"Yarın, garanti veriyorum tutumlu bir dünya. Alternatifler ve gerçekçi çözümler üreteceğimiz bir yarın çok uzak değil."
Bu sözler Türkiye'de uzun yıllar boyunca gastronomi alanında çalışmış, aktivist ve yazar Defne Koryürek'e ait.
Koryürek, buğdayın yok olması veya kahvenin artık tüketilemeyecek kadar pahalılaşması gibi, iklim krizinin etkileriyle karşımıza çıkması öngörülen gıda zorluklarından söz ediyor, insanlığın yüzyıllarca sürdürdüğü daha tutumlu ve daha sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarına geri döneceğini söylüyor.
Birleşmiş Milletler (BM) 2016'dan bu yana her yıl 18 Haziran'da Sürdürülebilir Gastronomi Günü'nü kutluyor ve bu çerçevede tarımın ve gıda üretiminin doğaya saygılı şekilde yapılmasını, kaynakların boşa harcanmamasını, üretimin ve üreticilerin gelecekte var olabilmesi için sürdürülebilir yöntemlerin geliştirilmesini ve yemek kültürlerinin korunmasını savunuyor.
Bilim insanlarının hükümetlere ve şirketlere dünyadaki yaşamı tehdit eden iklim krizine karşı önlem alma çağrıları artıyor. İnsanlık faaliyetlerini çevreye duyarlı şekilde devam ettirmek üzere gastronominin yanı sıra moda, turizm, teknoloji ve ulaşım gibi birçok sektörde 'sürdürülebilir' sıfatının kullanıldığına tanık oluyoruz, ancak uzmanlar bunun etkililiğinden şüphe ediyor.
- (Asya Robins-BBC Türkçe)
BM: Gıda krizinin önlenmesi için, Karadeniz'i açın
Dünya adım adım gıda krizine doğru... Tahıl krizinin perde arkası!
Buğday, küresel gıda krizinin en ciddi ayağını oluşturuyor