2022 yılı ile birlikte pandeminin etkilerinin geride kalmaya başlaması bankacılık sektörü için risklerin pek çok açıdan normale dönmesini sağladı. Risklerin azalmaya başlamasının yanı sıra pandemi sonrası dünyanın, sektör oyuncularına yüklediği yeni risk unsurları da ortaya çıkıyor. Özellikle merkez bankalarının parasal sıkılaştırma adımları ve reel piyasalara sağlanan mali desteklerin çekilmeye başlaması, bu risk unsurlarının başında geliyor. Diğer yandan bankacılık sektörünün ajandasında önemli bir yer tutan dijital dönüşüm de tüm hızıyla devam ediyor.
Aktif toplam 9 trilyon TL'yi geçti
KPMG de bankacılık sektörü oyuncularının gündemi yakalayabilmesine ve sağlıklı bir yol haritası çizmesine katkıda bulunmak amacıyla sektörün 2021 yılına kapsayıcı bir bakış sunan raporunu yayımladı. “Bankacılık Sektöre Bakış–2021" raporuna göre 57 bankanın faaliyet gösterdiği sektörün aktif toplamı 9 trilyon TL eşiğini aşarken, mevduat hacmi 5,3 trilyon TL oldu. 2021 yılını 92,1 milyar TL net kâr ile kapatan sektörde kredi hacmi ise 2021 yıl sonunda 5 trilyon TL eşiğini aştı.
Şube ve çalışan sayısı azaldı
Öte yandan, dijitalleşme ve müşteri tercihlerindeki değişime paralel olarak hem şube hem de personel sayısındaki düşüş trendi devam ederken, çalışan sayısı ise 185 bin 248'e geriledi. 2020 yılı sonunda 10 bin eşiğinin altına düşen toplam şube sayısındaki azalma trendi de sürdü. 2021 yılında toplam şube sayısı 147 adet azalarak 9 bin 800 seviyesine geriledi. Rapora göre 1 Ocak 2022 itibarıyla yürürlüğe giren dijital banka kuruluşlarına ilişkin mevzuat da bu trendin devam edeceğini gösteriyor. KPMG'nin raporunda öne çıkan rakamlar şöyle:
Mevduatta tarihi zirve
Pandemi dönemindeki yapısal değişimleri ve 2021 yıl sonunda yaşanan hızlı kur hareketini atlatan sektörün aktif toplamı 9 trilyon TL eşiğini aşarken, sektörün mevduat hacmi 5,3 trilyon TL seviyesinde bulunuyor. Bu hacim, tarihi bir zirveye işaret ederken artışın ana nedenlerinden birinin de TL'de yaşanan değer kaybı sebebiyle döviz tevdiat hesaplarının (DTH) değerinin yükselmesi olduğu belirtildi. Sektörün toplam net kârı ise 2021 yıl sonunda neredeyse önceki iki yılın toplamına erişti. Sektörün toplam öz kaynakları da 711 milyar TL seviyesine ulaştı. Sektörün aktif büyüklük sıralamasında kamu bankalarının ilk üç sıradaki yeri ise değişmedi.
Aktif büyüklük payları
Bankacılık sektörü aktif büyüklük payları sırasıyla şu şekilde oldu: Ziraat Bankası yüzde 16,4, Vakıfb ank yüzde 11,8, Halkbank yüzde 11,1, İşbank yüzde 10,8, Garanti yüzde 8,8, YKB yüzde 8,6, Akbank yüzde 8,5, QNB Finansbank yüzde 4,2 ve Eximbank yüzde 3,8. Sektör, 2021 yılını 92,1 milyar TL net kâr ile kapattı. Bu da 2020 yıl sonu ile kıyaslandığında kârlılıkta yüzde 57'nin üzerinde bir artışa denk geliyor. 2022 yılında bankacılık sektöründe TÜFE'ye endeksli menkul kıymet getirilerinin artacağına ilişkin beklenti sektördeki kârlılığı olumlu yönde etkiliyor. Bu beklentiyle beraber gerçekleşmesi tahmin edilen kredi büyümesi nedeniyle de sektörde kârlılığın 2022 yılında yüzde 150 büyümesi tahmin ediliyor.
Kredi büyümesi yüzde 37
Sektörün kredi hacmi 2021 yıl sonunda 5 trilyon TL eşiğini aşarken yıllık kredi büyümesi yüzde 37 olarak gerçekleşti. Kredi tiplerine göre kredi hacimlerine bakıldığında ticari ve diğer krediler 4,11 trilyon liralık bir hacme ulaşırken tüketici kredilerindeki hacim 989,1 milyar TL'ye ulaştı. Tüketici kredileri içerisinde ilk sırada 462,5 milyar TL ile ihtiyaç kredileri yer alırken bunu sırasıyla 301,4 ile konut kredileri, 212,5 milyar TL ile kredi kartları ve 12,6 milyar TL ile taşıt kredileri izledi. Sektörde yaşanan kredi büyümesi ivmesi ve BDDK tarafından yapılan düzenlemeler takipteki alacaklar oranının oldukça sınırlı kalmasını sağladı. 2019 yılını yüzde 5,4 ve 2020 yılını yüzde 4,1 oranları ile kapatan sektör, 2021 yılını yüzde 3,2 ile kapattı. Sektörün, 2021 yılında takipteki alacakları 160 milyar TL oldu.
KKM’nin etkisi ne oldu?
Sektörün mevduat tabanı 2019'a göre yüzde 108 ve 2020'ye göre yüzde 53,2 büyüyerek 2021 yıl sonunda 5 trilyon TL'ye yaklaştı. Toplam mevduat pastası içinde yabancı para ve yabancı paraya endeksli olan kıymetli madenler mevduatının payı 2021 yıl sonu itibarıyla yüzde 63 seviyesinde gerçekleşti. Dolarizasyona karşı alınan önlemler çerçevesinde geliştirilen ve 20 Aralık 2021 tarihinde devreye alınan kur korumalı mevduat aracı ise bu hacmin gerilemesine yol açtı. Yıl sonunda 237 milyar dolar olan döviz ve kıymetli maden mevduatı hacmi, bu yılın şubat ayının ilk haftası itibarıyla 225 milyar dolara geriledi, toplam pastadan alınan pay ise yüzde 57 olarak gerçekleşti.
78 milyon dijital müşteri
Raporda sektörün finansal durumunun yanı sıra bankacılık sektörünün ajandasına önemli bir yer tutan dijital dönüşüm ile ilgili rakamlara da yer veriliyor. Buna göre hızlı gelişen alanlardan biri olan dijital bankacılıkta Ekim – Aralık 2021 dönemi içinde toplam aktif dijital bankacılık müşteri sayısı 77 milyon 932 bin kişiye ulaştı. Bu sayının 2 milyon 764 bin kişisi “sadece internet bankacılığı” işlemi yaparken 65 milyon 954 bin kişisi “sadece mobil bankacılık” işlemi yaptı. Hem internet hem mobil bankacılık işlemi yapan kullanıcı sayısı ise 9 milyon 214 bin kişi olarak açıklandı.
İnternet bankacılığı hizmeti
İnternet bankacılığı hizmetini kullanmak üzere sistemde kayıtlı ve en az bir kez giriş işlemi yapmış bireysel müşteri sayısı ise Aralık 2021 itibarıyla 81 milyon 689 bin kişi oldu. Son bir yıl içerisinde en az bir kez giriş işlemi yapmış bireysel müşteri sayısı ise 24 milyon 405 bin kişi. Mobil bankacılık hizmetini kullanmak üzere sistemde kayıtlı olan ve en az bir kez giriş işlemi yapmış toplam müşteri sayısı Aralık 2021 itibarıyla 117 milyon 226 bin kişi olurken bunların 75 milyon 168 bin kişisi Ekim – Aralık 2021 dönemi içerisinde en az bir kez giriş işlemi yaptı. (dunya.com)
KKM ve katılma hesaplarında biriken tutarda artış
Nakdi krediler 5,8 trilyon TL oldu