Yazdır

Savaş bonosu-Derviş bonosu-Süper bono

Tarih: 27 Mayıs 2022 - 14:20

Ekonominin yeni gündemi süper bono… Süper bono mu olacak, yoksa kupon ödemeli tahvil mi ya da hiç böyle bir enstrüman çıkmayacak mı? Bu soruların yanıtı henüz net değil.


FİNANSGUNDEM.COM

Son günlerde ekonominin en önemli gündem maddesi ekonomi yönetiminin bir süredir dile getirdiği enflasyona endeksli yeni bir borçlanma kağıdının piyasaya sürülecek olması. Süper bono mu olacak, yoksa kupon ödemeli tahvil mi ya da hiç böyle bir enstrüman çıkmayacak mı? Bu soruların yanıtı henüz net değil. Ancak söylentinin bile yayılması bir anda döviz fiyatlarını aşağı çekiyor.

Türkiye ekonomisi aslında bu tür enstrümanlara yabancı değil. 1974 Kıbrıs Harekatı’nda dönemin Maliye Bakanı Deniz Baykal imzasıyla Savaş Bonosu ihraç edilmiş. Daha sonra Tansu Çiller döneminde son olarak da 2001 yılındaki büyük krizde Derviş Bonosu, Hazine’yi geçici olarak rahatlatmış. Türkiye ekonomisi bu enstrümanlara yabancı değil, en ağır kriz dönemlerinde bu tür ihraçlar gerçekleştirilmiş. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Bireysel yatırımcıya yönelik enflasyon korumalı tahvilin tasarım çalışmaları tamamlandı” açıklanmasından sonra piyasa bu beklentiyi satın alıyor ya da fiyatlıyor.

Dönemin Maliye Bakanı Deniz Baykal'ın imzasını taşıyan, 1974 tarihli Kıbrıs Barış Harekatı Borçlanma Tahvili/ Fotoğraf: Hüseyin Kanber arşivi

Peki tahvil ve bono nedir?

Her ikisi de borçlanma aracı olarak kabul ediliyor. Borçlanan kim? Hazine yani devlet. Devlet olması şart değil. Özel şirketler de söz konusu kıymetli kağıdı ihraç edebilir.

Tahvil ve bonoyu ayıran en önemli özellik ise vade: Vadesi bir yıldan az olan "Hazine Bonosu", vadesi bir yıl ya da daha uzun olanlar "Devlet Tahvili" olarak tanımlanıyor.

Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ise Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yurtiçi piyasalarda ihraç ettiği Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının ortak adı.

Peki enflasyona endeksli tahvil nedir?

Tüketici Fiyatlarına Endeksli Devlet Tahvilleri, yeni bir ürün değil. Bugün de kullanılıyor. Hatta 2022'de ihraç edilen enflasyona endeksli tahvillerin vadesi 2032'ye kadar uzanıyor. Söz konusu ürün, ilk kez enflasyonun yüzde 70'lere dayandığı 1998-1999 yıllarında ihraç edilmişti.

Ülkenin gördüğü en büyük krize gidilirken bırakılan bu yöntem, enflasyonun yüzde 8'lere kadar düştüğü 2007'de geri geldi.

Dönemin Hazine Müsteşarlığı, bu geri dönüşü şöyle açıklamıştı: DİBS'lerin çeşitlendirilmesi, yatırımcı tabanının genişletilmesi ve borçlanma vadesinin uzatılması amacıyla, Şubat 2007'de TÜFE'ye Endeksli Devlet Tahvili ihracına başlandı.

Söz konusu tahviller enflasyondaki değişmelere rağmen değişiklik göstermeyen öngörülebilir net getiri sağlaması bakımından yatırımcılar açısından tercih edilen yatırım araçları.

SÜPER BONO TANSU ÇİLLER DÖNEMİNDE GİRDİ HAYATIMIZA

Süper bono, 1993-1996 yılları arasında Başbakanlık yapan Tansu Çiller'le girmişti hayatımıza.

Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer geçmişte hayata geçirilen benzer uygulamaları şöyle aktarıyor:

1990'ların başında başlayan yüksek kamu harcamaları, beş yıl dolmadan hükümetin ayağına dolanmaya başlamış, 1994'e çok ciddi bütçe açığı ve cari açıkla girilmişti.

Çiller'in düşük faiz politikası ısrarıyla, piyasada para bolluğu oluşmuş, bu para, planlananın tersine borsaya gitmemiş, faizleri düşürmemiş aksine daha fazla dövize yönelime neden olmuştu.

1994'ün ocak ve nisan ayları arasında Türk Lirası, dolar karşısında yüzde 160'ın üzerinde değer kaybetti. Oluşan panik havasıyla dövize hücum hızlandı.

Çiller'in 5 Nisan 1994'te, "Gelin el birliğiyle omuz omuza bu savaşı kazanalım. Ülkenin üstündeki kara bulutları dağıtalım Ekonomik Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkalım" diyerek açıkladığı 5 Nisan kararları, TL'de kaybolan istikrarı sağlamak, enflasyonu hızla düşürmeyi hedefliyordu.
Kararlar kapsamında lirada devalüasyona gidildi, kamuya personel alımı durduruldu, işçilerin fazla mesai ücretleri düşürüldü, başta TEKEL ürünleri ve akaryakıt olmak üzere vergi oranlarında çok ciddi artışlar yapıldı.

5 Nisan kararlarında bir ay sonra, dövize talebi yavaşlatmak, kısa dönemli kamu borçlarını ödeyebilmek amacıyla hükümet, yüzde 400 faizli borçlanma kağıtlarını (süper bono) piyasaya sürdü.

Yani Tansu Çiller, yüzde 80-85 seviyesindeki politika faizini aşağı çekmek isterken bir anda yüzde 400'lük bir faizle karşı karşıya kalmıştı.

1994 yılı yüzde 125 enflasyonla biterken, 24 Aralık 1995'te erken seçime gidildi.

Süper bono, Çiller'den yedi yıl sonra eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş döneminde gündeme geldi.

Halk arasında "Derviş bonosu" denilen ürünün amacı döviz piyasasını sakinleştirmekti.

Mart 2001'de yüzde 194 faizle 98 günlük olarak gerçekleşen "süper bono" ihalesine rekor talep gelmişti. Dönemin parasıyla 7,4 katrilyon lirayı bulan talep, Hazine'ye üç ay kadar nefes aldırmıştı.

Dolar geri çekildi

Mevduat, tahvil ve bonolarda vergi avantajı 3 ay uzatıldı

Enflasyona endeksli tahvil söylentisi dolarda satışları hızlandırdı

Tahvil yatırımları tarihe mi karıştı?

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/savas-bonosu-dervis-bonosu-super-bono/1664319