FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
20 yıldan uzun süredir ABD bankası Citigroup’ta baş politika analistliği yapan Tina Fordham Financial News’in haberinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin çok büyük sonuçları olacağını söyledi. İşgal süreciyle aynı dönemde kendi jeopolitik danışmanlık firmasını başlatan Fordham kendisini Rusya uzmanı olarak tanımlıyor.
Başarılı bankacı kariyer boyunca üst rütbeli generallere, finans yöneticilerine ve çeşitli ülkelerin başbakanlarına jeopolitik krizler sırasında danışmanlık yapmış. Fordham röportajında son birkaç haftadır telefonunun adeta hiç susmadığını söyledi. Tina Fordham savaşın sonuçlarının değerlendirmeye çalışan özel sermaye firmaları, sigortacılar ve varlık yöneticileri tarafından sürekli arandığını ve “hayatı boyunca en fazla talep gördüğü” dönemden geçtiğini açıkladı.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Ukrayna işgalinin ardından Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar son birkaç ay içerisinde Rusya’yla yapılan işlemlerin ani bir şekilde kesilmesine neden oldu. Danışmanlık şirketleri, hukuk firmaları ve perakende şirketleri ülkeyle ilişkilerini kesmek konusunda hızlı davrandılar. Ancak esnaf, kredi ve vesayet yükümlülükleri ağı ve 100 milyar dolara kadar yatırım ağı olan bankacılık sektörünün fişi çekmesi daha yavaş oldu.
Fordham konuyla ilgili açıklamasında, “Bu tereddüt aslında çok fazla işletme anlamında oldukça mantıklı. Bu tür bir olayın kısa vadeli ve geri çevrilebilir olacağı fikrini yansıtıyor. Ancak durum pek öyle değil. Rusya, bir ülkeye sebepsiz bir saldırıda bulundu ve şimdi bu ülkeyi teslim olmaya zorlamaya çalışıyor. Bunun iki tarafı yok” ifadelerine yer verdi.
Deutsche Bank CEO’su Christian Sewing'in personeline Rusya'dan geri çekilmenin "bankanın değerlerine aykırı olacağını" belirten bir not göndermesinden sadece birkaç gün sonra Rusya'dan çekilme kararı alması da buna bir örnekti.
Goldman Sachs CEO’su David Solomon 13 Mart'ta Time dergisine verdiği demeçte, "Rusya'yı dışlamanın" finans sektörünün işi olmadığını söyledi. Üç gün sonrasında ise, ABD bankasının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ve rejimini “Ukrayna'yı işgalinden dolayı cezalandırma" yönündeki uluslararası çabaları desteklemede öncülük etmesi gerektiğini belirten bir bildiri yayınladı.
Fordham konuyla ilgili açıklamasında, “Putin Kremlin'de olduğu sürece küresel finans işletmeleri Rusya ile çalışamayacak. Franchise operasyonları olan bankalar bu nedenle zor durumdalar” ifadelerine yer verdi.
Bankalar bugüne kadar jeopolitik konularda tutum almak konusunda isteksizdi. 2018'de, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili uluslararası tepkiler üzerine finans şirketleri Suudi Arabistan'dan kısa bir süre çekilmişti. Ancak sadece bir yıl sonrasında bankalar iş yapmak için ülkeye geri dönmüştü.
Ancak Fordham, 2020'de George Floyd'un öldürülmesinin ardından Black Lives Matter hareketinin yeniden canlanmasının ve Rusya krizinin finans sektöründe "kurumsal siyasi sorumlulukta yeni bir dönemi" başlattığını söylüyor.
Tecrübeli bankacı, “Wall Street duyarlılığı ile toplumun büyük bir kısmı arasında sık sık bu kopukluk oluşur ve son zamanlarda yapılan bazı açıklamalar halkın ruh haline ayak uyduramamıştır. Soğuk Savaş sonrası ekonomik ve ticari zorunlulukların her şeyi alt ettiği düşüncesi giderek daha fazla baskı altında. Bir de idari şablonlarının ne olacağı sorusu var. Hangi kural kitabına uyuyorlar? Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline karşı içeriden gelen bir tepki var” açıklamasında bulundu.
Fordham, Ukrayna’daki savaşla konusundaki yorumlarında, “Ukrayna iyi gidiyor ve Davud’a karşı Golyat, mazlum mücadelesinde ivme kazandı. Ama Rusya kelimenin tam anlamıyla henüz büyük silahları ortaya çıkarmadı. İleriki süreçte korkunç birkaç hafta olacağını öngörüyorum. Putin diplomatik bir çözüm istemiyor. O kazanmak istiyor. Ve kazanması gerekiyor. Ve açıkçası, kazanabilir" açıklamasında bulundu.
Fordham, Rusya'nın Ukrayna'da kimyasal bir silah hatta taktik nükleer silah konuşlandırma riskinin de artık "makul bir risk" olduğunu sözlerine ekliyor.
Tecrübeli bankacı böylesine büyük bir jeopolitik olay için, nispeten sessiz olan piyasaların tepkisine şaşırdığını söylüyor. Fortham, “Son 20 yıldır, herhangi bir küresel sürtüşmeyi satın alma fırsatı olarak yorumlamış olsaydınız, dipten almak iyi bir strateji olurdu. Bankalarda her zaman tüyler ürpertici olan şeylerden biri şudur: Eğer gelişmiş bir ülkeden gelen 35 yaşında bir ticaret bankacısıysanız, muhtemelen hayatınızda hiç risk yaşamamışsınızdır” ifadelerine yer verdi. Fortham, Rusya krizinin son 30 yılın en büyük jeopolitik riski olduğunu da sözlerine ekledi.
Putin'in Kiev'i işgal planı: Geri adım atacak mı?
Biden: Bu adam iktidarda kalmamalı
Citigroup’un Rusya’da seçeneği kalmadı