“Küresel Ekonomik Gelişmeler ve Rusya-Ukrayna Savaşı Nedeniyle Ekonomi, İhracat ve Sanayimizin Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Arayışı” gündemiyle gerçekleşen İstanbul Sanayi Odası’nın mart ayı olağan meclis toplantısına, Ticaret Bakanı Mehmet Muş da katıldı.
Meclis toplantısının açılışında Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı risklere dikkat çeken İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, özellikle enflasyonu tüm dünyanın ana gündem maddesi haline getirdiğini söyledi. Bahçıvan, “Yüksek enflasyon satın alma gücünü aşındırarak talebi olumsuz etkilerken, zayıflayan güven ve artan belirsizlikler yatırımların askıya alınmasına yol açıyor. Bu gelişmeler, büyüme beklentilerini sınırlayarak yüksek enfl asyon-düşük büyüme ortamına yani stagflasyona da maalesef zemin hazırlıyor” dedi.
Dünya'dan Merve Yiğitcan'ın haberinde, savaşın Türkiye’ye olası etkilerini gündeme getiren Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rusya-Ukrayna savaşı dünya için olduğu kadar Türkiye açısından da önemli riskler ve olumsuz etkiler yaratıyor. Bugün Türkiye tarımsal ürün tedarikinden ihracatına, enerjiden hammaddeye kadar pek çok alanda bu ülkeler ile önemli ilişkilere sahip. Yine turizm sektörü açısından da her iki ülke ile güçlü bağlarımız var. Dolayısıyla geçmişte olduğu gibi bugün de ilişkilerimizin titizlikle ve dengeli bir şekilde yürütülmesi gelecek açısından oldukça kritik.”
Koordinasyon masası kuruldu
Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan savaş nedeniyle, ticaret ve yatırım ilişkisi olan sanayicilerin karşılaştığı sorunların çözümüne katkı sağlamak amacıyla oda bünyesinde “İSO Ukrayna- Rusya Ticaret Sorunları Koordinasyon Masası”nın kurulduğunu bildiren Bahçıvan, sanayiciler tarafından iletilen sorunlara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Firmalarımızın tahsilat, para transferi, dahilde işleme rejimi, kara- deniz taşımacılığı, Eximbank ihracat kredileri ve sigortacılık alanlarında sıkıntılar yaşadıkları görülmektedir. Sanayicilerimiz Rusya ve Ukrayna’da mevcut müşterilerini kaybetmemek için imzaladıkları sözleşmelere ve siparişlerine riayet etme gayretindedirler ve gerekirse yerel para birimleri ile de çalışılabileceğini belirtmektedirler. Ancak, ödeme araçlarının çalışmaması ve Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkarılması nedeniyle, bu ülkeye yapılan ihracat bedellerinin dolar veya Euro cinsinden ülkemize gelmesi sınırlı miktarda mümkün olmaktadır. Türkiye ile Rusya arasındaki ticaretin ruble ile yapılabilmesi bu soruna çözüm olabilecektir. Öte yandan, ihracatçılarımız ürün bedelini ruble olarak almayı kabul ettiklerinde ve bu bedeller Türkiye’ye geldiğinde, rublenin Türk bankacılık sektöründe süratlice TL’ye çevrilebilmesi gerekmektedir. Fakat şu anda bu mümkün olamamaktadır. Ödemelerde rublenin etkin bir şekilde kullanılabileceği bir sistemin devreye girmesi Rusya ile ticaretimizin sürmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, Ukrayna ve Rusya ile gerçekleştirilecek ticaret için lojistik ve finansman alanında Bakanlığımızın firmalarımız için bir yol haritası belirlemesi büyük önem taşımaktadır.”
Sanayici kısa çalışma ödeneği istiyor
Rusya ve Ukrayna’ya ihraç edilmek üzere, dahilde işleme ile ithal edilen malların ihracat süreçlerinin tamamlanamadığına da işaret eden Bahçıvan, firmaların yükümlülüklerini yerine getiremeyeceklerinden zor durumda kaldıklarını söyledi. Dahilde işlem belgelerine ek süre tanınmasının sektördeki firmaları rahatlatacağını vurgulayan Bahçıvan, aynı zamanda Rusya ve Ukrayna ile yoğun ticareti nedeniyle üretim ve ihracat kayıpları yaşayan sektörlerdeki istihdamın olumsuz etkilenmemesi için başta kısa çalışma ödeneği olmak üzere istihdam desteği ile uygun koşullu kredi imkanlarının sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
"AB ile ticaret hacmimiz bu yıl 200 milyar doları bulacak"
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, İSO meclis toplantısındaki konuşmasında, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle artışı hızlanan emtia fiyatlarının hem Türkiye’de hem de küreselde enflasyon üzerinde büyük risk oluşturduğunu söyledi. Türkiye ekonomisinin geçen yılı 225 milyar dolar ihracat ile kapattığını, bu yılki hedefinin de 250 milyar dolar olduğunu hatırlatan Muş, “Hedeflerimizi koymuştuk. Ancak kimse Rusya-Ukrayna krizinin başlayacağını tahmin etmiyordu. Maalesef yaşanan gelişmeler, emtia fiyatlarındaki artış, küresel enfl asyon bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. Ancak Türkiye olarak hedeflerimizi gerçekleştirmek için çalışacağız” dedi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda son durumu sanayicilere aktaran Bakan Muş, “Güncelleme için çalışmalarımız devam ediyor. Maalesef, bire bir görüşmelerde olumlu davrananlar, bazı ülkelerin baskıları nedeniyle çalışmaları başlatmıyor. Bu güncellemenin sadece Türkiye’ye değil, AB’ye de faydası var. AB ile ticaret hacmimiz bu yıl 200 milyar doları bulacak. Bunun gecikmesi her iki tarafın refahının ötelenmesine neden olacak. Bunu muhataplarımıza anlatıyoruz, anlatmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Konuşmasının ardından Bakan Muş, kapalı gerçekleştirilen oturumda sanayicilerin sorunlarını ve önerilerini dinledi.
Seçim kanunu teklifi komisyondan geçti
Türk çelikçiler rekabet gücünü kaybediyor
Demir çelik sektörü için kötü haber