FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Faiz oranlarının sıfıra yakın seviyelerde olduğu dönemlerde, bankalarla rekabet fintek şirketleri için oldukça kolaydı. Faiz oranları yükselirken, rekabet sertleşecek ancak yine de fintek şirketleri için zafer imkansız olmayacak. Bankacılık sektörü son yıllarda büyük bir dönüşüm yaşadı. Şirketlere finansman sağlama, mortgage kredileri, yatırım işlemleri ve tüketici kredileri gibi aktiviteler yeni nesil bankalara ya da fintek şirketlerine geçti. Düzenlemeler, teknoloji ve bankaların attığı yanlış adımlar, bu dönüşümde etkili oldu.
Ancak kilit güç düşük maliyetli krediler oldu. Geçmişte bankalar mevduat çekme, kredi verme ve faiz oranlarından gelir elde etme konusunda avantaj sahibiydi. Bunun nedeni de mevduatların oldukça ucuz bir kredi kaynağı olmasıydı. Ancak piyasalarda nakit miktarı arttıkça ve yatırımcılar getiri arayışına girerken bu avantaj giderek azaldı. Bu nedenle Wall Street Journal’ın haberine göre faiz oranları yükselirken ve finansal sistemdeki para miktarı azalırken yükselişe geçen fintek şirketlerinin dezavantajlı konuma gerileyeceği düşünülüyor.
Bu ihtimalin düşüncesi dahi yatırımcıları korkutmak için yeterli. Tüketicilere kısa vadeli krediler ve ‘şimdi al sonra öde’ modeli ile taksitli ödeme imkanı sunan Affirm, bu hizmetlerin finansmanını kredi satışları, menkul kıymetler ile sağlıyor. Şirket, diğer fintek şirketleri gibi mart ayının ortalarında bir menkul kıymetleştirme anlaşmasını askıya almaya karar verdi. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre Affirm birçok diğer kaynaktan finansman elde edebiliyor olsa da şirketin hisseleri, bu haber üzerinde %15’in üzerinde düşüş gösterdi.
Ancak bazı yatırımcılar teknoloji ya da iş modeli konusunda avantaj üstünlüğünü yakalayabilecek fintek şirketlerinin arayışına girdi. Örneğin Affirm’ün taksitli ödeme hizmetlerinde sunduğu krediler oldukça kısa vadeli ve bu nedenle maliyetleri de düşük. Aynı para miktarıyla defalarca yeni kredi sağlanabilir. Büyük bankalar ise doğrudan rekabet etmese de, kart kredileri sağlıyor. Perakendeciler ise faiz oranlarının yükselmesiyle birlikte düşük faizli krediler için Affirm’ü tercih edebilir. Yeni oyuncular da farklı fonlama modellerini benimseyebilir. Örneğin Upstart bankalara yapay zeka teknolojisini kullanarak kredi verme imkanı tanıyor.
Bazı online tüketici kredi kurumları da mevduat kabul etmeye dahi başladı. LendingClub yakın zamanda bir banka satın aldı ve şimdi kredilerinin finansmanı için mevduatları kullanıyor. 2021’in dördüncü çeyreğindeki 3 milyar dolarlık kredi hacmi, şirkete 2019 yılının aynı dönemindeki gelirlerinden yaklaşık 30 milyon dolar fazlasını getirdi.
Mevduatları bu kadar çekici kılan unsurlardan bir tanesi de, tüketicilerin bankacılık ilişkilerini değiştirme konusunda isteksiz olması. Bu nedenle de tüketiciler genellikle mevduatlarda faiz oranlarını dikkate almıyor. Mevduatlar pandemi döneminde yükseldi, bu nedenle bankalar faiz oranlarını artırmadan önce bazı müşterilerinin ayrılmasından memnuniyet duyabilir. ABD Merkez Bankası’nın (FED) hızlı bir faiz artışına gitmesi beklendiğinden, analistler mevduat sahiplerinin de dikkatli olmaya yönelebileceğini düşünüyor.
Özellikle ABD Tüketici Mali Koruma Bürosu bankaların mevduat konusunda etkin bir rekabet yürütüp yürütmeyeceğini denetleyecek. Bankacılık alanına yönelen fintek şirketleri (yeni nesil bankalar) çekici mevduat oranlarıyla müşteri çekmeyi hedefleyebilir. Ancak mevduat hesaplarında yüksek maliyetler, pazar payı kazanmak için gerçekleştirilecek çalışmaların sürdürülebilirliğini engelleyebilir. Ucuz kredilerin dışında, ödeme yapılmaması nedeniyle gerçekleşen kredi kayıpları son dönemde oldukça düşük oldu.
Bir kredi kurumu yüksek faiz oranlarını tüketicilere aktarabildiği takdirde, fonlama maliyetlerini de yönetebilir. Ancak yüksek oranlar ve artan enflasyon kredi kayıplarına yol açtığı takdirde, sorunlar ortaya çıkabilir.
Katılım bankalarının aktif büyüklüğü 716,5 milyar TL’yi aştı
Ünlü açığa satışçının yeni hedefi Coinbase
Blockchain teknolojisiyle hızla para transferi