Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD ekonomisi mevcut koşullar altında, enflasyonun yükselişi için oldukça elverişli. ABD Merkez Bankası’nın (FED) pandemi döneminde uyguladığı kolay para politikaları ve ABD hükümetinin harcama aktiviteleri enflasyonda yükselişi de beraberinde getirdi. Şimdi ise FED’in yeni faiz oranı artırımı planları, enflasyonun yükselişini kontrol altına alabilecek mi? FED kademeli olarak faiz artışını hedeflese de, yeni “yüksek” oranlar %0,25 ila %0,5 arasında seyrediyor.
Forbes’un haberine göre bu rakam da halihazırda oldukça düşük ve kolay para politikası çerçevesinde yer alıyor. Piyasalar tarafından belirlenen faiz oranları ise enflasyon oranı görünümüyle ilişkili olacak ve yüksek ihtimalle en az %4 olmalı. Dahası enflasyonu kontrol altına alabilmek için çok daha yüksek bir oranın gerekli olabileceği dile getiriliyor.
Enflasyonun bir başka katalizörü de banka kredileri. Birçok yüksek enflasyon dönemlerinde bankalar önemli bir rol oynadı. Ancak bankalar şimdilerde yeterinde kullanılmayan bir para kaynağı olarak görülüyor. JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, yapılan en son bilanço açıklamasında bankanın sahip olduğu devasa kaynaklardan ve bunların kullanılması için talebin ve faiz oranlarının yükselmesinin beklendiğinden bahsetti. Bankalar kredi verdiklerinde, para ‘yaratırlar’ ve böylelikle para arzını ve dolayısıyla harcamaları artırırlar. Bu nedenle, enflasyonun yükselişinde bankalar da önemli bir rol oynayabilir.
finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre enflasyon ekonomide ve finansal sistemde giderek daha fazla yer edinirken, resesyona neden olmayacak çözümler de aranıyor. Fiyat kontrolleri ve kaynak şirketlerine özel vergilendirme, çalışma saatlerinde değişiklik, maaş artışlarını sınırlandırma gibi çözümler değerlendiriliyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde yaşam maliyetleri müzakere masasında olacak. Kapitalist sistem piyasa temelli kararlar üzerinden ilerler, burada özellikle de faiz oranları öne çıkar.
Ancak adil ve etkin sonuçlar için düzenlemelere de ihtiyaç duyulur. Dahası bazı dönemlerde finansal sistemdeki sorunlar müdahaleyi gerektirebilir ve bu noktada FED devreye girer. Ancak zaman zaman ekonomistler ve gözlemciler, fikirlerinin piyasaların ihtiyaçlarından daha doğru olduğunu düşünebilir. Ünlü ekonomist John Maynard Keynes, “ekonomistlerin ve siyaset felsefecilerinin fikirleri, hem doğru hem de yanlış olduklarında genelde anlaşıldığından daha güçlüdür” dedi.
Devamında, “gerçekten de dünya bunun dışında çok az şey tarafından yönetiliyor. Entelektüel etkiler altında olmadığına inanan kişiler ise genellikle bazı ekonomistlerin etkisi altında oluyor” ifadesini kullandı.
Citi’den genç bankacılara yeni çalışma modeli
Wall Street’in yükünü Amerikan halkı taşıyor
Elon Musk’ın Çin ilişkileri ABD’nin odağında