Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 8 Aralık 2021'de göreve başlayan ve göreve başlamasının ardından ilk kez Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ortak basın toplantısı düzenledi.
İlk sözü alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Dost ve müttefik Almanya Federal Cumhuriyetimizin şansölyesi sayın Scholz ülkemize ilk resmi ziyaretini gerçekleştiriyor. Kendisine hoş geldiniz diyorum. Son derece dinamik ve güçlü olan ilişkilerimizin boyutları emsalsizdir. Sayın şansölye ile yakın işbirliğimizi sürdürmekte kararlıyız.
Gerek siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel ilişkilerimizi ele alma fırsatını bulduk. Şu anda sadece bölgesel değil; dünya gündemini teşkil eden, işgal eden Rusya-Ukrayna konusunda ağırlıklı olarak değerlendirme fırsatını bulduk.
"ANTALYA BULUŞMASI, DİPLOMASİ HANESİNE KAYDEDİLMİŞ EN ÖNEMLİ BAŞARIDIR"
Ukrayna ve Rusya bağlamındaki gelişmeler tabii ki dikkat çekici. NATO müttefiki iki ülke olarak müşterek görüş ve endişelere sahip olduğumuzu özellikle teyit ettik. Bir yandan güvenlik, diğer yandan çözüme yönelik diplomatik çabaların hızlandırılması yönünde mutabık kaldık.
Türkiye olarak tarafları bir araya getirme, diyaloğun tesisi noktasında önemli ilerlemeler kaydedilmesine yardımcı olduk. Rus ve Ukrayna dışişleri bakanları, dışişleri bakanımın da katılımıyla Antalya'da bir araya geldiler. Bu toplantı diplomasinin hanesine kaydedilmiş önemli başarıdır.
Kalıcı ateşkesin tesisi noktasındaki çabalara yılmadan devam edeceğiz. Gündemimizdeki ikili ve birçok meseleyi değerlendirdik. Almanya ile mevcut yüksek düzeyli istişare mekanizmalarımızın canlandırılması gerektiğine inanıyorum. Yüksek düzeyli stratejik toplantısında sıra Almanya'da. İnşallah en yakın zamanda yüksek düzeyde stratejik konsey toplantımızı Türkiye'de gerçekleştireceğiz.
"ALMANYA İLE TURİZM İLİŞKİLERİMİZİ KARARLILIKLA DEVAM ETTİRECEĞİZ"
G-20 üyeleri olarak ekonomik ortaklığımızı küresel düzende daha da ileri taşımamız ortak menfaatimizedir. 2020 yılında 38 milyar dolar civarında gerçekleşen ikili ticaret hacmimiz 2021'de 41 milyar doları aşmış vaziyette.
Bu rakamı inşallah 50 milyar dolara taşımakta kararlıyız. İşbirliğimizin yenilenebilir enerji, iklim değişikliği ile mücadele, yeşil dönüşüm, yapay zeka ve dijitalleşme gibi yeni alanlarda yoğunlaşmamızın bu hedefe yardımcı olacağına inanıyorum.
Turizmde bu sene salgın öncesi dönemin rakamlarının yakalanmasına özellikle çalışıyoruz. Malum bizim turizmdeki etkin iki ülkemiz bir Rusya iki Almanya idi. Almanya ile olan turizmdeki münasebetlerimizi yine aynı kararlılıkla devam ettireceğimize inanıyorum.
"ÖZLEM TÜRECİ VE UĞUR ŞAHİN İKİ ÜLKENİN DE GURURU OLDU"
Almanya'daki 3 milyonluk Türk toplumunu ortak bir zenginlik olarak görüyoruz. Geçen sene Ekim'de Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın 60. yıldönümünü idrak ettik. Türklerin emeklerinin bir kez daha takdir edilmesi bakımından güzel bir fırsat teşkil etti.
Kovid-19'da mücadelede Özlem Türeci ve Uğur Şahin hem Almanya hem Türkiye'nin gururu oldular. 14 Mart vesilesi ile kendilerini tebrik ediyorum.
Almanya ile bölgesel konularda yakın iş birliği içerisinde çalışmayı önemsiyoruz. Son gelişmeler, Türkiye'nin güvenlik ve enerji olmak üzere birçok alanda anahtar yere sahip olduğunu ispatlamıştır. Almanya'nın AB içinde lider konumunda olduğu ülkelerden biri olduğu tartışmasızdır. Türkiye-AB ilişkilerinde Alman dostlarımızın yapıcı tutumunun devam edeceğine inanıyorum."
"TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ'NDE İLAHİYAT FAKÜLTESİ KURULMALI"
İstanbul'daki Türk Alman Üniversitesi bizim için önemli ve ciddi sıçrama tahtasıdır. Bunu da sayın şansölye ile özellikle görüştük. Türk Alman Üniversitesi'nde ilahiyat fakültesi kurulması, Almanya ayağında da süratle adımın atılmasını kendilerine teklif ettim. Sözleşmenin altyapısında bu mevcut. Bu adımı da atmak suretiyle bir an önce Almanya ayağında da Türk Alman Üniversitesi'ni kurmamız, özellikle ilahiyat konusunda açığın giderilmesinde çok çok fayda sağlayacaktır.
Ben özel temsilciler noktasında da iki arkadaşımızı görevlendirdim. İbrahim Kalın Bey görevine devam edecek. Bir de milletvekilimiz Çağatay Bey de İbrahim Bey'le bu çalışmayı inşallah yürütecekler. Aynı şekilde sayın şansölye de görevlendireceği iki kişiyle bu adımları atmış olacağız."
"HİÇBİRİMİZ RUSYA'NIN UKRAYNA'YA SALDIRMASINI DÜŞÜNEMEZDİK"
Konuk Alman Şansölye ise şu ifadeleri kullandı:
"Çok mutluyum böyle bir görüş alışverişinde bulunduğumuz için. Çok uzun süre konuştuk. Bu gerçekten iyi bir iş birliğimizin olduğunun göstergesi. Şu anda savaş yaşanan dönemde bir araya geliyoruz. Hiçbirimiz böyle bir olayın gerçekleşeceğini düşünemezdik. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı devam ediyor.
İki ülkenin de vatandaşları televizyon önünde haberleri izliyor. Orada hayatlarını kaybeden insanları görünce, parçalanan aileleri, yıkılan şehirleri görünce endişeleniyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ve ben bu endişelerde hemfikiriz. En kısa zamanda ateşkese ulaşılması konusunda hemfikiriz. Siviller için güvenli koridorların sağlanması gerekir.
Her gün her füzeyle Rusya'nın dünya toplumunun birliğinden ayrıldığını göz önünde bulundurmalıyız. Rusya Başkanı'na çağrıda bulunuyor, "Artık durun" diyoruz. "Sadece diplomatik çözüm olabilir" diyoruz. Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmeler son derece önemli.
"TÜRKİYE'DEKİ GÖRÜŞME ÇOK YARARLI OLDU"
Fransız Cumhurbaşkanı olsun, sayın Zelenskiy'le olsun görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerin sürdürülmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Artık sonuçların elde edilmesi, silahların susması en önemlisi. Türk müttefiklerimizin diplomatik çözüme katkıda bulunmak istemelerini olumlu karşılıyoruz. Türkiye'de iki ülkenin dışişleri bakanının görüşmesi çok yararlı olmuştur.
Biz el birliğiyle insanlara destek olmak istiyoruz. Almanya'ya 100 binden fazla göçmen geldi. Çok sayıda üçüncü ülke vatandaşı da kaçıyor Ukrayna'dan. Hepimiz bu konuda destek olmalıyız.
Bu sorumluluk hepimizde. Hepimiz destek olmalıyız. Ukrayna'nın kendini savunmasını sağlamak istiyoruz. Maddi ve insani yardımıyla, silah yardımıyla yapıyoruz hem Türkiye hem Almanya olarak. Montrö Anlaşması'na uyarınca Boğazlarınca tarafların savaş gemilerine kapatılmasının krizin daha da tırmanmamasına katkı olduğunu düşünüyoruz.
"NATO ÜYELERİ OLARAK İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMAMIZ ÇOK ÖNEMLİ"
En kısa zamanda silahların susması gerekiyor. Bölgesel toprak bütünlüğünün sağlanması, korunması bizim için önemli. Şu anda yapılan uluslararası hukukun önemli ihlali haline geliyor. NATO nezdinde iş birliği içinde olmamız son derece önemli. Şu anda değişmiş olan güvenlik durumuyla karşı karşıyayız.
Biz NATO'nun doğu sınırındaki ülkelerde güçlerinin yoğunlaştırılacağı yönünde bilgi verdik. Hava polisi uygulaması Almanya tarafından yürürlüğe konulacak. Hukukun ihlal edilmesi, bizim de güçlü olmamız gerektiğini gözler önüne serdi. Bu nedenle federal ordumuz için 100 milyar Avroluk ilave fon konusunda karar verdik.
"ENERJİDE RUSYA'YA BAĞIMLI OLMAMALIYIZ"
Ekonomik işbirliği hakkında da görüştük. Yapılacak çok şey var. Sayın Cumhurbaşkanını da bazı konulara değindi somut olarak. Bazı görüşme formatları üzerinde karara vardık. Sadece Almanya Türkiye arasında değil aynı zamanda AB ile Türkiye arasında elbette enerji alanında iş birliği çok önemli. Almanya fosil enerji kaynaklarından vazgeçmeye başladı. 25 yıllık süre koydu. Elektriğimizi rüzgar enerjisiyle, yenilenebilir kaynaklardan sağlamak istiyoruz.
Özellikle hidrojen konusunda ithalat yapmak durumundayız. Gelecekte bazı ülkelerden ithalatımız olacak. Enerjinin farklı kaynaklardan sağlanması, çeşitli olması ve farklı kaynaklardan, ülkelerden sağlamamız gerekir Rusya'ya bağımlı olmamak için. Böylece kendi kararlarımızı bağımsız verebilmemiz gerekir.
Burada Afrika kıtası ve Avrupa kıtası arasında enerji terminallerini kurmalıyız. Örneğin kuzey denizinde. Hem gaz hem de fosil enerji kaynakları için geçerli. Hızlı hareket etmeliyiz bu konuda. Demokratik ülkeler olarak işbirliği içinde olmalıyız, NATO bunun önemli temelini oluşturuyor.
Şu anda atlantik ötesi ilişkiler daha fazla önem kazandı. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa Türkiye de dahil yakın iş birliği içindedir. Güvenliğimizi savunmak durumundayız. Hukuk devleti, demokrasi ve insan hakları bu bağlamda önemli konular.
Sizin İsrail Cumhurbaşkanı ile sürdürdüğünüz görüşmeleri memnuniyetle karşılamaktayım. Aynı zamanda Yunan Başbakanı ile olumlu görüşmeler sürdürdünüz.
"TÜRKİYE VE AB İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE"
Türkiye ile AB iş birliği içindeler. Gelecek için planlarımız var. Üst düzey diyalog formatlarını yürürlüğe sokacağız. Gümdrük Birliği konusunda müzakereler sürecek. Göç ve mülteciler konusunda işbirliğimiz çok önemli. Şu anda Ukrayna konusunda bu konular bitmiyor. Şiddet yaşandığı sürece maalesef hala insanlar göç edecek güvenli yerler arayacaklar. Bu açıdan bu insanları korumak insani sorumluluğumuz.
İkili ilişkilerimiz iyi. Özellikle Almanya'da çok sayıda Türkiye kökenli hemşehrimiz var. Ya kendileri ya anne babaları ya büyükanne, büyükbabaları Türkiye'den göçmüşler. Onlar bizim toplumumuzun önemli unsurlarıdır. Federal hükümet ve mecliste Türkiye kökenli temsilcilerimiz var. Onların Alman politikasına etkin katkılarından çok mutluyum.
Görüş ayrılıkları da var tabii ki.Farklı fikirler var. Örneğin insan hakları, hukuk devleti söz konusu olduğunda. Türkiye'de ev hapsi, tutukluluk olan Alman vatandaşları söz konusu. Burada bazı gelişmeler yaşandı. Hala devam edenlerin en kısa zamanda çözüme kavuşacağına inanıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı beni kabul ettiğiniz ve bu verimli görüş alışverişi için size çok teşekkür ediyorum."
"RUSYA'DAN TEKRAR SİLAH ALACAK MISINIZ?" SORUSUNA CEVAP
Alman gazetecinin "Askeri işbirliğinden bahsettiniz, şansölye NATO partnerlerinin birlik olması gerektiğini söyledi. Siz Rusya'dan hala silah alacak mısınız? Bunun dışında batının yaptırımlarına katılacak mısınız?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
"Basın mensubu arkadaşıma önce şunu söylemek isterim. Askeri derken NATO'daki iş birliği ne demektir? Aynı zamanda askeri dayanışmanın teşekkül ettiği kurumdur NATO. Burada ağır silahlardan tutunuz da, uçaklara varıncaya kadar her şeyi NATO'da kullanırsınız. Şu anda NATO'da Almanya ile iki ortağız. İki önemli NATO ülkesiyiz. Herhalde bunu aramızda değerlendirmek bu süreçte büyük önem arz etmektedir. İki NATO ülkesi olarak birlikte neler yapabiliriz, eksikliklerimizi nasıl giderebiliriz?
Rusya'dan aldığımız silahlar noktasında bunun cevabını merak ettiğinizi görüyorum. Bugüne kadar aldığımız silah veya silahlar var. Şu andaki şartlar içerisinde gelecek ne gösterir onu şu anda konuşmak herhalde erken olur. Şartlar ne getirir, ne götürür, görmemiz lazım. Biz sayın Zelenskiy'le, sayın Putin'le de dostluğumuzu aynen korumak durumundayız. Yaptırımlara gelince BM kuralları içerisinde ne gerekiyorsa onu yaptık ve NATO üyesi ülkelerinin yapmadıklarını biz Rusya'ya rağmen Ukrayna'ya yaptık. İnsani yardımlarımızı da aynı şekilde, şu anda 50'yi aşkın TIR'I Ukrayna'ya gönderdik, göndermeye de devam ediyoruz."
"YAPTIRIMLAR RUSYA'NIN HER YERİNDE HİSSEDİLİYOR"
Alman Şansölye Scholz ise şu ifadeleri kullandı:
"Almanya adına konuşayım. Türkiye bu saldırı savaşına karşı olduğunu açıkça ifade etti. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini savundu. Sadece insani yardım değil silah da gönderdi. Bunları göz önünde bulundurmalıyız. Önemli olan AB, Almanya, ABD'nin çok kesin yaptırımlara karar verdiği hususudur. Durumun aslında beklendiğinden çok daha dramatik sonuçlar getirdi bu yaptırımlar. Rusya'da her yerde hissediliyor artık yaptırımların sonuçları.
Bunu ilk önce ateşkese ulaşmak, daha sonra barışa ulaşmak için yapıyoruz. Ukrayna'nın kabul edebileceği bir anlaşma olmalı. Biz Putin'le konuşurken Fransız, İsrail Cumhurbaşkanı olsun, biz konuşurken Ukrayna'ya yardım için konuşuyoruz. Ukrayna kendisi için neyin doğru olduğuna karar vermeli. Biz Ukrayna adına buna karar veremeyiz. Artık şöyle bir söylenti kalkmalı. Ukrayna bir millet, hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar vatanlarını savunyorlar."
"SAYIN MERKEL'E HAKSIZLIK EDİYORSUNUZ"
Bir başka Alman gazeteci, "Sayın Scholz, selefiniz insan hakları konusunda sorunlara göz yummakla suçlanıyordu. Siz nasıl yapacaksınız? Silahların ithal edilmesine yeşil ışık mı yakacaksınız?" sorusunu sordu.
Scholz, "Bence haksızlık ediyorsunuz sayın Merkel'e. İnsan haklarına hiçbir zaman gözünü kapatmamıştır. Onu savunmalıyım. Türkiye ile mülteci anlaşması imzalandı. Savaşlardan kaçan insanların Türkiye'ye gelmesiyle. Bunu unutmamalıyız. Milyonlarca mülteci Türkiye'ye sığındılar. Mülteci Anlaşması'yla Türkiye'ye bu görevleri yerine getirmesinde destek olmayı söz konusu ediyor. Bu insanlara eğitim, barınma gibi imkanların sağlanması öngörülüyor. Sayın Merkel de bunu hep böyle gördü.
Bu anlaşmalar önemli bir iş birliği. Bizim gerçek görevimiz sadece ülkelerimize mülteciler geldiğinde değil onlara dünyanın heryerinde mülteci sorunları olduğunda sorumluluk üstlenmek. Afrika'da da bu tür olaylar yaşanıyor. Bize gelmedikleri sürece bizi ilgilendirmiyor diyemeyiz. Biz Deutsche Welle kanalını destekliyoruz. Bunu sayın Cumhurbaşkanı ile konuştum. Bağımsız şekilde yayın yapmalarını istiyoruz.
"UKRAYNA'YA 2014'TEN BERİ DESTEK OLDUK"
Biz NATO'da çok yakın iş birliği halindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı da bunlara değindi. Bu iş birliği önem kazanıyor gittikçe. İleri güç konusunda NATO'nun batı cephesindeki güçlerimizi geliştirmek istiyoruz. Burada bir federal ordu için ve NATO bütçesine 50 milyar avro katkı sağlıyoruz. Almanya'da keskin bir savunma ihracatı politikamız var. Kurallarımız son derece keskindir. Yasayla tespit edilen çerçeve ile hareket etmek durumundayız.
Hem maddi açıdan hem de Ukrayna'nın kendini savunması için müttefiklerimiz ve Almanya olarak destek olduk. Ukrayna'ya 2014 yılından beri mali yardım yaptık, savunma konusunda. Bunu gelecekte de sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Savunma silahları gibi silahlarla destekte bulunduk.
Ukrayna: Müzakereler devam ediyor
Fransa'nın Rusya'ya sattığı silahlar Ukrayna'da mı kullanılıyor?
İsrail, Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılacak