Yazdır
Pandemi, enflasyon, faiz artışı beklentisi derken Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimi yeni bir belirsizliği piyasaların gündemine soktu. Satış baskılarını gelen olumlu bilançolarla göğüsleyen borsalar, dalgalı bir dönem yaşıyor. Hâkim olan belirsizlik durumu nedeniyle piyasalarda bir süre daha dalgalı seyrin devam edeceği, yön arayışının süreceği söylenebilir.
Piyasaların öncelikli gündemi Rusya-Ukrayna savaşı olacağını belirten Zeynel Balcı Hürriyet’teki analizinde “Borsalarda satıcılı seyir sürerken altın, petrol, ABD doları ve tahvil faiz oranlarında önemli dalgalanmalar görüldü. Bir bakıma taşlar yerinden oynadı ve yeni denge arayışı sürüyor. ABD ve Almanya başta olmak üzere borsalarda çıkış trendleri de zarar gördü. Yatırımcının en iyi dostu olarak bilinen ‘trend’ borsalar için güç göstergesidir. Trend yoksa güç de yoktur. Dış borsalardan bahsedince bir detay vermekte yarar var. Almanya Borsası (Dax Endeksi) ABD Borsalarına göre daha zayıf. Ayrıca Euro güç kaybederken ABD doları değer kazanıyor. Bu görünümde, bir ölçüde ABD finansal varlıklarının güvenli liman özelliği taşımasının yanı sıra Almanya ve Avrupa ekonomilerinin savaştan daha fazla etkilenecek olmasının payı olsa gerek” öngörüsünde bulundu.
SAVAŞ KOŞULLARI DEĞİŞTİRDİ
Savaş ile birlikte ‘güvenli liman’ özelliğinin öne çıkmasıyla altınının ons fiyatındaki yükseliş devam ettiğine işaret eden Balcı, bu dönem Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte jeopolitik gelişmeler ve güvenli liman ihtiyaçlarının fiyatlandığını vurguluyor. Balcı’nın altın fiyatlarıyla ilgili beklentisi ise şöyle:
“Fed’in parasal sıkılaştırma operasyonlarının 16 Mart toplantısıyla başlayacak olması ve ABD dolarındaki değerlenme normal şartlarda altın üzerinde baskıya neden olacak gelişmeler olabilirdi. Ancak savaş yeni koşulları ve fiyatlamaları beraberinde getirdi. Altın fiyatını etkilemesi olası parametrelere değinecek olursak; Faiz, enflasyon, ABD dolarının seyri, fiziki alım satımlar, jeopolitik gelişmeler ve öncü merkez bankalarının para politikalarını, saymak mümkün.”
PETROL FİYATI ÖNEMLİ
2007 yılında tarihi zirve olan 147 doları gören petrol fiyatlarındaki gelişmelerin de piyasalar üzerinde etkili olacağını belirten Zeynel Balcı, JPMorgan’ın 185 dolar seviyesine çıkabileceği yönündeki tahminin hatırlatarak, “Piyasalar bir bakıma savaşın seyrini petrol ve altın fiyatı üzerinde okuyor denebilir. Petrol fiyatındaki yükseliş Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeleri fazlasıyla tedirgin ediyor. Enerji faturası ve enflasyon üzerindeki etkileri her geçen gün artıyor” diye yazdı.
BORSADA DESTEK VE DİRENÇ NOKTALARI
Yeni risklerin devreye girmesiyle birlikte yukarı hareketlerde zorlanan borsa zaman zaman sert düşüşlere de sahne oluyor. Bu durumu, “Borsada tepki çıkış direnç seviyelerini geçmekte zorlandı ve satışla karşılaştı. Yatay seyir korunuyor” şeklinde yorumlayan Balcı’nın teknik tahminleri şöyle:
“İlk destekler 1.950-1.910 seviyelerinde görülürken sonraki destekler 1.850 ve 1.726 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 2.050 seviyesinde. Tepki çıkışının devamı için bu seviyenin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 2.100-2.150 seviyelerinde bulunuyor. Endekste görülen tepki alımları henüz güç kazanmış görülmüyor.”
Bu arada, Borsa İstanbul’da yabancı satışları ivme kaybetse de devam ediyor. TCMB verilerine göre, 25 Şubat ile biten haftada, hisse senetlerinde 87 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 370 milyon dolar yurtdışı yerleşiklerin (yabancı yatırımcıların) satışları söz konusu. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payı tekrar yüzde 40’ın altına indi.
Piyasalarda nükleer gerginliği satışları hızlandırdı
Powell'ın açıklamaları piyasalara ilaç oldu
Volatil piyasalarda yatırımcıların 3 büyük hatası
Goldman Sachs: Avrupa borsaları savaşa rağmen yükselebilir