Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Atatürk Kültür Merkezi'nde Şule Yüksel Şenler Vakfı'nın Şule Belgeseli 28 Şubat Özel Programı'na katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Vakfın yetkilileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Vakfımızı 28 Şubat müdahalesinin 25.yılı münasebetiyle bizleri bir araya getirdikleri için tebrik ediyorum. Maruz kaldıkları onca baskıya şantaja rağmen milletin emanetine yiğitçe sahip çıkan ve daha sonraki yıllarda ebedi aleme uğurladığımızı 54’üncü hükümetin başbakanı Milli Görüş hareketinin lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamıza, namlusunu millete çeviren tanka selam duramam diyen Muhsin Yazıcıoğlu’na, 'Darbe olursa tanık üzerine çıkarım' diyen Hasan Celal Güzel’e bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum.
Memleketin daha ağır bedeller ödememesi için gayret gösteren isimsiz kahramanlara teşekkür ediyorum. Ülkemizin bağımsızlığı milletimizin inancının korunması, medeniyet değerlerimizin ihyası yolunda emek veren, acı çeken, fedakarlık yapan tüm büyüklerimizi şükranla yad ediyorum. Milletimiz o meşum günlerde dik duranlarla, darbeye ve darbecilere alkış tutanları asla unutmamıştır. Unutmayacaktır. Bu millet, darbecileri ve darbecilere destek verenleri önce sandıkta, ardından da maşeri vicdanda mahkûm etmiştir.
DİĞER TARAFTA BAŞKALARI BAŞKA TÜR TOPLANTILAR YAPIYORLAR
Biz bugün burada fikrin, inancın, düşüncenin mücadelesini verenlerin ardından gidenlerle bu toplantıyı yaparken bir diğer tarafta başkaları başka tür toplantılar yapıyorlar. Fakat bizler siyaset kurumunun ne anlama geldiğini gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. 'Şule' belgeselinde de izlediğimiz gibi bu ülkede demek ki bu bağımsızlık mücadelesini fikrin, düşüncenin inancını verenler olduğu gibi bunun tam aksinin mücadelesini verenler de var, kıyamete kadar da olacak. Fakat bunlar böyledir diye biz hiçbir zaman yolumuzdan geri duramayız.
TARİHTE İLK KEZ HUKUK ÖNÜNDE DE HESAP VERDİLER
Siyaset kurumu 12 Eylül ve 28 Şubat müdahalesinin aktörlerinin hak ettikleri cezalarının çarptırılması için bizim dönemimizde üzerine düşeni yapmıştır. Millet iradesine kastedenlerle işledikleri suçun hesabını tarihte ilk kez hukuk önünde vermek zorunda da kalmışlardır.
Ülkemizdeki hak ve adalet mücadelesinin anıt isimlerinden birisi hiç şüphesiz Şule Yüksel Şenler'dir. Şule Yüksel hanımın şahsımın ve eşimin özel hayatında çok müstesna bir yeri bulunuyor. Evliliğimize vesile olmasının yanı sıra ülkemizin en karanlık dönemlerinde kalemi ve kelamı ile verdiği mücadele ile bizlere rehberlik etti. Çok genç yaşlarda tanıma birlikte yol yürüme bahtiyarlığına erdiğimiz Şule Yüksel ablamızın aile büyüklerimiz arasında da yeri vardır.
Fikir ve gönül dünyamızın yıldızlarından olan Şule Yüksel hanım, yazıları, konferansları ile kendini öz yurdunda garip öz yurdunda parya hisseden milyonlarca gence umut aşıladı. Onun tavizsiz yürüyüşü yıllardır bu ülkede hor görülen Anadolu insanına özgüven kazandırdı. Kendisi, ülkesi, millet ve davası söz konusu olduğunda üstadın ifadesiyle sağına soluna bakmadan 'Ben varım' diyebilen bir cesaret timsaliydi.
81 yıllık ömrü boyunca defalarca tehdit edildi, evi kundaklanarak hayatına kastedildi, konferanslarına bomba ihbarı yapıldı, kimi sözde kadın kuruluşları tarafından alenen hedef gösterildi, pek çok kez tahkikata uğradı, mahkeme kararıyla susturulmak istendi, 'çarşafçı konferansçı' denilerek medya organları eliyle itibar suikastına maruz bırakıldı. Ama o asla geri adım atmadı. Zorluklara göğüs gerdi, inancı uğruna bedel ödemekten çekinmedi. Şule Yüksel hanımı aldığı ölüm tehditlerine rağmen Türkiye'yi bir uçtan diğer uca üç kez dolaştıran inanç buydu.
O sadece seçkin bir münevver değil aynı zamanda örnek bir davetçi, samimi bir mürşid idi. Merhum şule Yüksel Şenler, güçlü kalemi ve güçlü hitabetiyle milyonlarca gencin hayatına damga vurmuştur. Bugün asli kimlikleri ile sosyal hayatta var olan herkesin Şule Yüksel hanıma minnet ve şükran borcu vardır. Onun emeği, gayreti ve mücadelesi olmasa Türkiye'de başörtüsü mücadelesi bugünkü seviyeye gelemezdi.
Kadınlarımız her yerde özgürce varsa bu başarıda da Şule Yüksel hanımın katkısı çoktur. Merhum Şule Yüksel Şenler ablamız hayatına dokunduğu insanlarla, geride bıraktığı pek çok kitapla inşallah daha nice seneler boyunca gönül dünyamızda kandiller yakmaya devam edecektir.
DARBELERİN MİLLETİN GÖNLÜNDE AÇTIĞI YARALARI BIKMADAN, USANMADAN ANLATMALIYIZ
Tek parti zihniyetinin gerçek yüzünü, darbelerin milletin gönlünde açtığı yaraları vesayetçilerin ülkemiz ekonomisi ve demokrasimize verdiği zararları yeni nesillere bıkmadan, usanmadan anlatmalıyız. Diğer türlü yaşananların hafızalardan silinip gitmesine mani olamayız. Kıssadan hisse kapmak, yaşadığımız acıların tekrarının önüne geçmek ancak onlardan ders çıkarmakla mümkündür. ‘Şule’ belgeseli modern yöntemleri kullanarak görsel hafızamıza ve geleceğe böyle bir kayıt düşüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Miraç Kandili mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefatının 11. yılında Necmettin Erbakan'ı andı
Zelenskiy: Erdoğan ve Aliyev müzakerelerin başlaması için yardımcı olacak