Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Pandeminin başlangıcında ABD Merkez Bankası (FED) yetkilileri dünyanın en büyük ekonomisini koruma altına almanın ve faiz oranlarını sıfır seviyesine indirerek, devasa varlık alımı programı başlatmanın gerekli olduğu konusunda hemfikirdi. Ancak FED eşi benzeri görülmemiş bu teşvikleri yükselen enflasyon nedeniyle geri çekmeye hazırlanırken, FED içerisinde bu desteğin nasıl ve ne hızla geri çekileceği konusunda fikir ayrılıkları oluşmaya başladı.
Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) ocak ayında gerçekleştirdiği toplantı notlarının çarşamba gününü yayınlanmasının ardından yetkililerin tek bir konuda fikir birliği oluşturulduğu görüldü: ABD’de 2018 yılından bu yana ilk faiz artışı yakın zamanda gerçekleşecek ve bu yüksek ihtimalle mart ayında yapılacak. Bu nokta dışında yetkililerin faiz artışının miktarı ve hangi hızla yapılması gerektiğine yönelik fikir birlikleri yok. T Rowe Price ABD Ekonomisti Blerina Uruci Financial Times’a yaptığı açıklamada, “komitede çok fazla tartışmanın olması ve sıkılaşmanın hızıyla ilgili fikir birliği olmaması manidar” dedi. Devamında, “birçok şey havada kalmaya devam ediyor” ifadesini kullandı.
Grant Thornton Başekonomisti Diane Swonk, “fikir ayrılıklarının olduğu bir karar alma sürecini yönetmek ağır bir yük” dedi. Açıklamasında, “ekonomiden karmaşık mesajlar alırken, bu mesajların FED üyelerinden gelecek mesajların da karmaşık olmasına neden olduğuna tanıklık edeceğiz” ifadelerine yer verdi. FED ekonomik aktivitenin tıkanmasına neden olmadan, faiz oranlarını ekonomik aktiviteyi sıkıştıracak bir seviyeye yükseltmek zorunda. FOMC üyelerinin projeksiyonlarına göre sihirli rakam %2,5. Barclays ABD Başekonomisti Michael Gapen, “asıl konu bunun ne kadar hızlı gerçekleşeceği” diyerek enflasyona karşı acilen harekete geçmek isteyenlerle, yavaş ilerlemek isteyenler arasındaki çatışmaya dikkat çekti.
Daha “şahin” bir yaklaşım ise St Louis FED Başkanı James Bullard’dan geldi. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre Bullard geçtiğimiz hafta mart ayında büyük oranda bir faiz artışını desteklediğini açıkladı.
Bunun ardından yorumlarını pazartesi günü geri alarak, bu tür kararları Powell’ın almasının doğru olacağını söyledi. Ancak Bullard’ın yorumları, daha ‘güvercin’ yetkililerin tepkisini çekti ve yetkililer daha temkinli bir yaklaşım çağrısında bulundu. Minneapolis FED Başkanı Neel Kashkari, FED’i aşırıya kaçmama konusunda uyardı ve agresif bir faiz artışının ekonominin sert bir fren yapması anlamına geleceğini söyledi.
Philedelphia FED Başkanı Patrick Harker ise FED’in teşvikleri geri çekme konusunda sistemli hareket etmesi gerektiğini söyleyerek, San Francisco FED Başkanı Marty Daly tarafından yapılan yorumları destekledi. Deutsche Bank ABD Başekonomisti Matthew Luzzetti, “bu noktada faiz artışı döngüsünün nasıl gerçekleşeceğini açıkça kararlayamıyor olmaları bir gerçek” dedi. Devamında, “bu durum FED’in beklentileri ve piyasaların fiyatladığı beklentiler arasında bir çıkmaz yaratıyor” ifadesini kullandı.
FED’in bilançosunu küçültme planlarının da detaylar konusunda eksik olduğunu açıkladı. Ocak ayı FOMC toplantısının notları FED yetkililerinin “önemli ölçüde küçülme” konusunda hemfikir olduğunu gösterirken, bu sürecin ne zaman başlayacağı ve ne hızda gerçekleştirileceği konusunda detay paylaşılması. Luzzetti’ye göre, bilançoyu küçültmenin, para politikalarının sıkılaşmasında oynayacağı role ilişkin de keskin ayrılıklar var. Kansas City FED Başkanı Esther George ve bir komite üyesi, bu hafta FED’in enflasyonla mücadele için varlık satışını destekleyeceklerini açıkladı.
Bir başka komite üyesi Loretta Mester ise FED’in mortgage destekli menkul kıymetlerinin satılmasını savundu. FED yetkilileri bilançonun “tahmin edilebilir” bir yaklaşımla küçültülmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak yetkililerin planlarında varlık satışları yer almıyor. Swonk ve Luzzetti gibi bazı ekonomistler, gelecek toplantılarda bilanço konusunda fikir ayrılıklarının daha büyük boyutlara ulaşacağını tahmin ediyor. Swonk, “bilanço çok daha ateşli bir tartışma çünkü burada yapılacak hamlelerin ekonomiye nasıl etki edeceği bilinmiyor” dedi.
Biden: Rusya'nın Ukrayna'yı işgal riski çok yüksek
Borsalarda belirsizlik artarken portföyleri korumanın yolları
Yellen: Rusya'ya yaptırımların küresel sonuçları olacak