Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geçtiğimiz birkaç yılda, finans sektöründe dijital dönüşüm kaçınılmaz hale geldi. Bu durum dijital dönüşümün potansiyel faydaları göz önünde bulundurulduğunda anlaşılır. Bu faydalar etkinlikten, maliyet tasarrufuna ve iyileştirilmiş müşteri deneyimi ile gelir büyümesine oldukça kapsamlı. Aynı zamanda korona virüs de insanların günlük hayatlarında birçok unsuru değiştirdi. Dijital dönüşümün tam anlamıyla başarılı olabilmesi için şirketlerin doğru adımları atması gerekiyor.
Şirketlerin doğru dijital kültürün dijital dönüşümü desteklemesini sağlaması için dört prensip bulunuyor. Bunlardan birincisi değişimin her zaman zor olacağını ve her bir çalışanın her zaman farklı tepkiler vereceğini kabul etmek. Forbes’un haberine göre şirketler tüm ekiplere ve çalışanlara hitap eden doğru bir plan doğrultusunda değişimi yönetmeli. Bu değişimi sağlamak için yeni ekipler işe almak da bir fikir olsa da, çalışanlarını önemseyen her şirket için var olan ekiplere bu yeni teknolojilere adapte olma ve dönüşümde görev alma şansı vermek önemli.
İkincisi şirketler geçiş sürecinde çalışanlara açık bir şekilde belirlenmiş görevler vermeli. Harvard Business Review, çalışanların iş yerinde güçlü hissettiğinde daha iyi performans gösterdiğini açıkladı. Ekipte hiç kimsenin anlamlı projeler yürütebilecek güce sahip olmadığı şirketlerde, yeni fikirler de sürekli eleştiri alır. Geçiş sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için yöneticilerin doğru iş dağılımını yapabilmesi ve çalışanlarına yorumlarının değerli olduğunun gösterebilmesi gerekiyor.
Çalışanların iş tanımları, görev yapabilecekleri alanın sınırlarını da çizmeli, bu şekilde kendi alanlarında doğru adımlar atabilirler. Üçüncüsü, dijital dönüşüm inovasyon ve deneysellikle beraber ilerliyor. Şirketler bu noktada başarısızlık riski olduğunu kabul etmeli. Apple dahi Newton ve Pippin gibi ürünlerinde başarısızlığa uğradı. Çalışanların, ekiplerin ya da ürünlerin başarısının takdir edildiği kadar, başarısız olunan durumlarda da destek verilmeli. Bunun nedeni ise hataların ve başarısızlıkların bir ders niteliği taşıması.
Bu tür hamleler çalışanların başarısızlıklarının, şirket için inovasyon ve deneysellik yolunda bir adım olduğunu gösteriyor. İnsanlar her zaman başarılarından bahsetse de, başarısızlıklar da bir kişinin gayreti ve gelecekteki başarısının göstergesi olabiliyor. Dördüncüsü değişim devam eden bir süreç ve küçük zihniyet değişimleriyle başlar. Bu değişimin başlangıcı da üst düzey yöneticilerden gerçekleşerek, ekiplere yönelir. Bu durum çalışanların değişmesine ve sonuçların şirket düzeyinde ne olacağını anlamalarını sağlar.
Herkesin hedeflenen vizyonu anlaması oldukça önemli. Buna ek olarak yönetim ve çalışanlar arasındaki iletişim kanalları sürekli açık olmalı. Örneğin finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre DBS Bank 2016 yılında dünyanın en iyi dijital bankası seçildi. Bu kültürü nasıl oluşturduğu da oldukça önemli bir örnek. Banka inovasyonların tamamının kültürle ilgili olduğunu ve davranışlarla beslendiğini anlayarak, çalışanlarını iç eğitimlere tabi tuttu.
Aynı zamanda start-up şirketleriyle işbirliği kurarak, bütünsel mobil uygulamalar geliştirilmeye çalışıldı. Bu yaklaşım bütünsel bir inovasyon ortaya çıkarken, çalışanların yaklaşımının da değişmesini sağladı. Bu prensipler göz önünde bulundurulduğunda, dijitalleşmeye yönelik geçiş süreci şirket çapında çok daha yönetilebilir hale gelebilir.
Küresel borsalarda enflasyon illüzyonu
Finansal kiralama şirketleri 106 milyon büyüklüğüne ulaştı
Seyahat sektörünün 4 büyük fintek trendi