Litvanya ve Avustralya Dışişleri Bakanları Parlamento'da bir araya geldi. Avustralya'nın durumunun uzun zamandır Çin'in ticareti siyasi bir silah olarak kullandığı temel örneklerden biri olduğuna işaret eden Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, ülkesinin de bu "özel kulübe" katıldığını fakat kendilerinin kesinlikle sonuncu olmayacağını söyledi.
Bakan Landsbergis, Çin gibi ülkelere ya da ticareti bir silah olarak kullanmak isteyen herhangi bir ülkeye, dünyadaki benzer düşünceye sahip ülkelerin siyasi ve ekonomik baskılara boyun eğmemesine yardımcı olan araçlara ve düzenlemelere sahip olduğunu hatırlatmak gerektiğini aktardı.
Avustralyalı ihracatçılar uzun süredir Çin'in kömür, şarap, sığır eti, kerevit ve arpayı kapsayan resmi ve gayriresmi ticaret engelleri nedeniyle on milyarlarca dolar kaybediyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne de hemfikir ülkelerin uluslararası kurallara dayalı düzen, serbest ticaret, şeffaflık, güvenlik ve istikrarı sürdürmek için tutarlı bir yaklaşımla birlikte çalışmasının önemi konusunda mevkidaşı ile anlaştığını belirtti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian dün yaptığı açıklamada, Çin'in Litvanya ile ilişkilerinde Dünya Ticaret Örgütü kurallarına bağlı kaldığını söyleyerek, "Çin'in Litvanya'ya karşı sözde 'baskısı' tamamen yoktan var edilmiştir" demişti. Lijian, ülkesinin Litvanya'yı nesnel gerçeklerle yüzleşmeye ve tek Çin ilkesine bağlı kalarak doğru yola geri dönmeye çağırdığını kaydetmişti.
Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın Çin'in bir parçası olduğunu ve Pekin'deki komünist hükümetin Çin'in tek meşru hükümeti olduğunu savunuyor.
Litvanya'nın, ülkesinde Tayvan'ın kendi adıyla temsil ofisi açmasına izin vermesinin ardından ilişkilerinde gerilme yaşanan Çin'e ihracatı durma noktasına geldi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, ocak ayı sonunda yaptığı açıklamada, Çin'in Litvanya'ya yönelik ayrımcı ticari uygulamaları nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü yapısı içinde dava açıldığını bildirmişti. Komisyon, son haftalarda Litvanya ürünlerinin gümrüklerden geçirilmemesi, Litvanya'dan ithalat başvurularının reddedilmesi ve AB şirketlerine Çin'e ihracatta Litvanya'yı tedarik zincirinden çıkartmaları için baskı yapılması gibi çeşitli kanıtları gerekçe göstermişti.
Çin-Litvanya sorunu
Çin-Litvanya ilişkileri, Vilnius'un, Tayvan'ın ülkesinde kendi adıyla temsilcilik kurmasına onay vermesinin ardından gerilmişti. Tayvan lideri Tsai Ing-wen, 20 Temmuz'da Litvanya'da "Tayvan Temsil Ofisi" adıyla temsilcilik kuracağını duyurmuş, Litvanya hükümeti, 9 Ağustos'ta temsilciliğin kurulmasına izin vermişti. Çin, kararın, "Tek Çin" ilkesine ve adadaki egemenlik haklarına saldırı olduğunu savunarak, Litvanya'daki büyükelçisini geri çağırmış, Litvanya'dan da Pekin Büyükelçisini geri çağırmasını istemişti.
Pekin, 21 Kasım'da Litvanya ile diplomatik ilişkilerinin derecesini düşürerek maslahatgüzar düzeyinde sürdürülmesi kararını almıştı. Litvanya da diplomatlarının güvenliğinden duyduğu endişe nedeniyle 15 Aralık'ta Pekin Büyükelçiliğini kapattığını bildirmişti.
Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunan Çin, Ada'nın fiili bağımsızlığının uluslararası statü kazanmasına yol açabilecek türden adımlara karşı çıkıyor. Pekin, Tayvan hükümetinin müstakil diplomatik ilişkiler kurmasını, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesini engellemeye çalışıyor. BM üyesi 13 ülke ile Vatikan'ın resmi olarak tanıdığı Tayvan, diplomatik olarak Pekin'i tanıyan ülkelerde "Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu" adıyla temsilcilikler kuruyor.
Çin, Litvanya'nın suçlamasını reddetti
Litvanya, Çin’deki tüm diplomatlarını çekti
Avustralya'dan vatandaşlarına Ukrayna’dan ayrılma çağrısı