Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Gönüllü, "Aşılanmamış ya da bütün dozlarını tamamlamamış, 50 yaşın üzerindeki bireylerde, aşılı kişilere göre Omikron nedeniyle hastaneye yatış sıklığı 45 kez daha fazla, 60 yaşın üzerinde bu oran 49 misline çıkıyor." uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Gönüllü, Kovid-19'un Omikron varyantında hastaneye yatış oranının bir önceki varyant olan Delta'ya göre çok daha az olduğuna dikkati çekti.
Kovid-19'a karşı geçmişe göre daha fazla insanın aşılanmasının, bu tablodaki en önemli faktör olduğunu vurgulayan Gönüllü, özellikle hatırlatma dozlarının Omikron'a karşı ciddi bağışıklık sağladığını ifade etti.
Aşılanma ile Delta'ya karşı yüzde 90, Omikron'a karşı da yüzde 60'ların üzerinde bir bağışıklık oluştuğunu aktaran Gönüllü, "Aşılanmamış ya da bütün dozlarını tamamlamamış 50 yaşın üzerindeki bireylerde, aşılı kişilere göre Omikron nedeniyle hastaneye yatış sıklığı 45 kez daha fazla. Kişi 60 yaşın üzerindeyse bu oran 49 misline çıkıyor. Aşılanan, hatırlatma dozunu da yaptıranların hastalansa dahi hastaneye, yoğun bakıma yatma ihtimali aşısız kişilere göre çok daha düşük." diye konuştu.
Kovid-19'un Omikron varyantının, aşısız gençler açısından da ciddi bir risk oluşturduğunun altını çizen Gönüllü, özellikle şeker, böbrek, akciğer, karaciğer gibi kronik hastalıklar ile obezitenin yoğun bakıma yatma ve ölüm ihtimalini artırdığını söyledi.
"Omikron çok masum değil"
Prof. Dr. Gönüllü, Omikron'un tamamen tehlikesiz olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Tüm bu etkenler 'Omikron çok masum, yakalansanız da hiçbir şey olmaz' anlamına gelmiyor. Omikron, Delta'ya oranla 5 kez daha bulaşıcı." ifadesini kullandı.
Temsili rakamlar üzerinden Omikron'un bulaşıcılığını kıyaslayan Gönüllü, şunları kaydetti:
"Diyelim ki Delta'da 1000 kişide 5 kişi hastaneye yatıyorsa Omikron'da 1000 kişide 1 kişi hastaneye yatıyor. Fakat Omikron 5 kez daha fazla bulaşıcı olduğu için 1000 Delta'ya karşılık 5 bin Omikron gelişiyor. Birinde 1000'de 5, diğerinde 1000'de 1. Yani vaka sayısı arttığında hastaneye yatma oranı düşük olsa bile sayı çok arttığı için hastanelerin yükü artıyor. Dolayısıyla Omikron ve Delta'yı birebir karşılaştıracak olursanız Omikron daha hafif yakınmalara neden oluyor, hastaneye ya da yoğun yatma olasılığı dolayısıyla ölümcül olma olasılığı daha düşük fakat sıfır değil."
"Daha kötü seyreden yeni bir varyanta neden olabilir"
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Gönüllü, "Omikron'un, salgının sonu" olup olmayacağı konusundaki farklı görüşlerin anımsatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gönlümüzden geçen Omikron'un son varyant olması. Fakat Omikron, çok daha kötü seyreden yeni bir varyant oluşumuna da neden olabilir. Çünkü varyantların ortaya çıkması için virüsün genetik yapısında değişiklikler, mutasyonlar olması, mutasyon için de virüsün çoğalıyor olması gerekiyor. Şu an Omikron insanlara bulaşıyor yani çoğalıyor ve çoğalırken genetik şifresi bozulabilir ve virüs yeni bir varyanta dönüşebilir. Bu yeni varyant da çok daha ölümcül, bulaşıcı olabilir veya yeni bir varyanta dönüşür ve çok daha masum bir virüs haline gelebilir. Dolayısıyla şimdiden iddiada bulunmak doğru değil ama temennimiz, beklentimiz Omikron'un son varyant olması ve yeni varyantlar gelişse bile bunların ölümcül olmaması."
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Gönüllü, bu noktada en önemli hususun aşılanmak olduğunu belirterek, "Özellikle hatırlatma dozlarını mutlaka yaptırmak gerekiyor. Maske takmak çok önemli. Kalabalık ortamlardan kaçınmak, hijyene ve temizliğe dikkat etmemiz önem taşıyor. Bu tedbirleri asla elden bırakmamalıyız, aşılı olmak her şeyden korunmak anlamına gelmiyor." dedi.
DSÖ'den endişelendiren 'Omikron' açıklaması: Kaçış yok!
Bağışıklık umudu: Omikron'a karşı yüzde 80 koruma!