FİNANSGUNDEM.COM
"Parayı takip et" sözü, kuşaklardır suçluların peşine düşenlerin en büyük sloganı.Siber dünyada ise suçlular ile peşlerindeki yetkililer arasındaki mücadele yıllardır sürüyor.
Kripto para birimleri anonim bir niteliğe sahip olsa da, yetkililer kripto para birimleriyle işlem yapılan blokzincirler (blockchain) üzerinden yeni yöntemler kullanarak son iki yılda onlarca siber suçluyu yakalamayı başardı.
Ancak bazı ülkeler bilinçli olarak kripto paralar üzerinden yapılan illegal işlemlere göz yumuyor. Bu da kripto paralar üzerinden kara para aklama yöntemini giderek daha cazip hale getiriyor.
Blockchain analiz firması Chainalysis, yaptığı bir araştırmada, kripto paralar aracılığıyla yapılan para aklamaların 2020 ve 2021 yılları arasında 6,6 milyar dolardan 8,6 milyar dolara çıktığını ortaya koydu.
Şirkete göre, KYC kontrollerinde zayıf kalan merkezi borsalar, yasa dışı kripto para işlemlerinde kullanılan cüzdan adreslerinde ilk sıraları yer alıyor.
Düzenleyiciler giderek artan bir şekilde kripto para piyasasına odaklanırken ve kripto para şirketleri, şüpheli aktiviteleri tespit edecek araçları geliştirirken, suçlular için çember daralıyor. Ancak kötü amaçlı yazılımlar ve hacker saldırısı gibi suçlar için dijital varlıkların kullanımına talep devam ediyor. Peki suçlular neden kripto paraları kullanıyor? Kripto paraları suçlular için cazip hale getiren unsurlardan bir tanesi anonim olma imkanı sağlaması.
YÜKLÜ MİKTARDA PARA İSTENİLEN YERE NAKLEDİLEBİLİYOR
Merkezi bir denetimi olmayan kripto paralar, terörün finansmanı ile kara para aklamanın en kolay yolu haline geldi. Soğuk cüzdanlar üzerinden yüklü miktarda paralar, aracılarla dijital ortamda istenilen yere naklediliyor. Finansal sistemlere dahil edilmesi zor olan yüklü miktarlardaki paralar bağış, yardım, rüşvet ve sanal bahis gibi yollarla dolaşıma sokuluyor. Kriptoda alan ve satan tespit edilemediği gibi, işlemin zamanı ve işlem yapılan cüzdanın adresi öğrenilemiyor. Bu yöntemin, Türkiye’de dış bağlantılı vakıf ve derneklerin finanse edilmesinde devreye alındığı belirtiliyor.
En popüler kripto para olan Bitcoin sahipleri anonim olarak kalabilecekleri gibi, takma isimler de kullanabiliyor. Bu da Bitcoin sahiplerinin, kripto parayı kimliklerini açığa çıkarmayacak şekilde alıp satabileceği, bazı hizmetleri kripto parayla tanınmadan alabileceği anlamına geliyor. Ancak her işlem, blockchain üzerinde kayıt altına alınıyor. Bu nedenle teknik uzmanlığa sahip olan kişiler hangi dijital cüzdanlardan fon çıkışı olduğunu görebiliyor. Bunu için de resmi bir soruşturma açılması ya da inceleme başlatılması gerekiyor. Aksi takdirde paranın izini sürmenin zor olduğu belirtiliyor.
Bunun aksine daha küçük bir kripto para olan Monero anonim bir “gizlilik coin’i” olarak tasarlandı ve kripto parayı gönderen ve alan kişilerin kimliklerini gizlediği gibi, gönderilen paranın miktarının da tespit edilmesini engelliyor. Ancak bu kripto parada büyük miktarlarda alım yapmak çok daha zor. Bu nedenle de suçlular dikkatleri üzerlerine çekmemek için Monero’yu tercih etmiyor.
Kripto paraların kullanıldığı suçlar arasında, sanal dolandırıcılıklar yer alıyor. finansgundem.com'un derlemesine göre geçtiğimiz yıl hacker’lar yüzlerce yüksek profilli kişinin Twitter hesaplarını ele geçirdi. Bu kişiler arasında ABD’nin başkan adayı Joe Biden ve elektrikli araç üreticisi Tesla’nın milyarder CEO’su Elon Musk da vardı. Hacker’lar hesaplarını ele geçirdikleri kişilerden 100 bin doların üzerinde parayı Bitcoin olarak talep etti.
SOĞUK CÜZDAN ÖZELLİĞİ
Kara paralar, genellikle internet ile bağlantısı olmayan ve taşınabilir kripto para soğuk cüzdanları üzerinden sisteme dahil edildiği için, bu varlıkları istenilen yere taşımak hem kolaylaşıyor hem de izi sürülemez oluyor. Soğuk cüzdan yöntemi; ödeme yapmak isteyen kişinin parayı fiziki olarak taşıma veya bankacılık sistemi üzerinden transfer etme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Teknolojik takip ve sosyal medya üzerinden yazışmaların takibi ileri düzeyde olduğu için bu mecralardan rüşvet alıp vermek, kara paralardan bağış yapmak zorlaşınca kripto paralarla bu işin yapması öne çıkıyor. Takibi zor olan kripto hesapların para giriş çıkışı takip edilemediği için bu işlemleri yapanlar için herhangi bir hukuki sorumluluk da oluşmuyor. Özellikle uyuşturucu ve silah tüccarlarının kullandığı bu yöntemin son dönemlerde rüşvet ödemelerinde, misyoner vakıflarının finanse edilmesinde de başvurulan bir yöntem olduğunu ifade ediliyor.
EN BÜYÜK İKİNCİ SUÇ KATEGORİSİ
Kripto paralarla işlenen en büyük ikinci suç kategorisi ise dark web üzerinde yasa dışı işlemler. Dark web, internette hacker’ların ve suçluların yoğunlukta bulunduğu ve arama motorlarının göremediği bir bölüm. Bu alanlar silah, uyuşturucu, çalınmış veri ve diğer yasa dışı ürünlerin alım satımı için kullanılıyor. Birçok satıcı ise dijital varlıklarla ödeme kabul ediyor. Gelir açısından en büyük dark web pazarı Hydra’da “Hazine Adamları” ismiyle bilinen kara para aklayan kişiler bulunuyor. Burada bir kullanıcı bir aracıya kripto parayla ödeme yapıyor, daha sonra bu para nakde çevrilerek bir teslim noktasına ulaştırılıyor.
Daha küçük ancak hızla büyüyen suç alanlarından bir tanesi de kötü amaçlı yazılımlarla fidye talebi.
Kötü amaçlı yazılımlarla hacker’lar genellikle bir kurumun bilgisayar sistemlerini ele geçiriyor ve sistemi geri vermek için fidye istiyor. Hacker’lar fidyeleri Bitcoin ya da Monero olarak alıyor. Bunun sonucunda yargı makamları, bu fonlara erişim sağlayamıyor. 2020 yılında hacker çetelerine yaklaşık 350 milyon dolar değerinde kripto para ödendi. Diğer suç alanları arasında terör finansmanı, yaptırım ihlali ve çalıntı para hareketleri de yer alıyor.
En büyük kripto para hırsızı Kim!
Genç kuşaklar neden kripto paralara ilgi gösteriyor?
UBS: Düşük riskle kripto yatırımı yapmanın 3 yolu