Döviz fiyatlarındaki sert yükselişin ardından döviz garantili projeler için devletin yaptığı borçlanmaların da miktarı yükselmiş oldu. Dövize dayalı projeler nedeniyle devletin bir borç erteleme veya yapılandırma yapılıp yapılamayacağı da tartışma konusu oldu. Anlaşmazlık halinde ise Londra mahkemelerinin geçerli olduğu savunuluyor. Özlem Ermiş Beyhan'ın Sözcü'deki haberinde görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Pelin Gündeş, söz konusu projelerin Türk firmalar tarafından kamu yararına yapıldığı için döviz cinsi garantilerin yok hükmünde olduğunu söyledi. İşte o haber:
Şehir hastaneleri, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi Köprüleri ve Avrasya Tüneli gibi döviz garantili sözleşmelerde mücbir sebep gösterilerek erteleme ya da fiyat düşürme gibi bir değişiklik yapılamayacağı çünkü bu sözleşmelerde anlaşmazlık halinde Londra mahkemelerinin geçerli olduğu belirtiliyor. Oysa bu sözleşmelerde yabancılık unsuru olmadığı, bu nedenle İngiltere mahkemeleri gibi yabancı hukukun geçerli olamayacağı iddia edildi.
TİCARET KONUSU YOK
Söz konusu projelerde milletlerarası bir ticaret bulunmadığını söyleyen Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş, sosyal medyada yaptığı açıklamada, “İnşaatlar Türkiye'de hatta Türk firmaları tarafından kamu yararı için yapılmıştır. Dolayısıyla sözleşmeler milletlerarası ticaretin yarar alanına girmemektedir. Özetle bu sözleşmelerdeki tüm döviz cinsi garantiler yok hükmündedir” ifadesini kullandı. Halen Kayseri Milletvekili olan Gündeş, 2019 yılında Suriyelilere dair “Bir Türk kadını olarak İstanbul'da sokağa çıkmaya korkuyorum. Bu arkadaşlar askere alınsın, PKK ile savaşmaya Suriye'ye gönderilsin” gibi mesajları nedeniyle AKP'den ihraç edilmişti.
Pelin Gündeş
“Yollar, köprüler Türkiye'de Türk Hukuku geçerli olmalı”
Peki, eğer inşaat firmalarının işyeri Türkiye değilse ne olacak? Prof. Dr. Pelin Gündeş, “Onun da yolu var! Çünkü ödeme garantili köprü ve otoyollar Türkiye'dedir. Ödeme Türkiye'de yapılmaktadır. Borcun ifa yeri de Türkiye'dir. Bu durumda Türk hukuku müteahhitlerin işyeri hukukuna göre daha sıkı ilişki içerisinde olan hukuktur. Dolayısıyla 24/4'ün son cümlesine göre Türk hukuku uygulanır. Ancak halin bütün şartlarına göre sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde sözleşme, bu hukuka tabi olur. Yani Türk hukuku” ifadelerini kullandı.