Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Tüm dünyada birçok girişimci, start-up şirketlerinin başarılı olması için çaba gösteriyor. Şirketlerinin büyüme evresinde birçok zorlu karar süreciyle karşı karşıya kalan girişimciler için bu kararları almak ve hatalardan kaçınmak oldukça zor. Bu nedenle de birçok girişimci danışmanlara ihtiyaç duyuyor. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından yapılan açıklamaya göre yeni şirketlerin %20’si kuruluşlarını izleyen iki yıl içinde başarısız oluyor. Pegasus Tech Ventures CEO’su Annis Uzzaman Forbes’ta kaleme aldığı yazıda, start-up şirketlerinin en yaygın dört hatasına dikkat çekerken, bu hatalardan nasıl kaçınılacağını da anlattı.
1. Pazarı tanıyın
Start-up şirketlerinin her zaman, ürünlerini farklı kılan unsurların ne olduğu ve neden rakiplerin ürünlerinden daha iyi olduğu yönünde soruları sorması gerekiyor. Tüketiciler bu ürünler için neden para ödemeli? Pazarı tanımak start-up şirketlerinin önünde yatan fırsatları ve zorlukları önceden görmesine imkan tanır. Pazar hakkında bilgi sahibi olmanın yöntemlerinden biri de potansiyel müşteri geri dönüşü almak.
Bu potansiyel müşteriler aile bireyleri, arkadaşlar ve hatta tanışılmayan insanlar da olabilir. Bu kişilerin ürün ve hizmetler hakkındaki düşünceli sorulmalı, geliştirmek için fikirleri alınmalı. Aynı zamanda potansiyel müşterilerin sunulan ürünler için ne miktarda para ödemeye istekli olduğu da dikkate alınmalı. Tüm bu süreç ise sıfır maliyetle ve internet üzerinden yürütülebilir. Uzzaman, yatırım yaptığı bir start-up şirketinden örnek vererek, sosyal medya uygulamalarıyla rekabet eden bu şirketin farklılaşması gerektiğini söyledi.
Sektördeki popüler uygulamalardan TikTok, alanın liderlerinden biri. Video editleme konusunda yapay zeka teknolojisine odaklanan start-up şirketi ise, farklılaşma sağlamak için müzik sektöründe faaliyet gösteriyor.
2. Esneklik sağlayın
Bir start-up şirketinin başarılı olabilmesi için esneklik imkanı da tanıması gerekiyor. Tüketicilerin ihtiyaçları ve pazarın talepleri konusunda bilgi sahibi olunmalı. Doğru bir stratejiyi izleyen girişimciler müşterileriyle olan iletişimlerinden ya da kendi yürüttükleri araştırmaların ardından bazı değişikliklere sıcak bakıyor. Start-up şirketleri online yazılımları kullanarak ya da müşteri geri bildirimlerini derleyerek bu süreci daha sistematik bir hale getirebilir. Geri bildirimleri ciddiye alınan müşterilerin ise marka sadakati taşıma ihtimali yüksek.
Müşterilerini dinlemeyen bir şirketin, ilerleyen aşamalarda giderek büyüyen sorunları çözmesi de zorlaşabilir. San Francisco merkezli bir start-up şirketi büyüme için devam eden bir dönüşümün gerekli olduğunun farkına vardı. İlk aşamada şirket yüksek maaşlı çalışanların öğrenim kredilerinin yeniden finansmanına odaklanıyordu. Daha sonra şirket, daha kapsayıcı bir politika benimsedi ve müşterilerine, hisse satın alımı imkanı tanıyarak daha geniş bir müşteri kitlesine erişim sağladı. Başarılı olmak isteyen her girişimcinin açık fikirli ve esnek olması gerekiyor.
3. Çeşitliliğe önem verin
Start-up şirketlerinin başarıyı yakalaması için bir başka ipucu da çalışan ekibini çeşitli arka planlardan gelecek şekilde oluşturmak. Girişimciler kendilerine benzeyen insanları işe almaktansa, eşsiz perspektifler sunabilecek kişilerle çalışmalı. Bu şekilde daha doğru kararlar alınabilir. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre 2020 yılında McKinsey tarafından hazırlanan bir rapor, “ilk %25’lik dilim içinde yer alan şirketlerin yönetici ekiplerinde cinsiyet eşitsizliğine karşı tavır sergilediğini” ortaya koydu.
Rapora göre bu şirketlerin karlılığının ortalamanın üzerine çıkma potansiyeli oldukça yüksek. Çalışanlar arasında farklı etnik kökenlerden gelenlere yer vermek ya da cinsiyet eşitliliğini gözetmek otomatik gerçekleşen bir süreç değil. Bunun için çeşitli arka planlardan gelen çalışanları çekebilmenin yöntemlerinden biri, en donanımlı kişileri belirleyebilecek üniversiteler ya da insan kaynakları şirketleriyle işbirliği halinde çalışmak.
4. Yatırım çekmeye odaklanın
Start-up şirketlerinin çeşitli yatırımcılardan destek alması, bu şirketlere büyüme evresinin her aşamasında daha geniş bir danışmanlık ağı sunar. Yatırımcılardan oluşan bir ağ, şirketlerin çevresini genişletir ve her yatırımcının verebileceği eşsiz tavsiyelerden yararlanma fırsatı ortaya çıkarır. Her kurumsal yatırımcı, bir star-up şirketine işe alım, ürün geliştirme, müşteri kazanma ve uluslararası büyüme konusunda oldukça değerli tavsiyeler sunabilir.
Örneğin Uzzaman’a göre yakın zamanda gerçekleşen bir fonlama turunda, yatırımcılar girişim sermayesi şirketlerinden oluştuğu gibi, ünlü yatırımcılar da boy gösterdi. Bu şekilde çeşitli yatırımcılardan fon sağlayan girişimciler, büyüme aşamasında birçok farklı perspektifin faydasını görebilir.
Meta'ya İngiltere'de 2 milyon dolarlık para cezası
KPMG’ye 1,3 milyar sterlinlik tazminat davası
Genç kuşaklar neden kripto paralara ilgi gösteriyor?