Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tüm tehditlere rağmen Ukrayna’ya saldırmaya cesaret ederse, buna verilecek tepkinin hızlı ve sert olması bekleniyor.
Avrupa Birliği (AB), ABD ve İngiltere, böyle bir durumda çok kısa bir süre içinde eşi benzeri görülmemiş ağır yaptırımlar uygulamaya niyetli.
Bu nedenle haftalardır büyük bir gizlilik içinde görüşmeler yapılıyor.
Bunlardan sonuncusu, geçtiğimiz Pazartesi akşamı ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin video konferans aracılığıyla yaptığı görüşme oldu.
Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik herhangi bir yeni saldırganlığını caydırmak için ortak çabaların tartışıldığı belirtildi.
Bu tartışmaların ayrıntıları kamuoyuna açıklanmadı, ancak AB’li yetkililer yakın zamanda Kuzey Akım 2 ve enerji sektörüne yönelik diğer yaptırımlara ilişkin seçeneklerin masada olduğunu dile getirdi.
Rusya Ukrayna’yı işgal ederse, Rusya’dan Almanya’ya giden Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı çalışabilir mi?
Almanya Başbakanı Schulz, Kuzey Akım 2 ile ilgili olarak, “Ukrayna’ya askeri müdahale olması durumunda her şey tartışılmalıdır” dedi.
Buna karşılık Rusya, Batı’nın yaptırımlarına misilleme olarak doğalgaz musluğunu kapatabileceğine dair korkuları artırıyor.
Putin ve çevresindekilere yönelik yaptırımlar
Rusya’ya yönelik önceki yaptırımların aksine, bu sefer olası en kötü senaryoda yaptırımlar Kremlin’e yakın nüfuzlu kişileri hedef alabilir.
Bu adımın destekçileri, siyasi olarak nüfuz sahibi milyarder işletme sahiplerinin AB topraklarına girmesinin yasaklanması gerektiğini savunuyor.
Böylece Fransız Rivierası’nda veya Alplerde tatil yapmaları yasaklanabilir ve AB’deki yatırımları dondurulabilir.
Teknoloji yasağı
En kötü senaryoda, bazı yüksek teknolojili mal ve teknolojilerin ihracatının yasaklanması, Rusya vatandaşlarının artık Batılı cep telefonlarını, bilgisayarlarını veya ev aletlerini satın alamaması sağlanabilir.
Böyle bir yasak, özellikle silah ve uçak imalat sektörlerini etkileyebilir.
Mali cezalar ve SWIFT’den dışlanma
Rusya’nın Dünya Çapında Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği’nden (SWIFT) olası bir şekilde dışlanmasının ‘ekonomik nükleer bomba’ etkisi olacaktır.
SWIFT, finansal işlemler hakkında bilgi alışverişi için dünyadaki en önemli sistem olduğu için böyle bir adım, Rus finans kurumlarının küresel finansal sistemden çıkmasına yol açacak.
Rus bankaları ve şirketleri bu durumda yurtdışına kolayca para transfer edememe riskiyle karşı karşıya kalacak ve sermaye akışı da bir o kadar zorlaşacak.
Bu, mal akışını yavaşlatabilir, çünkü şirketler artık ithalat için ödeme yapamayacak veya ihracat geliri toplayamayacak.
Buna alternatif olarak, Rus finans kurumlarına da yaptırımlar uygulanabilir.
Rusya’ya karşı önceki yaptırımlar etkili oldu mu?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin yaptırımlara kulak asmadığını ve herhangi bir baskıya boyun eğmeyeceğini iddia etmeye devam ediyor.
Putin, Rusya’nın ekonomisini yeniden düzenleyip finansman kaynaklarını çeşitlendirerek, halihazırda uygulanan yaptırımlardan kaynaklı zararı telafi ettiğini söylüyor.
Ancak işletme sahipleri ticaret, üretim ve yatırımın önündeki engellerden şikayet etmeye devam ediyor.
Rusya Muhasebe Odası başkanı Alexei Kudrin, “Rusya, yaptırımlar nedeniyle hala kayıp yaşıyor” dedi.
Resmi verilere göre, yaptırımlardan özellikle metalürji ve kimya endüstrileri, otomobil, silah ve tarım sektörleri etkilendi.
Kremlin kısa süre önce, AB ve ABD tarafından uygulanan mevcut yaptırımların uluslararası hukukun ihlali olduğu konusunda uyardı.
Putin, Batı’nın Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulaması halinde ilişkileri kesmeyi düşünebileceklerini ima etti.
Putin’in Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov, “Bu, ciddi sonuçları olan büyük bir hata olur. Ama bunun gerçekleşmeyeceğini umuyoruz” diye konuştu.
(Brüksel/Şarku’l Avsat)
AB: Rusya Avrupalı bazı yetkililere giriş yasağı getirdi
ABD'den peş peşe 'Rusya' açıklamaları
ABD'den 'Ukrayna' uyarısı: Sonuçları korkunç olur!