CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "6 milyon 300 bin genç ilk kez gidecek, sandıkta oy kullanacak. Türkiye'nin kaderini ben belirlemeyeceğim, benim yaşıtlarım da belirlemeyecek. Türkiye'nin kaderini 6 milyon 300 bin genç belirleyecek. Gücünüz bu" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genç İstihdam Çalıştayı'na katıldı. İstanbul Kongre Merkezi'ndeki çalıştaya Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik ve CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkan Cem Aydın katıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, "Sorunların çözüm adresi siyaset kurumudur. Bazen şu ifade ile karşılaşıyorum, 'ben siyasetle ilgilenmiyorum'. Hayatın her alanı siyasetle ilgilidir. Bindiğiniz otobüs siyasetle ilgilidir. Onun fiyatını siyaset kurumu belirler. Sinema biletini fiyatını siyaset kurumu belirler. Hayatın her alanı siyasetle ilgilidir. Siyaseti yakından izlerseniz karar alma süreçlerinde yanlışı ve doğruyu daha sağlıklı görebilirsiniz. Siyaset kurumunun dışında kendinizi görmeyin. Ekonomik olarak, toplumsal olarak ciddi sorunlarımız var, doğrudur. Bu sorunları aşmanın yolu siyaset kurumudur. Sorgulayacaksınız siyaset kurumunu, artısını eksisini rahatlıkla ifade edebileceksiniz. Yeri geldiğinde çözüm üreteceksiniz. Yol göstereceksiniz. Sizler bizden daha iyi yetiştiniz. Bizlerden daha iyi hayatı sorgulama kapasitesine sahipsiniz. Sorunları bizden daha iyi yaşıyorsunuz. Biz buradan Türkiye´yi çekip çıkarmak zorundayız. Bir gücünüz var ve gücünüzün ne kadar farkındasınız onu bilmiyorum. Önümüzdeki seçimlerde sandık gelecek. Bir; 'niçin gidip oy kullanayım? Gitmek istemiyorum'. Bunu söylediğiniz zaman 'işsizlik olabilir ve ben bu konuda duyarsızım. Yoksulluk olabilir ama ben duyarsızım, yoksulluk sürebilir'. Eğer şikayetlerinizi bir şekliyle giderecek makamı iktidara taşırsanız, o zaman sorunların çözümünde temel aktör konumuna gelirsiniz. Temel aktör olursunuz. Siyaset kurumu ne verecek değil, siyaset kurumunu sorgulamak ve onu doğru bir raya oturtmak sizin elinizde" dedi.
"TÜRKİYE'NİN KADERİNİ 6 MİLYON 300 BİN GENÇ BELİRLEYECEK"
Kılıçdaroğlu, gençlere seslenerek, "6 milyon 300 bin genç ilk kez gidecek, sandıkta oy kullanacak. Türkiye´nin kaderini ben belirlemeyeceğim. Benim yaşıtlarım da belirlemeyecek. Türkiye'nin kaderini 6 milyon 300 bin genç belirleyecek, gücünüz bu. 6 milyon 300 bin gencin demokrasiden, insan haklarından yana oy kullanması, ayrımcılığa karşı durması, demokrasi konusunda kenetlenmesi Türkiye'ye yeni bir ufuk açacaktır. Bu sizin elinizde, bu gücü kullanın. Elbette ki siyasi partileri sorgulayacaksınız. Sorgulama hakkınız var. Yeri geldiğinde programlarına bakacaksınız, artısına eksisine bakacaksınız, 'ben gitsem ne olur, gitmesem ne olur, değişen bir şey olmaz', hayır. Her şeyi değiştirebiliriz. Her güzelliği getirebiliriz. Hiçbir şeyi getirmesek dahi düşüncelerinizi özgürce ifade edeceksiniz. Diğer ülkelere gitme konusunda, biz ülkemizi seviyoruz. Kendi ülkemizde çalışmak istiyoruz. Eğer bir umutsuzluk varsa, umutsuzluğu yaratan kaynağa bakmanız lazım. Bu kaynağı yaratan kim? Siyasi otorite, bu umutsuzluk kaynağını yaratırken siz umudun meşalesini elinizde taşımak zorundasınız. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bütün haksızlıklara karşı onurlu bir direniş demektir. Ben asla umutsuz olmam. Ben ülkenin kaderini belirleme gücüne sahibim. Yeri geldiğinde haksızlıklara karşı ben direnirim. Yeri geldiğinde beraber oluruz. Yeri geldiğinde Türkiye'yi aydınlığa çıkarırız. Biz çünkü bu ülkenin gençleriyiz diyeceksiniz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda, "Acımazsız bir hayat var ama bu acımasız hayatı bahara döndürmek mümkün. Beraber çalışmak mümkün. Birlikte mücadele etmek mümkün. Karanlıkları aydınlığa çıkarmak mümkün. Mart'ın sonunu bahar yapmak mümkün. Bütün bunları yapacağız. Asla unutmayın geliyor gelmekte olan" dedi.
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 250 bin liralık tazminat davası
Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu ve Yavaş'a destek
Erdoğan: Tuz Gölü'nün altında doğal gaz stoklarımız var