ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın Ukrayna’yı olası işgaline muharip birlik göndererek karşılık vermeyi planlamıyor. Ancak işgal sonrası Ukrayna direnişini desteklemek dahil daha düşük düzeyde ama yine de riskli askeri operasyon yolunu tercih edebilir.
Rusya-Ukrayna savaşına doğrudan katılmamanın temel bir mantığı var. ABD’nin Ukrayna’ya karşı bir antlaşmadan doğan yükümlülüğü bulunmuyor. Avrupa’ya yayılma, bölgeyi istikrarsızlaştırma ve nükleer bir çatışma gibi korkutucu bir noktaya tırmanma riskini taşıdığı için Rusya’yla savaşa girmek de büyük bir kumar olarak görülüyor.
Ancak yetersiz adım atmanın da kendi içinde riskleri bulunuyor. Yeterli karşılık verilmemesi Rusya’dan Estonya, Letonya, Litvanya gibi Doğu Avrupa ülkelerine karşı gelebilecek adımlara sessiz kalınacağı mesajını verme riskini doğurabilir. NATO üyesi olan bu üç ülke hem ABD hem de ittifaktan güvenlik güvencesine sahip.
Ukraynalı yetkililerle görüşmek, NATO üyeleriyle istişare yürütmek ve Cuma günü Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la biraraya gelmek üzere Avrupa’ya giden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’un Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü konusundaki sarsılmaz kararlılığının altını çizdi. Ancak Blinken, bu kararlılığın sınırlarını açıkça tanımlamadı.
O halde Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığması bir işgale dönüşürse ABD ve müttefikleri Ukrayna’nın kendisini savunmasına verilecek destekte ne kadar ileri gidebilir?
Rus işgaline karşı konulabilir mi?
Ukrayna’da Rusya’ya karşı savaşa girmek ABD askerlerini ve kaynaklarını yıllarca bağlayabilir ve Biden yönetiminin ana güvenlik tehdidi olarak Çin’e odaklanmaya çalıştığı bir sırada, sonucu belirsiz bir şekilde büyük bir kayba sebep olabilir.
Başkan Biden 19 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya asker göndereceğini tahmin ettiğini söylemiş ancak Putin’in topyekün bir savaş istemediği görüşünde olduğunu belirtmişti.
Biden olası bir işgalin durdurulması için Ukrayna’ya asker gönderilmesi olasılığına değinmedi; ancak daha önceki açıklamalarında bunun bir seçenek olmadığını söylemişti.
Biden Putin’in Ukrayna sınırına yığdığı askerleri nasıl kullanacağından emin olmadığını belirtti. Ancak ABD ve NATO, Rusya’nın Batı ittifakının doğuya daha fazla genişlemeyeceğine ilişkin bir güvence verilmesi talebini reddetti.
Rusya, Moskova’ya yakın olan Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in devrilmesinin ardından 2014 yılında Ukrayna toprağı olan Kırım Yarımadası’nı ilhak etmiş ve aynı yıl ayrılıkçı direnişi desteklemek amacıyla ülkenin doğusuna müdahale etmişti. Bölgede sekiz yıldır devam eden çatışmada 14 binden fazla kişi öldü.
Ukrayna’da hem askeri hem de siyasi olarak kaybedilecek çok şey var. Kongre üyeleri Biden’ın Putin’e yaklaşımı konusunda eleştirilerini yoğunlaştırdı.
Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu kıdemli üyelerinden Cumhuriyetçi Senatör James Inhofe, Biden’ı Rusya konusunda ödün vermekle suçladı; ancak o da asker gönderilmemesi çağrısında bulundu.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu üyelerinden Demokrat Jim Himes, Ukrayna’ya “derhal havadan sürekli olarak” askeri ekipman ve eğitim verecek askeri danışman gönderilmesi çağrısında bulundu.
2013 ile 2016 yılları arasında ABD’nin Avrupa Kuvvetleri Komutanı olan General Philip Breedlove, AP’ye verdiği röportajda, ABD’nin Ukrayna’ya muharip güç göndermesini beklemediğini ve bunu önermediğini söyledi.
Bunun yerine Washington ve müttefiklerinin, Rusya’nın üstün gücüyle karşı karşıya olan Ukrayna’nın hava sahasını ve kara sularını savunmasına destek olmanın yollarını araması gerektiğini belirtti.
Breedlove, “Putin’in Ukrayna’yı işgal etmesine izin verilir ve bunun hiç sonucu olmaz ya da yetersiz sonucu olursa, bu durumun benzerlerini yaşarız” dedi.
Biden’ın diğer seçenekleri neler?
Askeri olarak açık şekilde zayıf konumda olduğu düşünüldüğünde Ukrayna’nın Rus askerlerinin işgalini önleme gücü yok. Ancak Ukrayna, ABD ve diğer müttefiklerin desteğiyle Putin’i, maliyetin yüksek olacağına ikna olması halinde, harekete geçmekten caydırma imkanına sahip olabilir.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi için 13 Ocak’ta bir analiz yazısı kaleme alan eski CIA paramiliter yetkilisi Philip Wasielewski ve siyaset bilimci Seth Jones, “Rusya’nın hırslarını dizginlemenin anahtarı Moskova’nın hızlı bir zafer elde etmesini engellemek, ekonomik yaptırım uygulayıp Batı’dan siyasi olarak soyutlanmasını sağlayarak ve Rus ordusunu tüketecek uzun süren bir direniş ihtimalini yükselterek ekonomik, siyasi ve askeri maliyeti arttırmak” diyor.
Biden yönetimi de benzer şekilde düşündüğünün işaretini veriyor.
ABD Ukrayna ordusuna şu anda ne kadar destek veriyor?
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü John Kirby yerel güçlere eğitim ve danışmanlık vermek üzere Ukrayna’da yaklaşık 200 Ulusal Muhafız askerinin bulunduğunu ve bu sayının arttırılmasının planlanmadığını söyledi.
Ukrayna’da eğitim veren ABD özel operasyon güçleri de bulunuyor; ancak bunların sayısı bilinmiyor. John Kirby Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde ABD askerlerinin çekilip çekilmeyeceği konusunda bilgi vermedi; ancak Pentagon’un personelin her senaryoda güvende olmasını sağlamak üzere uygun ve gerekli kararları alacağını söyledi.
Biden yönetimi Çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Kiev ziyareti öncesinde, Ukrayna’ya 200 milyon dolarlık savunma yardımı açıkladı.
Kırım’ın ilhak edildiği 2014 yılından bu yana ABD, Ukrayna’ya tanksavar füze ve radar dahil olmak üzere 2,5 milyar dolarlık savunma yardımı sağladı.
ABD Ukrayna’ya işgalin ardından nasıl destek çıkabilir?
Bu sorunun yanıtı belirsiz. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan geçen hafta yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine desteği önemli ölçüde arttıracağını söyledi. Ancak Sullivan, bunun nasıl yapılabileceği konusunda ayrıntı vermedi.
Biden yönetimi, ABD’nin güvencesini talep eden NATO’nun doğu kanadındaki müttefiklere askeri destek gönderme seçeneğine de açık olduğunu belirtiyor.
Jones ve Wasielewski işgalin gerçekleşmesi halinde Rusya’ya ciddi yaptırım uygulanmasına ek olarak, ABD’nin Ukrayna’ya herhangi bir bedeli olmadan geniş bir kapsamda askeri yardım sağlaması gerektiğini söylüyor.
İki uzmana göre bu askeri yardım hava savunma, tanksavar ve gemisavar sistemlerinin yanısıra elektronik savaş ve siber savunma sistemleri, hafif silahlar, mühimmat ve başka unsurları kapsayabilir.
Jones ve Wasielewski, “ABD ve NATO ne şekilde olursa olsun Ukrayna’nın direnişine uzun vadeli destek vermeye hazır olmalı” diyor.
Bu yardımın özel operasyon birlikleri dahil ABD askerlerinin desteğiyle açık bir şekilde ya da Başkan Biden’ın onayıyla CIA’in liderliğinde gizli yapılabileceğini belirtiyor.
Bu seçeneğin ise ABD personelini ateş hattında bırakma ve ABD’yi kaçınmaya kararlı olduğu savaşa çekme riski bulunuyor. (Amerikanın Sesi)