Danimarka medyasından bir gazeteci, AB fonlarıyla yeni inşa edilen kampları görüntüledi. Toplama kamplarını andıran yere parmak iziyle girilebiliyor. Bölmelerin arası dahil her yer dikenli tellerle çevrilmiş durumda.
Gazeteci tesisin içindeki dikenli telleri sorduğunda, güvenlik görevlisi içeri kimse girmesin diye olduğunu söylüyor.
Ancak tellerin durumu, daha çok göçmenlerin dışarı çıkmasını önlemek amacıyla yapıldığını gösteriyor.
Görevliler gazetecinin sığınmacılarla konuşmasına da izin vermiyor...
Sert kurallarla hapishaneyi andırıyor
Kamptaki kurallar da hapishaneyi andırıyor. Sığınmacılara akşam 8 ile sabah 8 arasında sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.
Yasağı ihlal edenler önce mektupla uyarıyor, ihlali tekrar ettiği takdirde 5 günlük tecride alınıyor. Bu sürede dışarı çıkmasına kesinlikle izin verilmiyor.
"Eski kampa göre daha iyi, en azından fareler yok"
Yunanistan'ın daha önceki çadır kentlerindeki insanlık dışı koşullar büyük tepki çekmişti.
Savaştan, ölümden kaçan sığınmacılar, tepkiler üzerine inşa edilen hapishane benzeri kampların eskisine göre daha iyi olduğunu belirtiyor.
Kamptaki sığınmacı, “Eski kampa göre daha iyi, en azından fareler yok” dedi.
Sağlık ve temizliğe bakıldığında daha iyi olduklarını dile getiren sığınmacılar buna rağmen akıl sağılıklarının kötüleştiğini aktardı.
Göçmenler, sağlıkla ilgili sorunlarıyla da yıllardır ilgilenilmediğini belirtiyor.
Düzensiz göçmenlerden yeni rotası ölümleri artırdı
Ege Denizi göçmenlere mezar oldu: 3 günde 30 kişi öldü