Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, ABD’nin er ya da geç Suriye'den ayrılacağını söyledi. Suriye muhalefetinin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed iktidardayken ilerleme sağlanamayacağı konusundaki ısrarının ‘yapıcı olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşım’ olduğunu belirten Lavrentyev, ülkesinin, Astana Süreci çerçevesinde Türkiye ve İran ile koordinasyonun sürdürülmesini olumlu değerlendirdiğini belirtti. Lavrentyev, Rus TASS haber ajansına verdiği röportajda, Kazakistan'ın başkenti Nursultan'daki son üçlü (Rusya, Türkiye, İran) müzakere turunun ‘olumlu ve verimli’ geçtiğine işaret etti.
Rus heyetinin tüm tarafların heyetleriyle Suriye uzlaşıyla ilgili tüm konuları görüştüğünü açıklayan Lavrentyev, bu görüşmelerin başlıca olumlu başarısının bu turu yapabilmiş olmaları olduğunu vurgulayarak, sonuç bildirgesi çerçevesinde uluslararası topluma Suriye'de bir uzlaşı için çalışmaya devam edilmesi gerektiğine dair bir sinyal gönderirken ve sadece ateşkesin sürdürülmesiyle ilgili olmayan çok önemli bir takım alanlarda çaba sarf ederken aynı zamanda Suriye halkına insani yardım sağlamanın ve erken toparlanma programları başlatmanın öneminin altını çizdi.
Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev, Astana üçlüsünün (Rusya, Türkiye ve İran), Birleşmiş Milletler (BM) heyeti ile BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in çalışmalarının sonuçlarını ve ‘son derece cesaret verici’ olarak nitelendirdiği Pedersen’in Şam'a yaptığı son ziyareti ayrıntılı olarak tartıştıklarını belirtti.
Moskova’nın Pedersen’in çalışmalarını desteklediğine dikkati çeken Lavrentyev, Ocak ayının ikinci yarısında yapılması planlanan Suriye Anayasa Komitesi'nin yedinci oturumunun ertelenmemesini ve tüm bu toplantıların daha düzenli hale gelmesini umduklarını kaydetti. Lavrentyev, “Türkiye ve İran ile Şam'la birlikte aktif olarak çalışmaya devam edeceğimiz konusunda mutabık kaldık. İki taraf aynı zamanda onlar için kabul edilebilir bazı kararlar alınana kadar muhalefetin yanında olacaklar” ifadelerini kullandı.
Moskova'nın Ankara ve Tahran ile ortak çalışmalarına övgüde bulunan Rus yetkili, “Rusya, Türkiye ve İran'ın sahada olması bizim avantajımıza. Mevcut durum üzerinde zaten belirli bir nüfuzumuz var” dedi.
Lavrentyev, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
“ABD’lilerin Suriye topraklarında olduğu gerçeğini, onlarla temas halinde olduğumuzu ve Suriye uzlaşıyla ilgili çeşitli konuları tartıştığımızı görmezden gelemesek de Washington'ın er ya da geç Suriye'den ayrılmak zorunda kalacağını anladığı gerçeğini de göz önünde bulundurmalıyız. Burada önemli olan, ayrılmalarına Afganistan senaryosuna benzer bir durumun eşlik etmemesidir.”
ABD’deki mevcut yönetimin tutumunda bir takım değişiklikler olduğunu ve daha fazla netleştiğini söyleyen Lavrentyev, “Washington daha önce Şam’a azami baskı politikası uygulamış ve bunun sivil halk arasında hoşnutsuzluğa yol açacağını ummuş olsa da artık bunun işe yaramadığını anlamıştır” şeklinde konuştu.
Suriye Anayasa Komitesi içerisinde yaşanan bir takım anlaşmazlıklar olduğuna işaret eden Rus yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhalefet kanadının başka bir yaklaşımı, hükümet kanadının başka bir yaklaşımı var. Hükümet kanadı mevcut anayasadan memnunken muhalefet kanadı değişiklik olması gerektiğine inanıyor. Bu noktada kendisini ilgilendiren konuları değerlendirebilir ve tartışmaya sunabilir ve referanduma veya başka bir gelişmiş mekanizma bağlamında sunabilir. Bu çalışma devam etmelidir. Ancak aynı zamanda, devlet başkanının yetkilerinde ve Şam yönetiminde değişiklik yapmak için yeni bir anayasa taslağı hazırlamak isteyenler de var. Bu imkansıza giden bir yoldur. Muhalefet somut önerilerde bulunmalı ve Beşşar Esed iktidardayken ilerleme sağlanamayacağını söylememeli. Bu yapıcı olmayan ve kabul edilemez bir yaklaşımdır.”
Suriye'de son zamanlarda artan terör tehditlerine dikkati çeken Lavrentyev, başta İdlib olmak üzere Suriye’de çok sayıda aşırılık yanlısı grubun halen aktif olduğunu söyledi. Lavrentyev, DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin, son zamanlarda özellikle ülkenin güneyi ve orta kesimleri ile kuzeyinde daha aktif hale geldiklerini vurguladı.
Moskova’nın Suriye’ye hem özel hem de hükümet kurumları aracılığıyla ülkenin farklı bölgelerine giden insani yardımlarda bulunmaya devam ettiğinin altını çizen Lavrentyev, bu bağlamda çok sayıda temel ürün ve gıda ile yaklaşık bir milyon ton tahıl sağlandığını da sözlerine ekledi. Yardımların çoğunun Savunma Bakanlığı'ndan geldiğine dikkati çeken Rus yetkili, tüm uluslararası toplumu, azami baskı uygulanmasına ve Şam'ın eline geçmemesi için fon tahsis etmeyi reddetmeye dayalı yapıcı olmayan yöntemleri yeniden gözden geçirmeye çağırdıklarını söyledi. Lavrentyev, “Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır ve son derece feci sonuçlara yol açabilir. Çünkü ülkedeki ekonomik durum son bir yıl içinde büyük ölçüde kötüleşti” dedi.
Suriye’ye uluslararası yardımların girişiyle ilgili mekanizma konusunda Rusya’nın tutumunun değişmediğini söyleyen Lavrentyev, bu mekanizmalar dışındaki yolları ‘yasadışı’ olarak nitelendirerek, Suriye'ye ulaşan tüm yardımların meşru otoriteler aracılığıyla girmesi gerektiğini vurguladı.
Moskova’nın bu konudaki kararlılığına işaret eden Lavrentyev, “BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2585 sayılı kararını kabul ettiğimizde, bunun uluslararası toplum için Suriye hükümetine yapılan insani yardımların, sadece yiyecek olarak değil, yaşam destek tesislerini, enerjiyi, elektrik hatlarını, su istasyonlarını, sağlık tesislerini ve okulları eski haline getirmek için de artırması bir teşvik edici olmasını umuyorduk. Ama ne yazık ki, çok az somut çalışma yapıldı. Bu durum devam ederse, daha sonraları mekanizmanın geçerlilik süresini uzatmak için hiçbir nedenimiz kalmayacak. Uluslararası toplumun bize bu konudaki tutumunu değiştirmeye istekli olduğunu göstermesi için bir yıla kadar uzatma ile altı aylık bir süre verdik. Herhangi bir değişiklik olmazsa mekanizmayı tamamen sonlandıracağız” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki yıl Tahran'da Rusya, Türkiye ve İran arasında bir zirve düzenlenebileceğini söyleyen Rus yetkili, Suriye uzlaşısı dosyalarının liderler arasında ve dışişleri bakanları düzeyinde ‘yüz yüze’ tartışılması gerektiğini söyledi. Ancak zirve için olası tarihler hakkında konuşmaktan kaçınan Lavrentyev, tarihlerin belirlenmesi meselesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili bir iyileşme olmasıyla bağlantılı olduğunu belirtti.
Astana garantörlerinden Suriye'de iş birliği mesajı
Suriye’de muhalifler ve rejim tarafından gözaltında tutulanlar karşılıklı serbest bırakıldı