Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, yıl içinde Yemen hükümet yetkilileri, Husiler, Suudi Arabistan, İran ve diğer ülke temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdi, görevinin sona erdiği Haziran 2021'e kadar da bu konudaki diplomatik çabalarını sürdürdü.
Griffiths'in gerçekleştirdiği en önemli ve en çok heyecan uyandıran görüşme hiç şüphesiz şubat ayı başında Husilerin petrol bölgesi Marib'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde Tahran'da dönemin İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile olanıydı.
Ancak Griffiths, söz konusu görüşmelerden bir netice alamayınca mayıs ayında BM Güvenlik Konseyini "Yemen krizinde tarafları müzakereye zorlayamadığı" konusunda bilgilendirdi.
Griffiths'in, Husilerin Marib'de tansiyonu düşürmesi ve başta Marib olmak üzere ülke genelinde ateşkesin sağlanması için yürüttüğü diplomatik hamleler, tarafların karşılıklı suçlamaları ve Husilerin barışı reddetmesi nedeniyle sahada olumlu bir etki yaratmadı.
Suudi Arabistan'ın barış girişimi hala geçerli ancak sonuç yok
Suudi Arabistan, 22 Mart 2021'de Yemen krizinin çözümüne yönelik "ateşkesin sağlanması, Sana Havalimanının yeniden açılması, Hudeyde Limanı'ndan yakıt ve gıda girişine izin verilmesi, hükümet ile Husiler arasında siyasi müzakerelerin yeniden başlaması" gibi başlıkları içeren bir girişim başlattı.
Başta Marib cephesi olmak üzere, hükümet güçleri ile Husiler arasındaki çatışmaların şiddetlenmesi sonrası Yemen'de ateşkes için BM ve uluslararası taleplerin yoğunlaştığı bir dönemde başlatılan bu girişim, Yemen hükümeti, BM, Avrupa Birliği (AB), ABD ve İngiltere dahil birçok ülke tarafından memnuniyetle karşılandı.
Ancak Husiler bu girişimi reddetti. Husiler, herhangi bir barış girişimini veya çağrısını kabul etmeleri karşılığında Arap koalisyonunun tüm saldırılarının durdurulmasını istedi.
Suudi Arabistan'ın ortaya attığı bu girişim, Yemen'de askeri gerginliğin devam ettiği bir dönemde diplomatik anlamda herhangi bir ilerleme sağlayamasa da hala masadaki yerini koruyor.
ABD'nin Yemen için ortaya koyduğu diplomatik çabalar da sonuçsuz kaldı
ABD, BM Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olmanın avantajını kullanarak 2021 yılında Yemen krizi konusunda önemli bir rol oynadı.
ABD Başkanı Joe Biden, şubat ayı başlarında yaptığı bir açıklamada, Yemen'deki durumu öncelediklerini vurgulayarak, ülkesinin Yemen'deki savaşta Suudi Arabistan'a verdiği askeri desteği sona erdirdiğini ve ilgili silah satışlarını durdurduğunu bildirdi.
Biden ayrıca, bir ilke imza atarak Tim Lenderking'i "ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi" olarak atadı ve Yemen'deki savaşa artık son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Yemen krizini çözmenin yollarını görüşmek üzere birçok defa Orta Doğu turuna çıkan Lenderking, mevcut gerginlikten sorumlu tuttuğu Husilere birçok kez ateşkes ve müzakere çağrısında bulundu.
Lenderking, mayıs ayında yaptığı bir açıklamada diyalog yoluyla sağlanacak adil bir anlaşmanın Yemen halkını kurtaracağını vurgulayarak Husileri "Yemen'i rehin almakla" suçladı. Husiler ise Lenderking'i Arap koalisyonu konusunda taraflı olmakla itham etti.
Yine mayıs ayında ABD Dışişleri Bakanlığı, Husilerin Umman'ın başkenti Muskat'ta BM Özel Elçisi Martin Griffiths ile görüşmeyi reddederek barışa bağlılıklarını gösterme noktasında büyük bir fırsatı kaçırdıklarını bildirdi. ABD ayrıca, Marib'e yönelik saldırılarını sürdüren Husileri Yemen'deki insani krizin daha da şiddetlenmesinden sorumlu tuttu.
Lenderking, aralık ayının son günlerine kadar Yemen krizinin çözümüne yönelik hamlelerini sürdürse de hala bir sonuç alamadı.
BM'nin yeni Temsilcisi Grundberg "karmaşık" bir görevi devraldı
BM'nin yeni Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, göreve resmen başladığı eylül ayıdan bu yana, diplomatik girişimlerini ülkede birden fazla cephede devam eden çatışmalar nedeniyle büyük zorluklarla sürdürüyor.
Grundberg, geçtiğimiz aylarda çok sayıda görüşme gerçekleştirmesine rağmen, Husi yetkililerle bir araya gelmek için başkent Sana'yı hala ziyaret edemedi.
İki kere geçici başkent Aden'de olmak üzere Yemen hükümetiyle birden fazla görüşme yapan Grundberg, Husilerin 7 yıldır kuşatma altında tuttuğu Taiz kentini de ziyaret etti. Grundberg, iç savaşın başlamasından bu yana Taiz'i ziyaret eden ilk BM elçisi oldu.
Geçtiğimiz günlerde Umman Sultanlığı, Fransa ve Kuveyt'i ziyaret eden Grundberg, Yemen'deki krize barışçıl çözüm yollarını görüştü.
BM Güvenlik Konseyini Yemen konusunda bilgilendiren Grundberg, "çatışmanın tarafları arasında genişleyen uçurum, ekonomik kriz ve askeri operasyonların hız kazanması nedeniyle siyasi bir süreç başlatmanın karmaşık bir görev" olduğunu söyledi.
Grundberg, aralık ayı ortasında yaptığı bir açıklamada "BM'nin, krizi çözmeye yönelik daha önceki girişimlerinin başarısız olmasından dolayı hayal kırıklığı hissettiğini" dile getirdi.
BM Temsilcisi, hissettiği hayal kırıklığına rağmen, Yemen krizinin çözümü için bölgesel ve uluslararası temaslarına devam ediyor.
Ancak sahadaki gerginlik sürüyor ve yakın vadede siyasi bir çözüm ihtimali de zor görünüyor.
Afrika'da 2021, darbelerin yılı oldu
27 göçmenin cesedi Libya'da sahile vurdu