Yazdır
Rusya’nın Washington Büyükelçisi Anatoliy Antonov, Ukrayna’nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) katılması veya Rusya sınırında herhangi bir Batılı güç bulunmasına karşı uyarıda bulunarak, bunun Moskova’nın asla kabul etmeyeceği bir kırmızı çizgi olduğunu vurguladı.
Antonov, Newsweek dergisine verdiği röportajda, “ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon’un Rusya’nın Ukrayna sınırlarındaki askeri varlığını artırdığına dair yaptığı uyarılar, propagandadan başka bir şey değil. Rusya’nın askerlerini kendi topraklarında serbestçe intikal etme ve eğitim faaliyetleri yürütme konusunda her türlü hakka sahip olduğunu hatırlatmak istiyorum” dedi.
Rusya’nın hiç kimseyi tehdit etmediğini ve Batılı basının Moskova’nın saldırgan planlarıyla ilgili söylemlerinin temelsiz olduğunu söyleyen Antonov, Donbass bölgesinde istikrarı sağlamanın tek yolunun Minsk anlaşmalarını uygulamak olduğunun altını çizdi.
ABD’yi, anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi için Ukrayna’ya baskı yapmaya çağıran Antonov şu ifadelerle devam etti;
“ABD’nin Ukrayna’ya, durumu çözmenin tartışmasız temeli olan Minsk anlaşmalarının revize edilmesinin kabul edilemezliği konusunda net bir sinyal göndermesini istiyoruz. ABD, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2202 sayılı karar ile onaylanan ve yasal olarak bağlayıcı olan Minsk anlaşmalarını uygulamaya teşvik edecek kaynaklara sahip.”
Antonov, “Rusya için Ukrayna’nın NATO tarafından süregelen militarizasyonu veya topraklarında Batılı birliklerin varlığı ve Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği kabul edilemez. Bu tür adımlar, ulusal çıkarlarımız açısından aşılmaması gereken kırmızı çizgilerdir. NATO sınırlarının Doğu’ya genişlemesini ve Rusya’nın batı sınırlarına silah yerleştirilmesini önlemek için ABD ve Avrupalı müttefiklerini içeren yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma gerekiyor” diye konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz haftalarda video konferans aracılığıyla yaptıkları görüşmede bu konuları ele aldıklarını söyleyen Antonov, Moskova’nın yasal güvenlik garantileri konusunda kapsamlı bir teklifte bulunduğunu belirtti.
Antonov, Kuzey Akım 2 projesiyle ilgili politikaları etkilemek amacıyla Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar hakkındaki bir soruya ise şu yanıtı verdi;
“Gaz boru hattının sadece ticari bir proje olduğu defalarca söylendi. Bu konsorsiyum üyelerine yönelik yaptırımlar ve diğer tehditler haksız rekabet için kullanılmaktadır. Projeyi bozmaya yönelik çabalara rağmen inşaat tamamlandı. Şimdi sertifikasyon süreci devam ediyor. Avrupa ve diğer Rus hidrokarbon tüketicileri ile uzun yıllara dayanan dürüst etkileşim sayesinde ülkemiz, güvenilir bir ortak olduğunu kanıtlamıştır. Hiç kimseye arzımızı dayatmadık, enerji kaynaklarını siyasi baskı aracı olarak veya bize atfedilen sözde fırsatçı hedeflere ulaşmak için kullanmadık.”
Rusya ve Çin arasındaki ilişkiye de değinen Antonov, “Rus-Çin stratejik ortaklığının önemli bir parçası, dış politika konularında koordinasyondur. Rusya ve Çin, birçok küresel ve bölgesel sorun hakkında benzer görüşlere sahip. İki ülkenin bu tür işbirliği, uluslararası ilişkilerde dengeleyici bir faktör haline geldi” dedi.
ABD’de, Rusya’nın sınırdaki askeri varlığını artırmasına karşı Ukrayna’nın yanında yer alması yönündeki talepler artıyor.
Wall Street Journal’ın haberine göre, ABD yönetimi, daha önce Afganistan ordusuna yapıldığı gibi Ukrayna’ya helikopter ve diğer askeri teçhizatı teslim etmek için bir plan üzerinde çalışıyor.
Washington merkezli bir düşünce Kuruluşu olan Atlantik Konseyi Güvenlik Girişimi Direktörü Chris Skaluba, “Rusya, Gürcistan ve Ukrayna’ya yönelik önceki işgalleri, siber saldırıları ve Batı’ya yönelik diğer geniş çaplı saldırılarla birlikte Kuzey Amerika ve Avrupa müttefiklerini müzakere masasına getirmeyi başaramadı. Ukrayna sınırındaki konvansiyonel askeri yığınak ile sorunu zorlamaya çalıştıkları artık aşikar” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Atlantik Konseyi Avrasya Merkezi Direktörü John Herbst ise, “ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya’nın askeri birikimine güçlü tepkisi, tam bir işgal hakkında Putin’i duraklattı. Rus lider, bunun yerine gözdağı vermeye yöneliyor. Bu talepler gerçekçi değil, ancak Putin Washington veya Brüksel’den Ukrayna’yı Donbas’ta işgal altındaki topraklar için özerkliğe zorlamak veya Avrupa güvenlik görüşmeleri yapmak gibi bazı küçük tavizler istediği için onları sunmada hiçbir risk görmüyor” dedi.
Rusya'dan ABD ve NATO’ya zorlu talepler
Rusya'ya bir uyarı da NATO'dan