Kendi kendine nefes alamayan hastalara uygulanan entübasyon işlemi sonrasında hastaların solunumu hekimin uygulamaları ile desteklendiğini ve temiz kanın vücutta dolaşarak organları çalıştırdığını bu sayede de hastaların iyileşmesinin sağlandığını belirten Altınbaş Üniversitesi Sağlık Meslek Hizmet Yüksekokulu Öğr. Gör. ve İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Özlem Karagöl, entübe işlemi ile ilgili olarak toplumda bir önyargının oluştuğunu söyledi ve çeşitli açıklamalarda bulundu.
Entübasyon işleminin hastanın anestezi, sedasyon ya da şiddetli hastalık sırasında rahat nefes almasına yardımcı olmak için yapıldığına dikkat çeken Özlem Karagöl, “Korona virüs nedeniyle adını sıkça duyduğumuz entübasyonu nefes alamama durumlarında uygulanır. Bu yöntemle koronavirüs hastalarının rahat nefes alması desteklenir. Bu evrede vücut virüsle savaşırken ona yardım da eder. Ancak entübasyon işlemi koronavirüsü tedavi etmez” dedi.
Entübasyon işleminin uygulandığı diğer durumlara da değinen Özlem Karagöl, “Genel anestezi ilaçları, diyafram dahil vücuttaki tüm kasları ameliyat sürecinde felç ederek ventilatör olmadan nefes almayı imkânsız hale getirebilir. Hasta, kendi kendine nefes alıp vermeye başladığında, kanı yeterince oksijene doygun hale geldiğine entübenin tersi olan ‘ekstübe’ işlemi yapılabilir” şeklinde konuştu.
Damar yoluyla beslenirler
Özlem Karagöl, çoğu ameliyattan sonra hastaların anesteziden uyandırılmak için verilen ilaçla kendi kendine nefes almaya başladığına da değinerek “Ancak anesteziyi tersine çevirecek ilaçların kullanılmadığı açık kalp ameliyatları gibi durumlarda, hasta kendi kendine uyanır. Bu tür hastaların solunum yolunu korumak ve kendi başlarına nefes almalarını sağlamak için yeterince uyanık olana kadar ventilatörde kalmaları, yani entübe edilmeleri gerekebilir Hastanın akciğerindeki hasar, ileri seviye zatürre ya da KOAH nedeniyle de solunum yetmezliği yaşadığı durumlarda da sıkça başvurulan bir işlemdir. Entübe sırasında hastaların uyku durumundadır. Bu nedenle damar yoluyla beslenirler” açıklamasını yaptı.
'Entübe hastaların büyük çoğunluğu iyileşir'
Özlem Karagöl, entübasyonun tedaviye yardımcı, hayat kurtaran bir işlem olduğunu hatırlatarak entübe hastaların büyük çoğunluğunun iyileştiğine vurgu yaptı. “Pek çok kişi entübasyonun genelde ölümün bir öncü habercisi olduğunu varsaysa da durum böyle değil” diye konuştu.
Kendilerine sık sık, “Entübe hasta kaç gün yaşar?”, “Entübe olan hasta yaşar mı?” gibi sorularının geldiğini belirten Özlem Karagöl, deneyimlerine ve bilimsel veriler göre entübe edilen korona virüs hastalarının önemli bir bölümünün iyileştiğini söyledi. Açık kalp ameliyatları sonrasında da entübe hastalarda iyileşme oranlarının çok yüksek olduğunu da dile getiren Özlem Karagöl, entübasyonun korkulacak bir işlem olmadığını, İyileşme sürecinin hastaların durumuna göre değiştiğini belirtti ve “Bazen haftalarca bazen de birkaç gün sürebilir” dedi.
'Pnömoni (zatürre), ses kısıklığı, boğaz ağrısı gibi riskler var'
Entübasyonun düşük riskli bir işlem olsa da uzun süre ventilatörde kalmasının bazı riskler taşıdığına da değinen Özlem Kargöl şöyle devam etti:
“Entübasyon sonrası başta pnömoni (zatürre), siş, ağız, dil, gırtlakta travma, trakea travması, entübasyon sırasında tükürük veya diğer sıvıların aspire edilmesi, boğaz ağrısı ve ses kısıklığı yaşanabilir.”
Hastaları artık hekimler değil, teknikerler entübe edecek
Entübeyken dünyaya getirdiği kızına ilk kez dokundu
'Yetersiz uyku Kovid-19'a yakalanma riskini artırıyor'