FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Birikimlerin %4’lük kısmının gündelik harcamalara ayrıldığı emeklilik planı tarihe karışıyor olabilir. Dünyanın en büyük ekonomilerinde emekli olmaya karar verenler birikimlerinin ne kadarını yatırımlara ne kadarını harcamalara ayırması gerektiği konusunda ciddi bir sınavla karşı karşıyalar.
Amerika Birleşik Devletleri’nde emeklilerin, ne kadar yaşayacakları, birikimlerinin ne kadarlık kısmını sağlık harcamalarına ayıracağı ve yatırımlara ayrılan miktarın ne kadar olacağı büyük bir açmaza işaret ediyor. Zira çalışırken birikim elde etmek kolay olsa da bu birikimlerin emeklilik döneminde harcanması çok daha zorlu bir süreci de beraberinde getiriyor. Bloomberg International yazarı Allison Schrager’a göre bu durum finans sektörü ve politika yapıcılar hakkında çok az ilgi duyan bireyler için daha büyük bir risk haline geliyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre yüzde 4 kuralı emeklilerin her yıl varlıklarının %4’ünü harcaması durumunda emeklilik döneminde tüm ihtiyaçlarının karşılanabileceği varsayımına dayanıyor. Ancak Schrager’a göre bu varsayım oldukça hatalı. Üstelik küresel enflasyonun artması ve emeklilik gelirlerinin de zarar görmesi bu riskleri daha da görülür hale getiriyor.
Yüzde 4 kuralının temellerini 1994 yılına kadar uzanıyor. Bu kurala göre emeklilerin varlıklarını yarı yarıya hisse senedi ve orta vadeli tahvil yatırımlarına bölmesi ve her yıl bu yatırımlardan %4’lük bir kısmını çıkarması gerekiyor. Bu çıkarılan miktarın da daha sonraki enflasyona göre ayarlanması bekleniyor. Ancak 10 yıllık hazine getirileri 1994 yılında %7,5'ten fazlaydı. Bununla birlikte Schrager’a göre bu tahvil oranlarının düşmesiyle ve bu düşüşün istikrar sağlamasıyla birlikte yüzde 4 kuralı artık kesin bir yöntem gibi görülmüyor.
Yüzde 4 kuralı oluşturulduğunda, uzun yıllar boyunca bu kadar düşük tahvil getirileri görmek asla tahmin edilemez bir durumdu. Birkaç ay öncesine kadar birçok insan da yüksek enflasyonu hayal edemiyordu. Schrager bu noktada asıl sorunun karmaşık sorular için basit kurallar uydurmaktan kaynaklandığını belirtiyor. Zira söz konusu kurallar piyasalarda hayal edilmesi mümkün olmayan durumlar gerçekleştiğinde tutunamıyor. Finans piyasaları ise hayal edilemez gibi görülenlerin gerçek olduğu yerler.
Morningstar firması yakın zamanda yeni yüzde 4 oranının yüzde 3,3 olduğunu açıkladı. Yatırım araştırma firması enflasyonun ileriye doğru düşük olacağını varsaymakla birlikte, tahvillerin düşük kalacağından ve hisse senetlerinin aşırı değerleneceğinden endişe ediyor. Bu yeni kural, 1 milyon dolar tasarruf eden bireylerin yıllık gelirini 40.000 dolardan 33.000 dolara düşürüyor. Bu da emeklilerin yaşam standardında önemli bir düşüş anlamına geliyor.
Yatırım araştırması firması piyasaların sürprizlerle dolu olduğunu kabul ederek, emeklilerin her yıl yatırıma ayırdıkları miktarın piyasanın işleyişine göre değişmesini öneriyor. Morningstar borsalar yükseldiğinde, daha yüksek bir yüzdeyle harcama yapılamasını düşüşe geçtiğinde ise harcamaların azaltılmasını tavsiye ediyor. Ancak Schrager bu kuralın eski %4 kuralından bile daha kötü olduğunu zira çok temel bir hata yaptığını düşünüyor.
Bloomberg International yazarına göre yüzde dört kuralında amaç, harcama kuralının varsaydığı gibi ölmeden önce birikimlerin yok olmasından kaçınmak değildir. Asıl amaç, emeklilik birikimlerinin bir dereceye kadar öngörülebilirlikle finanse edilebilmesidir. Yani paranın tükenmemesini sağlamak bir hedef değildir. Ortalama bir çalışan istikrarlı bir şekilde maaşını birikimlerine aktarırken, Schrager’a göre, emeklilerin gelirleri üzerinde yıldan yıla değişen büyük dalgalanmalara katlanmaktan hoşnut olacağına dair finans endüstrindeki yaygın fikir gerçeği yansıtmıyor.
Enflasyon emekliler için ne anlama geliyor?
Havayolu şirketlerinin büyük sınavı yaklaşıyor
Yaşadığınız şehir Kovid-19 sürecini etkiliyor!