Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD’de şaşırtıcı olanlarda çalışanın işlerinden istifa etmesi şirketleri zor durumda bırakmaya devam ediyor. Bu durum şirketlerin ihtiyacı olan personeli sağlamak için daha fazla avantaj sunduğu yeni bir döneme kapı açtı. Ancak araştırmalar işlerine sıkı sıkıya bağlı olan tecrübeli çalışanların yeni katılanlara daha yüksek verimlilik sağladığını ve bu katkının göz ardı edilebileceğini gösteriyor.
CNBC’nin haberine göre işlerinden memnun olan ve pandemi sırasında mesleki rollerindeki değişikliklere rağmen işlerinde kalmayı tercih eden veya yüksek cirolar elde edildiği dönemlerde ek strese maruz kalan tecrübeli çalışanlar yeni işe alınan bireylerle aynı avantajları sağlayamayabiliyor. Journal of Managerial Issues’ün yayınladığı bir araştırmaya göre pozisyonlarında kalıcı olan çalışanlar işlerine daha bağlı, daha üretken ve işletmenin para kazanmasına daha çok yardımcı olan bir tavır sergileme eğiliminde. Araştırmaya göre bu isimler ABD’deki işgücünün üçte birinden fazlasını oluşturuyor.
Georgetown Üniversitesi İşletme Profesörü Brooks Holtom araştırmaya ilişkin açıklamasında her geçen gün daha fazla işletmenin personelini tanımak ve desteklemek yerine yeni çalışan edinmeye odaklandığını ve bunun daha fazla şirketin düşüşüne yol açacağını belirtiyor.
İşletmeler ‘Büyük İstifa’ dalgasına fazla odaklanıyor
Holtom, şirketlerin işgücü sıkıntısıyla karşılaştıklarında işe alım standartlarını gevşetme olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylüyor. Aynı zamanda, gösterişli işe alım ikramiyeleri, emeklilik yardımları, öğrenim yardımı ve daha da yüksek ücretler gibi parasal avantajları sağlamak yeni personeli hızlı bir şekilde çekebilir.
Ancak personel bir kez kapıdan içeri girdikten sonra, işletmenin amacına göre motive olmamışlarsa veya bu şirkette kendileri için bir gelecek görmüyorlarsa, burada kalmaları pek mümkün olmuyor.
Holtom, örneğin personelin bir işe alım ikramiyesi gibi geçici yardımlardan etkilenerek işe girebileceğini belirtiyor. Ancak işletme profesörü "insanları bir kuruluşa getiren tek şey buysa, onları elde tutmada kalıcı bir faktör sağlanması ihtimaller dahilinde değildir" dedi. Holtom bu gibi faktörlerin rakip işletmelerce sağlanmasının da kolay olduğunu, bu nedenle sıkı iş piyasası devam ederse işçiler başka bir yerdeki benzer avantajlarla cezbedilebileceğini söyledi.
İşletme profesörü bu gibi ayrıcalıkların ‘Büyük İstifa’ sürecini yıllarca olmasa bile aylarca uzatabileceğini söyledi. Holtom bunun yerine, trendi tersine çevirmenin anahtarının "işletme ve kültür vizyonuna uyan kişilere dayalı bir organizasyon kurmak" olduğunu ifade etti. İşletme profesörü bu tür bir organizasyonun iş yapmaya hevesli ve kalıcı çalışanları bulma olasılığını artırdığını belirtiyor.
Kalıcı çalışanlar işletme kültürünü herkes için geliştiriyor
Araştırmacılar, kalıcı olan çalışanların güçlü bir iş hassasiyetine sahip veya kuruluşun sosyal dokusuyla bağlantılı olduğunu söylüyor. Bu hevesli çalışanları şirkette tutma ve hatta yenilerini yaratma çalışmaları, şirket kültüründeki üç geliştirmeyi gerektiriyor: Çalışanların uyumunun ölçülmesi, iş arkadaşlarıyla ilişkilerin geliştirilmesi ve başka bir yerde bulunamayacak maddi olmayan faydaların sunulması.
Birçok şirketin yaptığı büyük bir hata, bir personel işe yeni girdiğinde mesleğe ne kadar iyi uyduğunu ölçmek, ancak bu süreci zamana yaymamaktır. Yöneticiler, özellikle pandemi ve Büyük İstifa gibi dönemler sırasında, çalışanlarının işletmede kendileri için bir gelecek görmeye devam edip etmediğini değerlendirmek için daha iyi bir fırsat bulabilirler. Personel kendileri için bir gelecek görmezse, işverenler çalışanlarının işlerini şekillendirebilir; eğitim fırsatları, terfi yolları, mentorluk ve sponsorluk gibi yollarla bir kariyer yolu çizmelerine yardımcı olabilir.
İkincisi, işletmeler resmi yollar üzerinden işyerindeki arkadaşı ilişkilerini teşvik ettiklerinden emin olabilirler.
Holtom son olarak işletmeler gösterişli avantajlar ve bonuslar aracılığıyla boş pozisyonlarını hızlı bir şekilde doldurmaya çalışsa da personeli işyerinde tutabilmenin çok farklı bir yoldan geçtiğini belirtiyor. İşletme profesörüne göre bir mesleğin ve iş ortamının sağladığı somut olmayan avantajlar personelin işyerine bağlı kalmasını sağlıyor.
Bu genel olarak, personele açık bir amaç hissi, büyüme fırsatları, adil ücretler ve esneklik sağlayan bir işletme yapısının kurulması anlamına geliyor. Holtom, “İşvereninizin size diğer yaşam hedeflerinizi veya ilgi alanlarınızı karşılama esnekliği sağladığı sürece, rakiplerin kolayca eşleştiremeyeceği bir değere sahip olur" diyor.
ABD’de çalışanlar 3 gün hafta sonu istiyor
Goldman Sachs: ABD’de istihdam krizi ciddileşebilir
İstihdam krizi devam ederse ABD toparlanamayabilir