Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye Millet Bahçesi Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, ilçeye 490 bin metrekare büyüklüğe sahip iki millet bahçesi sözü verdiklerini hatırlattı.
Bugün hizmete açılan Hekimbaşı Millet Bahçesi'nin Ümraniye'nin sembol mekanlarından biri haline geleceğini ifade eden Erdoğan, millet kıraathanesi, seyir terası, bisiklet ve yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, spor sahaları, piknik alanları, meyve sebze bahçeleri ve diğer pek çok özelliğiyle buranın her yaştan insana hitap edeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu millet bahçesinin diğer özelliğinin de yanı başındaki oto yoldan kaynaklanabilecek gürültü kirliliğini önlemek için 5 bin 737 metrekare gürültü bariyeriyle donatılması olduğunu dile getirerek, Ümraniye'ye kazandırılacak diğer eser Osmangazi Korusu Millet Bahçesi'yle ilgili çalışmaların da kesintisiz devam ettiğini anlattı.
Bu iklim dostu yeşil dönüşüm projesinin şehre kazandırılmasında emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını, kurumları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik eden Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in emaneti bu güzel şehre sürekli yeni eserler, hizmetler, yatırımlar kazandırmak için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.
"İstanbul'a kazandırılacak 43 millet bahçesinden 13'ünü tamamladık"
Erdoğan, ilk olarak 1995'teki belediye başkanlığıyla çıktığı İstanbul'a hizmet yolculuğunu Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak da sürdürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:
Ecdat yadigarı, medeniyetler beşiği, dünyanın gözdesi bu şehri İstanbul'u hak ettiği yere getirmek için attığımız her adımın izlerini beraberce takip ediyoruz. Etrafı gecekondularla kuşatılmış, yolları çamur deryası, ulaşımı felç, suyu akmayan, kokudan Haliç'in yanına yaklaşılmayan, görüntüsü sefil, insanı mutsuz İstanbul'u hamdolsun küresel bir merkez haline getirmeyi başardık. Şimdi de 2053 vizyonumuzun ilk hedefi olarak ilan ettiğimiz Yeşil Kalkınma Devrimi doğrultusunda İstanbul'u içinde yaşayanların hayat kalitesini yükseltecek hizmetlerle tanıştırmak için kolları sıvadık. Ülkemizin dört bir yanında inşa etmeyi planladığımız millet bahçeleri projelerimizin önemli bir kısmını İstanbul'da hayata geçiriyoruz. Bugüne kadar 81 ilimizde 66 milyon metrekare alana sahip 404 millet bahçesini projelendirdik. Bunlardan 111'ini tamamlayarak hizmete sunduk. Hedefimiz 2023 yılında 404 millet bahçesinin tamamını bitirmektir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Ankara'da Başkent Millet Bahçesi'nin açılışının yapıldığını anımsatarak, bir hafta da 1 milyon vatandaşın burayı ziyaret ettiğini söyledi.
İstanbul'a kazandırılacak 43 millet bahçesinin toplamda 17,7 milyon metrekare büyüklüğe sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, bunların 13'ünü tamamlayarak İstanbulluların istifadesine sunduklarını anlattı.
"En büyük projemiz Atatürk Havalimanı'na yapılacak millet bahçesi olacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük projelerinin Atatürk Havalimanı alanına yapacakları 7,7 milyon metrekare büyüklüğündeki millet bahçesi olacağını söyledi. Erdoğan, "Atatürk Havalimanı'nda oluşturacağımız millet bahçesi inşallah dünyadaki şehir parkları arasında ilk sıralarda yer alacaktır." diye konuştu.
Ümraniye'nin çarpık şehirleşmenin tüm sıkıntılarını yaşamış bir ilçe olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
Yaşı 60'ın üzerinde olanlar 1970'lerin, 1980'lerin, 1990'ların Ümraniyesini hatırlayacaklardır. Ümraniye ismi medyada ancak ya öldürülen işçilerle ya patlayan çöplüğüyle ya da sefalet görüntüleriyle yer alırdı. Kim vardı o zaman buranın belediyesinde? Kim vardı? CHP. CHP deyince akla ne gelir? Çöp, çamur, çukur, pislik. Bu gelir akla. Öyle ki Ümraniye denince akıllardaki İstanbul ile ilgisi olmayan, uzak mı uzak bir yer akla gelirdi. Bugünkü güzel Ümraniye ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu hatıraları bir daha aynı yanlışlara düşmemek için asla unutmamalıyız. İşte bu anlayışla çeyrek asrı aşkın bir süredir İstanbul'un her köşesini, her sokağını, her mahallesini, her ilçesini altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla donattık, donatıyoruz. İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman bu Ümraniye'nin hali neydi? Ama elhamdülillah göreve geldik, işte Ümraniye bu hale geldi. Allah sizlerden de razı olsun. Eğer sizlerin desteği olmamış olsaydı, biz bugün buralara gelemezdik.
"2,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1999 depreminin bölgedeki şehirlerin tamamıyla birlikte İstanbul'un da zaaflarını ortaya serdiğini ve önceliklerini değiştirdiğini belirterek, "Bu çerçevede şehrin yapı stokunun önemli bir kısmının hızla dönüştürülmesi ihtiyacı ortaya çıktı. İstanbul'da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarını kısa sürede 81 ilimizin tamamına yaydık. Son 9 yılda yeni inşa ettiğimiz sosyal konutlarla birlikte toplamda 2,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık." ifadelerini kullandı.
Millet bahçesi açılış töreni öncesinde bir imam hatip okulu ile camiyi açtıklarını, burada cuma namazını kıldıklarını anlatan Erdoğan, "Bütün bunlarla beraber eşi benzeri dünyada olmayan bu sonuç, 10 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliğini teminat altına aldığımız anlamına geliyor. Halihazırda sahada yatırım değeri 100 milyar lirayı bulan 300 bin dönüşüm konutunun inşası sürüyor." değerlendirmesini yaptı.
Konuşması sırasında kendisine seslenen vatandaşlarla da kısa süre konuşan Erdoğan, "Bundan sonra daha çok işimiz var. Libya Başbakanı geliyor, ondan sonra Yeşilay'ın YEDAM Projesi var, ona gideceğiz. Görüşmeler var, inşallah bir başka zaman." dedi.
Kendisini dinleyen vatandaşların coşkusuna da dikkati çeken Erdoğan, "Maşallah hanımlar çok diri, çok canlı ve ben inanıyorum ki bu hanım kardeşlerimizle birlikte 2023'ün zaferini buradan ilan ediyoruz. Gençlerle inanıyorum ki buradan ilan ediyoruz. Ana kademeyle hep birlikte Allah'ın izniyle buradan zafere yürüyoruz. Buna hazırız değil mi? Şu güzelim millet bahçesine bak. Aman Yarabbi. Şöyle az önce içinde dolaştık, gerçekten modern Ümraniye'ye bu yakışırdı. Tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum, kutluyorum." ifadelerini kullandı.
İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da 68 riskli alandaki 35 bin binada yer alan 117 bin konutun dönüşüm çalışmalarına devam ettiklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şehrin çeşitli bölgelerinde yeni yerleşim alanları kurmak için 49 rezerv alanı belirledik. Ayrıca 50 bin ve 100 bin sosyal konut projelerimiz kapsamında 21 bin 562 konut da inşaat halindedir. Kamulaştırma ve kira yardımı gibi çalışmalar için de yaklaşık 5,7 milyar lira kaynak kullandık. Sadece Fikirtepe Projesi, altyapılarıyla birlikte 15 bin konutu ve 60 bin vatandaşımızı içeriyor. Bu projenin ilk etabını oluşturan 1134 konutu ve iş yerini hak sahiplerine teslim ettik. Aynı bölgedeki yeni ihale, yıkım ve inşa çalışmaları da hızla sürüyor. Üsküdar Kirazlıtepe'de de biten, devam eden ve yeni başlayan çalışmalar var. Şu anda yerleşmeler başladı. Elbette bunlar yanında kamu binalarından sokak ve cephe yenileme projelerine kadar pek çok hizmeti İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunuyoruz.
Bugün, İstanbul ile 6 ili kapsayan "Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi"nin ilanıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararının da Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
Marmara Denizi Karadeniz'e, Hazar Denizi'ne ve Macaristan'a ulaşan büyük bir parçanın özelliklerini yansıtan nadir alanlardan biridir. Aldığımız bu kararla ekolojik, doğal, tarihi, kültürel, estetik değerleri yüksek olan Marmara Denizimizi koruma altına alarak, bölgedeki çevre sorunlarını tek elden takip edip çözüme kavuşturabileceğiz. Dünya markası İstanbul'u tarihine, şanına ve güzelliğine yakışır bir konuma getirmekte kararlıyız. Her ne kadar birileri, bu CHP zihniyeti 'Zulüm 1453'te başladı.' dese de asıl niyetlerini ele veriyorsa da biz 2053 vizyonumuzda fethi, lafzı ve manasıyla yeni nesillerin zihinlerine ve gönüllerine kazımaya devam edeceğiz.
Erdoğan, Ayasofya Camisi'ni açtıklarını anımsatarak, "Ayasofya'mızda artık elhamdülillah cumalarımızı, vakit namazlarımızı kılıyor muyuz? Ne mutlu bize." ifadesini kullandı.
Bu şehrin tarihine, kültürüne, potansiyeline, dinamizmine, enerjisine uygun her adımın, gayretin ve niyetin başının üstünde yeri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bununla birlikte İstanbul'un maddi ve manevi zenginliğini hedef alan her saldırıyı da failleriyle birlikte yerin 7 kat dibine gömmek boynumuzun borcudur. Atatürk Kültür Merkezi'ni açtık mı? Opera sarayını yaptık mı? Hemen yanı başında da Taksim'de camimizi yaptık mı? Elhamdülillah, bize düşen bu." diye konuştu.
Türkiye'yi, Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratik ve ekonomik kalkınma projesi olan 2023 hedefleriyle buluşturmak üzere yola çıkan kadronun önemli bir bölümünün belediyelerde yetiştiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şehirlerin yönetiminde kazanılan tecrübeler, ülke yönetiminde bu ekibe ışık tutmuş, yol göstermiştir. Ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, emniyet, güvenlik, enerji, tarım ve bütün bu temeller üzerinde yükseltmek için başlattığımız mücadeleyi evvelallah sanayiden spora, çevreden sosyal desteklere kadar her alana yayarak bugünlere geldik. Vesayetin ayak oyunlarından terör örgütlerinin saldırılarına, darbe girişimlerinden küresel ekonomik tuzaklara kadar nice engeli aşarak ülkemizi dünyada hak ettiği yere getirmek için çalıştık, çabaladık. Gabar'da terörü gömdük. Bestler Deresi'nde terörü gömdük. Yine aynı şekilde Bay Kemal ve avanesi, bunlar PKK terör örgütüyle beraber hareket ettiler, onları da gömdük. Şimdi ne yapıyorlar? Terör örgütünün başı cezaevinde. Bunlar da onlarla beraber hareket ediyorlar. İP de onlarla beraber, CHP'de onlarla beraber, diğerleri de onlarla beraber. Ne oldu size ya? Hani siz teröre karşıydınız? Hani terörün karşısındaydınız? Ne çabuk manevra yaptınız. Kusura bakmayın. Biz bu ülkeyi teröristlere, terör yandaşlarına... İsimlerini vermeyeceğim diğerlerinin, gerek yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlara seslenerek, "Yeter ki siz millet olarak Cumhur İttifakı'yla beraber olun, Cumhur İttifakı'nın yanında olun. Hiç endişe etmeyin. Şimdiden biz 2023'e hazırlanıyor muyuz, kapı kapı dolaşıyor muyuz? Aman ha, gevşemek yok, rehavete kapılmak yok. Allah'ın izniyle 2023'ten Cumhur İttifakı olarak büyük bir zaferle çıkacağız." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin itibarını ve gücünü, dost ve düşmana kabul ettirdik"
Allah'ın yardımı ve milletin desteğiyle Cumhuriyet tarihinde yapılanın tamamını 5'e, 10'a katlayan eser ve hizmetlere imza attıklarını belirten Erdoğan, "Türkiye'nin itibarını ve gücünü, diplomasiden askeri başarılara kadar geniş bir alanda dost ve düşmana kabul ettirdik. İHA'larımızla SİHA'larımızla Akıncı'larımızla evvelallah her yerde varız. Libya'da varız, Azerbaycan'da varız, Karabağ'da varız, varız da varız. Suriye'de terör örgütüyle mücadelemizi veriyoruz. Suriye'de terör örgütüyle mücadele verirken, Bay Kemal Suriye'yle ahbaplık yapıyor. Bay Kemal, sen Suriye'deki teröristlerle beraber ol, PKK'yla YPG'yle beraber ol, PYD'yle beraber ol, onları da gömeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her hizmetin sağladığı kolaylık, her eserin getirdiği güzellik, her başarının verdiği gurur kadar aynı şekilde bedelleri de olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
Vesayetle mücadelenin bedelini siyasi alanda karşılaştığımız engellerle hatta partimizin kapatılma tehdidine varan haksız ve hukuksuz girişimlerle ödedim. Terör örgütleriyle mücadelenin bedelini güvenlik güçlerimizden vatandaşlarımıza binlerce insanımızın kanı ve canı ile ödedik. 15 Temmuz'da bu FETÖ terör örgütü bizim karşımıza çıkmadı mı? Bu FETÖ terör örgütüyle biz bu mücadelede 251 şehidimizi vermedik mi? 2 bin 200'ü aşkın gazimiz olmadı mı? Ama onların ruhaniyeti -hiç endişe etmeyin- evvelallah bizimle beraberdir. Çünkü biz onlarla beraber 'Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.' diyerek bu yolda yürüdük. Sınırlarımıza dayanan tehditleri yaptığımız harekatlarda askerlerimizin gösterdiği kahramanlıkla başarıya ulaştırdık. Ülkemizi itibarsızlaştırmaya yönelik nice sinsi girişimi dik duruşumuzla ve tavizsiz mücadelemizle boşa çıkardık. Ekonomimize yönelik tuzakların sancılarını küresel krizlerin de etkisiyle hala yaşıyoruz. Geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapının önemini, karşımıza çıkan her yeni küresel krizle bir kez daha görüyor, bir kez daha anlıyoruz.
"Doğal gazı çıkarmaya başladığımızda hem devlet hem halk kazanacak"
"Ekonomimize yönelik tuzakların sancılarını, küresel krizlerin de etkisiyle hala yaşıyoruz." diyen Erdoğan, "İnşallah Karadeniz'den doğal gazı da çıkarmaya başladığımız andan itibaren hem devlet kazanacak hem halkım kazanacak." ifadelerini kullandı.
Dünyadaki iklim krizine de değinen Erdoğan, "Dünyanın iklim değişikliği tehdidi karşısında yalpaladığı bir dönemde biz yeşil kalkınma devrimini ilan ederek yeni ve tutarlı bir yol haritası oluşturduk." dedi.