FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Banka düzenleyicileri de son dönemde küresel ısınma konusuna odaklanmaya başladı. Bankaların kredi kararlarında iklim faktörlerini göz önüne almasını teşvik etmek için yeni sermaye kuralları gibi seçenekler değerlendiriliyor. Yeni kurallar JPMorgan ve HSBC gibi fosil yakıt üreticilerine finansman sağlayan büyük bankalar için itici güç niteliğinde olabilir. Bankalara yeşil finansman için teşvik sağlamaktansa, katı kurallar getirilmesi gündemde.
Basel Bankacılık Denetim Komitesi’nde küresel standartları belirleyen, Pablo Hernández de Cos önderliğindeki ekip, iklim değişikliğinden kaynaklanabilecek finansal istikrar risklerini ölçmenin ve en aza indirmenin yöntemlerini arıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından yapılan bir araştırma, karbon emisyonu yüksek şirketlere verilen kredilerin, Euro Bölgesi’nin kredi kurumlarının varlıklarının %14’ünü oluşturduğunu ortaya koydu.
Reuters’ın haberine göre hükümetler emisyonları kısmak amacıyla yüksek karbon fiyatları getirdiği takdirde, bu borçlanıcılar iflas edebilir ve bankaların sermaye tamponlarının büyük bir bölümünü eritebilir. Bu sorunun çözümlerinden bir tanesi, bankaların farklı varlıklar karşısında ne kadar sermaye bulundurması gerektiğini belirleyen düzenlemeleri değiştirmek. Düzenleyiciler yeşil krediler için bankalara indirim sağlayarak, fosil yakıt üreticilerine verilen kredilerde ceza uygulayabilir.
Örneğin bir yenilenebilir enerji şirketine verilen kredinin risk ağırlığı, benzer finansal profildeki petrol şirketine verilen krediden daha düşük tutulabilir. Bu durumda ise Bank of America, Barclays ve diğer büyük bankalar bilançolarını temizlemek için fırsat yakalamış olabilirler. Yine de bu planda bazı kusurlar var. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre İngiltere Merkez Bankası (BoE) tarafından yayınlanan raporda, benzer bir şekilde Avrupa’nın küçük işletmelerine verilen kredileri risk ağırlığı teşvikleriyle artırma girişiminin başarısız olduğu söylendi.
Bu durum ise düzenleyicilerin bir fark yaratabilmek için yeşil ve karbon emisyonu yüksek kredilerde tamamen farklı risk ağırlıklarını yürürlüğe sokması gerektiği anlamına geliyor.
Ancak agresif iklim riski ağırlıkları da diğer önlemleri tehlikeye sokabilir. Bankaları iklim dostu kredilere teşvik edecek bu düzenleme, finansal olarak zayıf şirketlere verilen kredileri de kapsayabilir. Bunun sonucunda bankalar batık kredi riskine karşı savunmasız kalabilir. Aynı zamanda kredi notu yüksek ancak karbon emisyonu fazla olan şirketlerin, iklim mücadelesinin de görmezden gelinmesine neden olabilir.
Düzenleyicilerin başka seçenekleri de var. Düzenleyiciler sıklıkla bankalara muhtemel cezalar benzeri riskler için sermaye bulundurmalarını söylüyor. Denetleyiciler iklim değişikliğiyle mücadele konusunda ayak direyen bankalar için benzer bir kuralı yürürlüğe koyabilir. BoE ve ECB’nin önderliğinde gerçekleşecek bir küresel ısınma stres testi, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda geride kalan bankaların ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Aynı zamanda bankaların çevresel açıdan güvenli varlıklarının oranını da şeffaf olarak açıklaması gerekiyor. Bu kurallar banka yöneticilerini, potansiyel olarak riskli kredilere yöneltmeden, iklim değişikliğiyle mücadeleye teşvik edebilir. Bankaların kendi iradeleriyle karbon emisyonu yüksek şirketlere sağladıkları finansmanları durdurma ihtimali oldukça düşük. Ancak katı düzenlemeler, bankaların iklim mücadelesi için itici bir güç olabilir.
İklim değişikliği Kızılderilileri vurdu: Yer değiştirmek zorunda kaldılar
Akbank’tan çevre dostu taşıt kredisi
Çin'de hava kirliliği otoyol ve oyun alanlarını kapattırdı