Yazdır
Yılsonu enflasyon tahminini yüzde 14,1'den 18,4'e çıkaran TCMB, buna rağmen faiz indirimlerinin devam edeceği sinyalini verdi. Tedarik zincirlerindeki sıkışmaların Türkiye’nin cari açığının kapatılmasına yönelik “ciddi bir fırsat” yarattığını ifade eden TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, finansman maliyetlerinin aşağı çekilmesiyle üretim ve ihracat üzerinden cari dengeye katkı sağlayacaklarını kaydetti. Kavcıoğlu, “Merkez Bankası olarak reeskont kredilerindeki faiz oranlarını düşürerek, vadeleri uzatarak ihracatın ve üretimin artmasına destek vermeye çalışıyoruz. Şuna inanıyoruz; cari fazla verdiğimizde finansal istikrar ve fiyat istikrarını sağlamış olacağız” diye konuştu.
UZMANLAR YENİ PARA POLİTİKASI DURUŞUNU NASIL YORUMLADI?
BASIN TOPLANTILARINA BİR SÜRE ARA VERİLMESİNDE FAYDA GÖRÜYORUM
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara: TCMB diyor ki, talep güçlü, beklentiler bozuldu, kur ve maliyet faktörleri de Enflasyonu olumsuz etkiliyor, ama ben faiz indirdim çünkü önce cari açığı kapatacağım sonra Enflasyon kendiliğinden düşecek. Yani bir anlamda Enflasyonla mücadelenin artık faiz indirilerek sağlanacağı savunuluyor. Maalesef bu argümanların bilimsel bir dayanağı yok. Bence mevcut koşullarda bu basın toplantılarının bir anlamı kalmadı. Zaten bağımsız olmayan bir merkez bankasının hesap verme yükümlülüğü de bulunmuyor. Kurumu daha fazla yıpratamamak adına basın toplantılarına bir süre ara verilmesinde fayda görüyorum.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE CARİ AÇIĞI AZALTMA TEMEL STRATEJİ
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu: Merkez Bankası’nın para politikası oluşumunda önceki raporlarda olduğu gibi düşüşe işaret eden bir Enflasyon patikasına referans vermediğini görüyoruz. Enflasyon tahminleri yukarı çekilmiş ve bu arizi faktörlere bağlanmış durumda. Enflasyondaki yükselişi sadece arizi faktörlere bağlamak çok gerçekçi değil. Bütün dünyada Enflasyon beklenenden yüksek ve uzun sürecek beklentisi artmaya başladı. Orta vadede Enflasyonla mücadelede cari açığı azaltma ve kur baskısını düşürme temel strateji olmuş görünüyor. Cari açığın azalması Enflasyonla mücadeleye kur yoluyla katkıda bulunur ama bu belirleyenlerden bir tanesidir. Bu konuda merkez bankasının yapabilecekleri sınırlıdır. Cari açığın düşürülmesi yapısal reformlar ve kontrol edemediğimiz küresel konjonktürle de son derece alakalıdır. Enflasyon ve kurların en büyük belirleyenlerinden birisi para politikasının sıkılığıdır.
KURA ÖNEM VERMEYEN, ENFLASYONU ÖNCELLEMEYEN POLİTİKA
TOBB-ETÜ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Ekonomi yönetimi ki bundan kastım sadece Merkez Bankası değil, Hazine, BDDK, kamu bankaları da var içinde tüm bildiklerinizi unutun diyorlar. klasik ekonomi açısından bakıyoruz biz, kurlar yükseliyor Enflasyona yol açıyor ama ekonomi yönetimi tüm bildiklerinizi unutun diyor. Önümüzdeki dönem politikamız düşük faiz politikası diğer makro ekonomik göstergeler de bunun çevresinde oluşacak. Kura falan önem vermiyoruz, seviyesi önemli değil, diyor.
Düşük faizle beraber kur yükselecek, yükselmeye devam edecek ve yükselen kur ithalat talebini kıracak, güçlü olan ihraçta daha da güçlenecek ve bu politikanın sonunda cari fazla vereceğiz. Cari fazla verince de bu sefer kurlar yönünü aşağı çevirecek, bu döviz fazlası demek ve bunun sonucu Enflasyon düşecek, Enflasyon beklentileri dengelenecek.
Tüm politika bu. Enflasyonun öncellenmesi yok. İhracatın, reel sektörün desteklenmesi ve politikanın sonunda da enflasyonun düşmesi bekleniyor. Bu merkez bankasının görevi değil tabii ki ekonomi politikasının katkıda bulunmak. Ben bunu ekonomi yönetiminin ortak kararı olarak görüyorum. Bir ekonomi politikası tercihidir ve piyasalar da, yatırımcılar da reel sektör de buna adapte olmak zorunda. Politika bu, herkes buna göre planını yapacak. Kısa vadede Enflasyon düşme şansı yok, onlar da beklemiyor ve politika o değil. Hane halkı ise yüksek maliyetlerle zamlarla vergilerle zorlanmaya devam edecek. (Dünya / Şebnem Turhan)