FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İngiltere Merkez Bankası (BoE) ağustos ayında 875 milyar sterlinlik tahvil alımı programını geri çekmeye yönelik planlarını açıkladığında, sürecin “kademeli ve tahmin edilebilir” olduğu söylenmişti. Ancak merkez bankasının yüksek faiz oranları konusundaki ani değişimi, “parasal sıkılaşmanın” ani bir şekilde başlayabileceği ihtimalini ortaya çıkardı. Bundan bir ay önce BoE’ın en azından gelecek yılın mart ayına kadar hamlede bulunmayacağı bekleniyordu.
Birçok yatırımcı ise ilk oran artırımının yaz aylarından önce gelmeyeceğini düşünüyordu. BoE Başkanı Andrew Bailey tarafından yüksek enflasyon konusunda yapılan bir dizi uyarının ardından, sıkılaşma hamlelerinin gelecek ay başlayacağı tahmin ediliyor. Financial Times’ın haberine göre ikinci faiz artırımının ise aralık ya da şubat ayında gerçekleşeceği düşünülüyor. Bu durumda BoE’ın faiz oranı, elinde tuttuğu olgunlaşan tahvillere yatırım yapmayı durduracağı nokta olan %0,5’e yükselecek.
Ancak BoE tarafından satın alınan 28 milyar sterlin değerindeki tahvillerin son tarihi 7 Mart 2022. Bu rakam ise merkez bankasının tahvil alımına başladığı tarihten bu yana yaptığı en büyük yatırım. Yatırımcılar yakın zamana kadar garanti olduğunu düşündükleri talebin ortadan kalkabileceğini düşünüyor. Rakam analistlere göre piyasalarda devasa dalgalanmalara neden olabilecek kadar büyük.
UBS İngiltere Oran Stratejisi Başkanı John Wraith, “merkez bankası kademeli ve tahmin edilebilir hareket etmiyor, devasa bir risk ortaya çıkarıyor” dedi. Elbette piyasalar bir noktada BoE’ın parasal genişleme politikasını geride bırakacağını biliyordu. Ancak merkez bankasının bilançosunu küçültme planlarına yönelik eleştirilerden bir tanesi, BoE’ın zamanlamasındaki ani değişim nedeniyle ön plana çıktı. Bu eleştiri ise tahvil satışlarının büyük piyasa dalgalanmalarına neden olabileceği yönündeydi.
Yatırımcılar şimdiye kadar parasal sıkılaşmanın, tahvillerde görece sakin bir dönemde başlayacağını varsayıyordu. Bailey için bilançoyu bir anda 28 milyar sterlin hafifletmek, erken dönemde gerçekleşecek faiz oranları artırımının çekici yanlarından bir tanesi olabilir. İngiltere Merkez Bankası Başkanı, geçtiğimiz yıl boyunca tahvil alımlarını düşürmenin, bir sonraki kriz için doğru zamanda yeni bir parasal genişlemeye hazırlanma alanı tanıyacağını söyledi.
Mart ayında yapılacak ödemenin zamanlaması ise Citi Stratejisti Jamie Searle’a göre, “faiz artırımlarını birkaç ay öne çekmeyi çekici hale getirecek”. Sorun ise yatırımcıların halihazırda merkez bankasının politikalarını sorguladığı bir dönemde, piyasalarda belirsizliğin artırılabilecek olması. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre Bailey’nin pazar günü yaptığı açıklamalarda, merkez bankasının enflasyonel baskıları azaltmak için “harekete geçmek” zorunda kalacağı görüşü öne çıktı.
Bunun ardından pazartesi günü faiz oranı piyasalarında, kısa vadeli borçlarda devasa bir satış dalgası yaşandı. Uzun vadeli borçlarda ise daha sakin bir reaksiyon görüldü. Bu durum ise piyasalarda ani faiz artırımının bir “politika hatası” olabileceği endişesini doğurdu. Piyasalar hızlı bir şekilde merkez bankasının parasal sıkılaşma planlarını fiyatlamaya başlasa da birçok yatırımcı ve ekonomist, yükselen faiz oranlarının İngiltere’nin ekonomik toparlanmasını zedeleme riskini taşıdığını söylüyor.
Bu hamle aynı zamanda büyük oranda tedarik darboğazları ve küresel çapta yükselen enerji fiyatları nedeniyle yükselişe geçen enflasyonla mücadelede büyük bir rol oynamayacak. İngiltere Merkez Bankası’nın görüşlerinin etkileri, İngiltere dışında da hissedildi. Merkez bankasının eylül ay toplantısında 2021’de gerçekleşebilecek bir faiz artırımı ihtimalinden bahsedildi. Bunun ardından tahvillerde küresel bir satış dalgası başladı.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) da faiz artırımı konusunda beklenenden erken bir hamle yapabileceğine yönelik spekülasyonlar ortaya çıktı. Piyasalar mart ayından önce faiz oranlarının %0,5 seviyesine yükselmesini fiyatlamış olabilir. Ancak NatWest İngiltere Oran Stratejileri Başkanı Theo Chapsalis’e göre parasal genişleme politikalarının sona ermesinin sonuçlarıyla henüz karşı karşıya kalınmadı. Etkiler ortaya çıktığında piyasalarda büyük dalgalanmalar yaşanabilir. Sonuç ne olursa olsun, BoE’ın 28 milyar sterlinlik büyük sorunu, politika geçişinin sakin bir şekilde gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.
İki Türk şirketinden Birleşik Krallık'a 600 milyon sterlin yatırım
İngiltere'den Facebook'a 70 milyon dolar para cezası
Biden, harcamaları yarıya düşürdü