Yazdır
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nın ardından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek üzere CHP Genel Merkezi’ne geldi.
Görüşme sonrası iki lider basın toplantısı düzenledi.
Akşener, "Biz İyileştirilmiş Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dair bir çalışma yapmıştık. Yaz tatilinden önce kamuoyu ile paylaşmıştık. Partimiz adına bu çalışmayı diğer siyasi partilere takdim etmek üzere bir ziyaret sistemi oluşturduk. Bugün CHP'ye hem bu çalışmamızı resmi olarak takdim ettik hem de sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarıyla Türkiye'ye dair ekonomi başta olmak üzere önemli konularda istişarede bulunduk. İstişarenin Türkiye açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz. Türkiye'de uzun zamandır istişare kavramı kayboldu. Millet İttifakı'nın 31 Mart'a göre 2 partisi, 24 Haziran'a göre 4 partinin istişare kavramını tekrar Türkiye'nin gündemine getirmesini önemli buluyorum. Bizi yönetenlere de 'Ben yaptım oldu' fikrinin Türkiye'yi getirdiği nokta açısından tekrar bu kavramı hayatlarına almalarına örnek olması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu ise şunları kaydetti:
Türkiye'nin pek çok sorunu var. Bu sorunlardan Türkiye'nin arınması lazım. Bunun içinde istişarelerde bulunduk. Görüş alışverişinde bulunduk. Sayın Akşener ve arkadaşları zaman zaman ben ve arkadaşlarım düşüncelerimizi aktardık. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili olarak bize bir çalışma verdiler. Ayrıca 6 siyasi partinin genel başkan yardımcıları bu konuda bir çalışma yapıyorlar. O konuda da bilgi verdiler. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Biz sorumlu siyasetçiler olarak sorunlara kitlenmiş vaziyetteyiz inşallah bu sorunlardan Türkiye'yi kurtaracağız. Yaşanabilir, güzel, huzur içinde bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz.
Soru-cevap bölümünde ise iki lider şunları söyledi:
Akşener: Osman Kavala sizin tanımınıza göre Soroscu. Soros ile masaya kim oturdu? Ben ve Kılıçdaroğlu değil. Dışişleri Bakanlığı'na bu talebi doğru bulmayız ama böyle taleplerin Türkiye'ye yapılır olmasına yol açmayı da doğru bulmalıyız. Bütün bunların önüne geçecek tek yol hukukun işletilmesidir.
Kılıçdaroğlu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AİHM kararlarına uyacağının sözünü verdi. Bunun içinde anayasa değişikliği gerçekleştirdi. Bir ülkenin itibarı, imza attığı bir sözleşmenin arkasında durmaktır. İmza attığınız bir sözleşmenin gereğini yapmıyorsan itibar kaybeden Türkiye olur.
Türkiye'ye dışardan yapılacak hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Dışardan müdahale etmesine ortam hazırlayacak yönetimi de kabul etmeyiz. Türkiye hukuk devleti kuralları içerisinde gereğini yapar. Geldiğimiz nokta maalesef üzücü bir nokta.
Kılıçdaroğlu: TÜSİAD Başkanı da yönetimi de hiç üzülmesinler. Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü getireceğiz.
Akşener: Mahşerin dört atlısı üzerimize üzerimize geliyor dedi sayın başkan doğrudur. Laiklik konusundaki hassasiyet üzerinden sordunuz, yıllardır şunu söylerim. Laiklik bir hukuk kuralıdır. Laikliği bu güne kadar siyasetçiler, din adamları, iş adamları konuştu. Hukuk adamlarının konuşulduğu görülmedi.
21. yüz yılın yeni değer setlerine uygun kanunların ve bir hukuk anlayışının ortaya konulması gerektiğini de vaaz ediyor. İş adamları konusunda laikliğin önemi hukukun üstünlüğü ve adaletle alakalı bir konu. Ekonominin patronu güvendir. Güveni oluşturacak hukuktur, adalettir ve demokrasidir. Demokrasi ile laikliğin yan yana oluşunun bugünlerde daha iyi anlaşılıyor olmasını çok olumlu bulduğumu ifade etmek isterim.