Piyasalarda geride bıraktığımız hafta en çok konuşulan konu hiç şüphesiz dolardaki yükseliş oldu. 9.20’nin üzerine çıkarak tarihi zirvesine tırmanan dolar, diğer ülke para birimlerinden de negatif ayrışmaya devam etti. Aslında dolarda yaşanan bu son yükseliş hareketi Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınarak yerine Şahap Kavcıoğlu’nun getirildiği tarihte başladı. Ağbal-Kavcıoğlu değişikliği öncesinde 7.20 TL olan dolar, 1 ay hariç ‘istikrarlı’ bir şekilde yükselişini sürdürdü. Merkez Bankası’nın eylül ayında sürpriz bir şekilde 100 baz puanlık indirime gitmesi yukarı yönlü hareketi hızlandırdı. Faiz kararı öncesinde 8.30 TL seviyelerinden işlem gören dolarda, son 1 aylık artış yüzde 10’un üzerine çıktı.
Atamalar yükselişi destekledi
Dünya'dan Ufuk Korcan'ın haberine göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun görüşmesinin ardından 13 Ekim Çarşamba gecesi 3 Para Politikası Kurulu (PPK) üyesinin görevden alınması ve yerine yeni isimlerin atanması, dolarda alımları hızlandırdı. Öte yandan 21 Ekim’de yapılacak PPK toplantısında faiz indiriminin beklentilerin üzerinde olabileceğine yönelik endişeler de döviz piyasası üzerinde negatif baskı oluşturuyor. Finansal Danışman Egemen Kaya, piyasaların 50 baz puanlık indirimi fiyatlara yansıttığını düşünüyor.
Benzerlerden negatif ayrıştık
Yurtdışındaki gelişmelere baktığımızda ise dolar küresel piyasalarda değer kaybediyor. Önceki hafta ABD’de açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisinin beklentilerin çok altında ve hafta içi açıklanan enfl asyon verisinin yüzde 5.40 ile yüksek gelmesi, doların küresel piyasalarda değer kaybını hızlanırdı. Geride bıraktığımız hafta Türkiye’nin dışındaki diğer gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında değer kazandı.
Güney Afrika Randı’nda 1 haftalık değer artışı yüzde 1.7, Rus Rublesi’nde yüzde 0.88, Singapur Doları’nda yüzde 0.52 oldu. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) açıkladığı toplantı tutanaklarında, varlık alımlarının kasım-aralık aylarında azaltılacağının ifade edilmesi takvimin netleşmesiyle birlikte küresel risk iştahını olumlu etkiledi.
Bu seviyeden dolar alınır mı, satılır mı?
Faiz indirimlerinin nereye kadar devam edeceği, döviz kurundaki yukarı yönlü marj açısından belirleyici olacak. Bu ortamda faiz ne kadar düşük seviyeye getirilirse, kur hareketinin de o kadar yukarı hızlanabileceği görüşü hakim. Bank Of America (BofA), Para Politikası Kurulu’nda yaşanan görevden almalar sonrasında yıl sonuna kadar 150 baz puan faiz indirimi yapılacağına yönelik beklentisini yukarı yönlü revize ederek 200 baz puana çıkardı. Uzmanlar, daha önceden dolar pozisyonu almış yatırımcılara bu pozisyonlarını korumalarını öneriyor. Yeni alım yapmayı düşünen yatırımcılara ise acele etmemeleri tavsiye ediliyor. Çünkü hem hisse senedi hem de tahvil-bono piyasasında yabancı payının düşük olması, olası olumsuz gelişmede sınırlı bir yabancı çıkışına işaret ediyor. Yurtiçi yerleşiklerdeki yüksek dolarizasyon oranı da kısa vadede ikinci bir sert yükselişi sınırlayabilir. Faiz indirimlerinin yılın geri kalan aylarında da sürmesi halinde kurlar yılı 9.50-10 TL aralığında tamamlayabilir. Bu da mevcut seviyelere göre yüzde 3-8 aralığında bir getiriye işaret ediyor. TL mevduatlar ise aylık net yüzde 1.5 civarı bir getiri sunuyor.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu: 21 Ekim'de en doğru kararı vereceğiz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile dün bir araya geldi. 1,5 saatlik görüşme sonrası Kılıçdaroğlu ve Kavcıoğlu basına açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu gündemin sıcak konusu görevden almalarla ilgili olarak, "Bir kısmı bizim tercihimiz, bir kısmı arkadaşların tercihi. Bu arkadaşlar faiz indirildiğinde de faiz artırıldığında da burada görev yaptılar" dedi. Türkiye'nin en güzide kurumlarından biri için yapılan yıpratıcı açıklamaların üzücü olduğunu ifade eden Kavcıoğlu, “Merkez Bankası'nı herkes sahiplenmeli” diye konuştu. Başkan Kavcıoğlu, gözlerin çevrildiği 21 Ekim'deki PPK toplantısı için de "Tüm gelişmeleri analiz ederek en doğru kararı vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu: Siyasetin müdahalesini istemiyoruz
CHP lideri Kılıçdaroğlu ise sıcak siyasetin TCMB'ye müdahale etmesini asla istemediklerini belirterek, “Merkez Bankası'nın yetkililerinin kararnamelerle alınıp başka bir kuruma verilmesinin de doğru olmadığını, özellikle fiyat istikrar komitesine vurgu yaparak ifade ettik” dedi. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan'a açık çağrı yapıyorum; Merkez Bankası'nın kurumsal kimliğine saygı göster. Kararı liyakatli kişiler versin1 ifadelerini yer verdi. Türk Lirası'nın son bir ayda yüzde 10 değer kaybettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "TL'nin değer kaybındaki endişelerimizi paylaştık" diye konuştu.
Borsada 1.400 puan kritik
Kurlarda yaşanan yukarı yönlü hareket Borsa İstanbul’un da yurtdışından negatif ayrışmasına neden oluyor. Borsada kısa vadede 1.432 puanın geçilemediği sürece yükselişlere temkinli yaklaşmak gerektiği ve tepkilerin satış fırsatı olarak değerlendirilebileceği söyleniyor. Diğer taraftan tüm olumsuz haber akışına karşın endeks 1.400 üzerinde tutunma çabasında. Bu seviyenin altında 1.386 desteği kritik. Yukarıda ise 1.423 direncinin kırılması halinde 1.432 ve 1.443 dirençleri hedef haline gelebilir.
Beklenti üzerinde indirim yükselişi destekler
Dolarda yaşanan son hareket sonrasında vatandaşlar yükselişin sürüp sürmeyeceğini merak ediyor. Kısa vadede 21 Ekim’de yapılacak PPK toplantısından çıkacak faiz kararı kurlar üzerinde etkili olacak ana gündem maddesi durumunda. Piyasalar 50 baz puanlık faiz indirimini fiyatlara dahil etmiş durumda. Peki, faiz indirimi beklentinin üzerinde olursa kurlar buna nasıl tepki verir? Beklentilerin aksine önümüzdeki perşembe günü PPK toplantısından 100 baz puanlık bir indirim gelmesinin doların 9.50 TL seviyesini test etmesine neden olabileceği düşünülüyor. 75 baz puanlık bir indirimde ise kur 9.25-9.30 TL seviyelerini görebilir. Merkez’in bu ayki toplantıda sürpriz yapıp faizleri sabit tutacağını düşünenlerin sayısı ise oldukça az. Faiz değişikliğine gidilmemesi durumunda kurlar yeniden 9 TL’nin altına inebilir.
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan: Düşük getiri TL'ye değer kazandırmaz
Merkez Bankası’nın yüksek enfl asyona rağmen düşük faiz oranlarına dair yönlendirmesi TL’nin üzerindeki değer kaybı baskısını artırıyor. Türk Lirası hali hazırda 20 Mart 2021’den beri %25 değer kaybı ile gelişmekte olan ülkeler standardının çok üzerinde bir aşınmaya maruz kaldı. Merkez Bankası’nın diğer gelişen ülkelerden farklı bir profilde oluşturduğu patikasının, daha fazla “lira” aşınması riskinin temelini oluşturabileceğini düşünüyoruz. Çünkü gelişen ülkeler Fed olayına parasal sıkılaşma şeklinde yaklaşırken, TCMB istisnai durumla faiz indirme isteğinde. Dolayısıyla, düşük getirili bir liranın kazanması gibi bir beklenti içinde değiliz. TCMB’nin faiz indirimlerine yüksek enfl asyona rağmen devam etmesi liranın aşınmasını hızlandırabilir ve döviz kurunun daha da yükselmesine neden olabilir.
SAGAM Strateji Danışmanlık Kurucusu Murat Sağman: Merkez pas geçerse kurlarda tansiyon düşer
Merkez Bankası’nın bu ayki PPK toplantısında faiz değişikliğine gitmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü piyasalarda negatif bir hava hakim. Kasım ayı enfl asyon rakamlarını bekleyebilir. Piyasaları 1 ay rahatlatıp, enfl asyonda kasım ayında baz etkisiyle yaşanacak düşüş sonrası faiz indirebilir. Yani indirimlerinin yılın sonuna saklanması doğru olur. Eğer perşembe günü faiz indirimi olursa kasım-aralık aylarındaki baz etkisi ortadan kalkabilir. Beklentimin aksine faiz indirimi olursa dolar kuru 9.5 TL’yi test edecektir. Kurların mevcut seviyelerin daha da üzerine çıkması makroekonomik beklentilerin daha da kötüleşmesine neden olacaktır. Kısa vadede kurlardaki yukarı hareketi durduracak tek hamle Merkez’in bu ayı pas geçmesi. Acelesi de yok. Enfl asyondaki baz etkilerinden yararlanmalı.
Dolarda izlenecek kritik seviyeler