FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İspanya’nın en büyük otel zincirlerinden biri olan Palladium riskli döviz türevlerinin hileli satıldığı iddiasıyla Deutsche Bank’a 500 milyon euroluk tazminat davası açtı. Palladium hileli satış nedeniyle zarara uğradığını iddia ediyor.
Geçtiğimiz ay Londra'daki Yüksek Mahkeme’ye sunulan dava dilekçesi bankaya yönelik döviz skandalı suçlamalarına bir yenisini ekledi. Deutsche Banka bir süredir İspanya'daki küçük ve orta ölçekli şirketlere egzotik finansal ürünler sattığı ve bazı şirketleri mali sıkıntıya soktuğu suçlamalarıyla boğuşuyor.
İçlerinde İspanya’nın en büyük yedinci otel grubu olan İbiza merkezli Palladium’un da olduğu birçok firma, Deutsche Bank’ın şirketlerin saflığından yararlanarak ne olduğunu bilmedikleri türev ürünlerini sattığını iddia ediyor.
Deutsche Bank yetkilileri ise Financial Times'a verdiği demeçte, iddiaların "temelsiz" olduğunu söyledi ve Palladium'un suçlamalarına karşı kendilerini "güçlü bir şekilde" savunacaklarını açıkladı.
Alman bankası ayrıca Palladium'un açtığı davanın münferit bir dava olduğunu ve geçmişteki davalardan farklı olduğunu vurguladı. Deutsche yetkilileri, "Bu büyüklükte başka bir münferit suçlama yapılması için bir neden görmüyoruz" ifadelerine yer verdi.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, döviz skandalına dair geniş çaplı suçlamalar bankanın Avrupa’nın en büyük şarap ithalatçısı J García- Carrión’a 10 milyon euro tazminat ödemesine yol açmıştı. Suçlamalar sonrasında Deutsche’nin iki üst düzey bankacısıyla yollarını ayırmıştı. Banka söz konusu davada mahkeme dışı uzlaşma yolunu tercih etmişti.
Deutsche Bank ‘Proje Çamur Ördeği’ (Project Teal) kod adını verdiği şirket içi soruşturma üzerinden iddiaları araştırıyor. Banka sadece "sınırlı sayıda müşterinin" hileli satışlardan doğrudan etkilendiğini açıklamıştı. Diğer şirketlerde de benzeri mağduriyetlerin olup olmadığının araştırdığı belirtilmişti. Financial Times’ın (FT) haberine göre 50 ila 100 arasında şirket skandalın mağduru olabilir.
Palladium Avrupa ve Amerika’da içlerinde Ushuaïa Ibiza Beach Hotel ve Hard Rock Ibiza’nın da olduğu 50 oteli işletiyor. Firmadan yapılan açıklamada Deutsche’den aldıkları karmaşık türev ürünlerinin döviz piyasasındaki dalgalanmalara ve faiz oranlarındaki değişimlere karşı güvenli bir koruma yatırımı olarak lanse edildiği belirtildi.
Ancak aile şirketi, türev yatırımları sonucunda ciddi miktarda zarara ve yüksek maliyetlere maruz kaldığını ve bu zararları karşılamak için önemli miktarda kredi çekmek zorunda kaldıklarını iddia ediyor.
FT’nin haberine göre Palladium 2019 yılına kadar 259 türev işlemine girdi. Otelcilik grubu dava dilekçesinde 2017'de borçları zirve noktasına ulaştığında otel grubunun bilançosunu gölgede bırakacak cinsten 5,6 milyar euroluk olağanüstü bir borcun altına girdiğini iddia ediyor.
Davaya göre, Palladium için yapılan türev ürünleri yatırım anlaşması şirketin kurucusu Abel Matutes Juan'ın 78 yaşındaki kardeşi Antonio Matutes Juan tarafından yapıldı. Otelcilik grubunun başkanlığını halen sürdürmekte olan Antonio Matutes Juan aynı zamanda eski bir Avrupa Komisyonu üyesi ve İspanya’nın eski dışişleri bakanı.
Palladium'un ABD'li avukatları Quinn Emanuel, şirketin türev ürünlerinin ne kadar riskli olduğunu anlamak için hem yeterli uzmanlıktan hem de gerekli araçlardan yoksun olduğunu ve bankanın bu konudaki boşluğunun tamamen farkında olduğunu savunuyor. Davacılar Deutsche’nin o zamanki Avrupa Döviz Başkanı olan Amedeo Ferri-Ricchi’nin Antonio Matutes Juan'la geliştirdiği "yakın kişisel ilişkiyi" sömürdüğünü savunuyorlar.
Suçlamalara göre Ferri-Ricchi Palladium’un diğer bankalarla yaptığı döviz işlemlerinden zarar etmesinin ardından Eylül 2012’de İbiza’ya geldi ve Antonio Matutes Juan’la görüştü. Bankacı iddialara göre “güvenli” olmak için tasarlandığını söylediği döviz türev stratejisini otelin yöneticisine pazarladı.
Dava dilekçesinde Antonio Matutes Juan’ın, ‘pratikte kurumsal bir müşterinin anlaması imkansız’ olan türev ürünlerini Ferri Ricchi’nin değerlendirmelerine ‘güvenerek’ satın aldığı belirtiliyor. İddialara göre yatırımlar kayıp vermeye başladıkça Deutsche işlemleri daha fazla ücret alacak ve daha fazla zarar oluşturacak şekilde yeniden yapılandırmayı önerdi. Palladium Deutsche’yi yatırımlara yönelik riskleri hileli bir şekilde tanımlamakla suçluyor.
Dava süreci halen devam ediyor. Sanıklardan biri olmayan ve yasal işlemlerde yer almayan Ferri Ricchi, bankanın şirket içi soruşturmaları başlamadan bir yıl önce Deutsche’den ayrıldı. Bankacı kendisine yöneltilen suçlamaları reddediyor.
Deutsche’den yapılan açıklamada, Palladium "türev ürünlerini kullanma konusunda geniş deneyime sahip sofistike bir yatırımcı" olarak tanımlandı.
Bankadan yapılan açıklamada otelcilik grubunun, “bu ürünleri birkaç yıl boyunca hiç şikayet etmeden ticaretini yaptığı ve anlaşmaları karara bağladığı” belirtildi. Deutsche, Palladium’un yapılan işlemler hakkında bilgisi ve yetkisinin bulunduğunu yatırımlara ilişkin potansiyel getirileri ve riskleri doğru bir şekilde anladığını iddia ederek kendini savunuyor.
Deutsche Bank’ın varlık yönetimi birimine yanlış bilgi suçlaması
Deutsche Bank’ta yeni skandalın etkileri büyüyor
Avrupa Merkez Bankası'nda rüşvet şoku