FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Finansal hizmetler tüketicisi olmak için oldukça iyi bir zaman. Bankalar, girişim sermayesinin desteklediği start-up şirketleri ve teknoloji devleri bankacılık ücretlerini kesmek, müşterilerine avantajlar sunmak ve inovatif ürünler ile hizmetler sağlamak için yarış halinde. Ancak dünyanın en büyük bankalarını yönetenler için durum bu kadar olumlu değil. Geleneksel bankalar pazara yeni giriş yapan şirketler, teknolojisini geliştiren rakipler ve katı düzenlemelerle çevrilmiş durumda.
Bankaların devasa bilançoları, karmaşık ürünleri, şube ağları ve kredi hizmetleri gibi en büyük varlıkları da giderek daha eski moda görünüyor. Kimileri büyük bankaların dijitalleşme yoluna gitmesi gerektiğini düşünüyor. Forbes’un haberine göre yakın zamanda Tayland bankası Siam Commercial Bank geleneksel bankacılık hizmetlerini durdurduğunu ve girişim sermayesine yakın bir modelle dijital bankacılığa geçiş yapacağını duyurdu.
Bir başka taktik de geleneksel bankacılık gelirlerinden oluşan pastanın küçüldüğünü kabul etmek ancak şirket birleşmeleri ve satın alımlarında danışmanlık ücretleri pastasından pay almaya çalışmak. Üçüncü seçenek ise giderek pazardan silinmek. Yeni bir şirket için belirgin bir amaç ve iş modeli olumlu olabilir. Ancak uzun süredir varlığını sürdüren bankalar için seçenekler düşünülenden daha karmaşık. Birçok banka CEO’su bu nedenle değişime yönelik adımlar atmayı hedefliyor.
Geleneksel bankacılık dünyasından, dijitalleşmeye doğru bir yol izlenmesi gerekecek. Ancak yeni bir çevreye adapte olmak, bankalar için kolay olmayabilir. Bunun için zengin sermaye tarafından desteklenen farklı iş modelleri ve maliyet dağılımı süreci gerekiyor. Örneğin bir banka potansiyel bir rakiple işbirliği kurmayı seçebilir ve müşterilerine yeni nesil bankaların sunduğu ürünleri bu yolla sunabilir.
Bir başka yol ise kredi hizmeti sunmak isteyen dijital şirketlere bilançoları ve kredi süreçleri konusundaki bilgileriyle destek vermek. Üçüncüsü ise kredi kartı gibi yeni bir ürün geliştirerek büyük bir teknoloji şirketiyle işbirliği yapmak ve bu şekilde bu platformun müşterilerine erişmeyi hedeflemek. Ancak geçtiğimiz 10 yılda bu seçeneği başarıyla uygulayan banka sayısı oldukça az. Accenture tarafından yapılan araştırmaya göre, adaptasyon ve işbirliği bankalar için daha yüksek gelir büyümesi sağlıyor.
Yeni nesil bankalar geleneksel bankaların çarpanlarının oldukça üzerinde değerlemelere sahip. Ancak bu şirketler genellikle adaptasyon gücü yüksek oyuncuların değerlemelerine erişemiyor. Adaptasyon gücü yüksek fintek şirketleri, gelirlerinin 19 kat üzerinde değerlemelere sahipken, geleneksel bankalarla entegrasyonu yüksek fintek şirketlerinin değerlemeleri ise gelirlerinin 13 katı. Bu rakamlarda bankalar için iyi haberler gizli. Dijital modeli izlemek, bankalar için kendi mevcut ürünleriyle rekabet etmek anlamına gelecek.
finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre JPMorgan’ın dijital bankası Chase’den Finn’in ayrılması, marka yatırımını haklı çıkaracak büyüklükte bir fark olmadığını gösterdi.
Aksine, adaptasyon modeli bankaların mevcut varlıklarını kullanarak, pazarda rekabet edebilmesine imkan tanıyor. Geleneksel bankaların bu modelde birçok örneği var. Westpac şimdi bir hizmet olarak bankacılık yaklaşımıyla fintek şirketlerine destek veriyor. İngiltere bankası Barclays Amazon aracılığıyla tüketici kredileri sunuyor. Citizens Apple ile işbirliği yaparak iPhone alımlarında finansman sağlıyor.
Bu şirketlerin hiç biri ana faaliyet alanlarını ya da müşterilerini bırakmıyor. Ancak dijitalleşen dünyaya adapte olmak için seçenekleri test ediyor.
DeFi alanının yeni stablecoin’i: Float Protocol
Finansal kiralama sektöründe kar artışı devam ediyor
Samsung Başkanı madde kullanımı suçlamalarını kabul etti