Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bitcoin’in kurucusu Satoshi’nin halen kim ya da kimler olduğu bilinmiyor. Satoshi’nin anonimliği Bitcoin’in tasarımının kilit bir parçası ve dijital varlığın merkeziyetsizleştirilmesi için önem taşıyor. Satoshi’nin bilinmeyen kimliği hükümetlerin Bitcoin arzını kontrol altına almasına engel olarak, Bitcoin’e bir finansal araç olmaktansa, bir emtia özelliği kazandırdı. Çin’in Bitcoin’e karşı devam eden hamlelerine rağmen, varlık güçlenerek geri gelmeye devam ediyor.
Peki anonimlik diğer kripto paralara ve stablecoin’lere fayda sağlar mı? Anonim bir ekip tarafından oluşturulan stablecoin Float Protocol’den John L. Forbes’a yaptığı açıklamada, “aynı şekilde hepimiz Satoshi’yiz, hepimiz John, Paul, George ve Ringo’yuz” dedi.
Merkeziyetsizleştirilmiş stablecoin protokolü Float, John ve Paul isimlerini kullanan bir ekip tarafından tasarlandı. Kurucular ekibin ünlü müzik grubu Beatles’dan esinlendiğini ve bu nedenle grup üyelerinin isimlerini kullandıklarını açıkladı. John L. “proje ilerledikçe, yeni John ve Paul’lar gelebilir. Önemli olan bu kişilerin de aynı rolü sürdürmesi ve projeye aynı şekilde hizmet etmesi” dedi.
Geçtiğimiz yıl stablecoin’lerin popülerliği hızlı bir yükseliş gösterdi. 70 milyar dolarlık piyasa değeriyle USDT ve 32 milyar dolarlık piyasa değeriyle USDC’den, Binance-USD ve Gemini Dollar’a birçok coin yükselişe geçti. Stablecoin’ler merkeziyetsizleştirilmiş finans (DeFi) geleneksel finansal sistemin önüne geçerken, bu alanın ayrılmaz bir parçası haline geliyor.
Merkezi hükümetler de bu yükselişin farkında ve merkez bankaları kendi dijital para birimlerini oluşturmaya çalışıyor. Bu alanda en büyük ilerlemeyi kaydeden ülke ise Çin oldu. Ancak bu dijital alternatifler, geleneksel para birimlerini temel alıyor ve bu nedenle de merkezi finansal sistemin kusurlarını bünyesinde barındırıyor. Her şeyden önce dolar temelli her varlık düzenleyicilerin radarında yer alıyor. Bu hafta ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) USDC’nin ardındaki şirket Circle’ın kayıtlarını incelemeye başladı.
İkincisi birçok stablecoin dünyanın büyük bir bölümünün aşırı dolarizasyonu önlemeyi hedeflediği bir dönemde ABD merkezli. Üçüncüsü doların değeri, ABD Merkez Bankası’nı (FED) yöneten birkaç kişinin kararlarına bağlı. Dolar 1971 yılından bu yana altına sabitlenmiyor. O dönemden bu yana FED tarafından uygulanan genişleyici para politikaları da istikrarlı bir şekilde doların değerini düşürdü. Buna yanıt olarak birçok yeni stablecoin tasarımlarında bir paradigma değişimine gidiyor.
Algoritma stablecoin’ler herhangi bir para birimine sabitlenmiyor ve çeşitli varlıkların teminatı altında bulunuyor. Geçtiğimiz iki yılda çeşitli örnekler ortaya çıktı. Bunların sonuncusu ise Float Protocol oldu. Float yakın zamanda 1,2 milyar dolarlık bir fonlama turu gerçekleştirdi. Katılımcılar arasında Eden Block, AAVE kurucusu Stani Kulechov, Akropolis kurucusu Ana Andrianova ve popüler DeFi yatırımcısı Santiago Santos yer aldı. Ekip Float’un bir internet para birimi olarak tasarlandığını ve yasal paranın üç önemli özelliğini karşıladığını söyledi. Float geleneksel para birimleri gibi bir değiş tokuş aracı, değer koruma aracı ve bir hesap birimi olarak görev görebiliyor ve enflasyona maruz kalabilen ve dolara sabitlenmiş stablecoin’lere karşı merkeziyetsizleştirilmiş bir alternatif oluşturuyor.
Eden Block’tan Dermot O’Riordan, “Float Protocol dolar enflasyonu, kripto volatilitesi ve stablecoin’lere yönelik düzenleyici denetimi gibi sorunları çığır açan bir sadelikle çözüyor” dedi. Protokol çift token’lı bir sisteme sahip.
Değeri bir dizi dijital varlığa sabitlenmiş olan stablecoin FLOAT ve protokolün yönetim token’ı BANK olmak üzere sistem iki token’la işliyor. BANK fiyat dalgalanmalarıyla karşılaşırken, volatiliteyi sakinleştiriyor ve FLOAT piyasa koşullarını yansıtmaya devam ederken, istikrarlı bir seyir izlemeyi hedefliyor. Stablecoin piyasaya sürüldüğünde fiyatı 1,618 dolardı. Daha sonra protokolün değeri, rakipleri arasından sıyrılarak 1,5 milyar dolara çıktı.
Bunun ardından Float’un teminatlarından bir tanesi de Ethereum olduğu için yatay seyretti. Yine de bu süreci sakin ve volatilitesiz atlattı. finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre stablecoin’ler ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin de dikkatini çekiyor ve coin’lerin geleneksel finans sistemi ve tüketiciler için bir tehdit oluşturduğu düşünülüyor.
ABD yetkilileri stablecoin’leri, kripto para piyasalarının denetiminde odak noktasına almaya devam ederken birçok kişi stablecoin’lerin kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutulacağını düşünüyor. 2008 finansal krizinin yaraları henüz tazeyken, stablecoin’lerin katı düzenlemelere tabi tutulma ihtimali yüksek. DeFi geleneksel finans sisteminin kusurlarından kaçınmak istiyorsa, stablecoin’lerin geleneksel sistemlerle bağlarının bulunmaması gerekiyor.
Kurumsal yatırımcılar Bitcoin'den vazgeçmiyor
Dev bankanın CEO'suna göre Bitcoin "beş para etmez"
