Yazdır
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, şiddetli kuraklıkla birlikte yeraltı sularında ciddi çekilmeler olduğunu ifade ederek, "Çoğu derin kuyu su pompalarında sular kesildi. Bu kuraklık, İç Anadolu Bölgesi'nin her ilinde oldukça derinlere kadar suların inmesine, çekilmesine sebep oldu. Bu bölgelere havza dışından, denizlere boşa akan suların getirilerek sulanmasına ve sulu tarım yapılmasını sağlamanız gerekiyor” dedi.
Türkiye genelinde verimsiz bir sezon geçiren hububat tarımı, küresel iklim değişikliğinin zararlarını verim kaybı olarak yaşadı. İç ve Orta Anadolu Bölgelerinde yer altı su seviyeleri giderek düştü.
Sulanamayan tarım arazilerine havza dışından su getirilerek çözüme ulaşılabileceğini söyleyen Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, “Özellikle bu yıl içerisinde kuraklık önemli derecede çiftçilerimizi etkiledi. Kuraklık sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yaşanıyor. Bundan sonra tabi ki tarım yapılan alanlarda belirli tedbirler almak icap ediyor. Yangına, sel felaketlerine karşı tabi ki önlem alınacaktır ama tarımda da önemli tedbirlerin mutlaka alınması gerekir. Kuraklığın artışı, suların azalması ile alakalı tedbirlerin alınması gerekir. Kuraklığa karşı kıraç alanlarda Türkiye’nin neredeyse yüzde 80 alanında hububat tarımı yapılıyor. Bu alanlarda sulama olmadığı için genel manada iki yılda bir ürün ekilebiliyor. 4.5 milyon hektarlık bir alanda her yıl düzenli olarak nadas yapılıyor. Bu alanların da sunabilmesi için kıraçlıktan kurtulup, düzenli yağış alması veya bu bölgelere havza dışından denizlere boşa akan suların getirilerek sulanmasına ve sulu tarım yapılmasını sağlamanız gerekiyor. Kontrollü tarım yapabilmemiz için bu alanların sulanması gerekir” dedi.
'TOPRAKLARIMIZ ORGANİK MADDE FAKİRİ’
Toprakta organik maddelerin su tutma özelliği bulundurduğunu, anızların yakılmadan toprağa bırakılması gerektiğini ifade eden Özkan Taşpınar, “Her toprak sulanacak diye bir şey yok ama kurak olan bölgelerde de bizim organik maddece topraklarımız çok fakir. Neredeyse yüzde 1’in altında bir organik maddemiz var. Bu organik maddelerin artırılması ile birlikte yani o anızların yakılmadan direkt toprağa devrilmesi, takviye olarak çiftlik gübrelerinin getirilip tarlaları dökülmesi, yeşil gübreleme gibi bir kısım tedbirler alınarak toprakların organik maddesini çok acilen arttırılması gerekiyor. Böylece toprakların su tutma kapasitesi artırılması gerekiyor. Tabi organik maddenin artması suyu ve gübrenin az kullanımını anlamını taşır. Toprak, daha az suyla daha fazla ürün elde edilebilecek bir duruma gelmiş olur" diye konuştu.
‘DERİN KUYULARDA SU KALMADI’
Son ekim ve hasat sezonunda yaşanan kuraklığı anlatan Taşpınar, çiftçinin kuraklığın yaratacağı sonuçları öngöremediğini belirterek, “Bu yıl çiftçimiz bunu biraz fark edemedi, kuraklık ne derece olacak bilemedi. Çoğu derin kuyu su pompalarında sular kesildi. Bu kuraklık, İç Anadolu Bölgesinin her ilinde oldukça derinlere kadar suların inmesine sebep oldu. Çiftçilerimiz bu yıl bahar bitkileri dediğimiz bitkileri çok fazla ekmişti. Bunu da ektiğine pişman oldu. Çiftçilerimizden duyduğumuz kadarıyla önümüzdeki yıl, buğday ve arpa gibi güz ayında ekilip, kış yağışından faydalanan ekinlerin daha fazla ekileceğini biz tahmin ediyoruz. Önümüzdeki yıl buğday ve arpa çok daha fazla ekilecek diye tahmin ediyoruz” dedi.
Van'da kuraklık nedeniyle Zernek Baraj Gölü taban seviyeye indi
Kuraklık fasulye üretimini de vurdu
'Olağanüstü' ve 'şiddetli kuraklık' yaşanıyor