Piyasaların odağında bugün Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun vereceği mesajlar vardı. Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısında önemli mesajlar verdi.
Enflasyonun politika faizini aşmasının ardından Merkez Bankası'nın 23 Eylül'de nasıl bir aksiyon alacağı merak ediliyor. PPK öncesi Başkan Kavcıoğlu, bugün 'çekirdek enflasyon' vurgusu yaptı. Değerlendirmeleri "faiz artırımı olmayacak" şeklinde yorumlayan piyasalarda hareketlilik arttı.
Dolar/TL, yüzde 1'in üzerinde artışla 8,47 seviyelerine yükseldi.
TÜİK verilerine göre ağustos ayında yıllık TÜFE artışı yüzde 19,25 gerçekleşerek yüzde 19'luk politika faizini aşmıştı. Ağustos ayında çekirdek enflasyon ise yüzde 16,76 olarak kaydedilmişti.
Kavcıoğlu, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve bunların orta vadeli enflasyon hedefiyle uyumlu seyretmesine ilişkin analizler yanında, önümüzdeki dönemde arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına biraz daha fazla ağırlık verileceğini söyledi.
Kavcıoğlu, "Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.
Türkiye ekonomisinin OECD ülkeleri içinde ikinci en büyük büyümeyi gösterdiğini kaydeden Kavcıoğlu "Rezervlerdeki iyileşmeler öngörülerimizle uyumlu seyretmektedir" dedi.
Kavcıoğlu'nun konuşmasından satır başları:
- Yabancı ziyaretçilerin önemli bölümü ABD'den. Doğrudan yabancı yatırımlarda da AB payı yüzde 60 civarında. Bu toplantıya katılımınızı, görüş alışverişi ortamını önemli buluyorum.
- Aşılamanın hhızlanması toparlanmayı destekliyor. Hizmetler sektörü imalat sanayine kıyasla salgına bağlı kısıtlamalardan daha fazla etkilendi. Son dönemdeki PMI verileri, hizmetler sektörünün de imalattaki toparlanmaya eşllik ettiğini gösteriyor. Küresel ekonomide talep kompozisyonu açısından daha dengeli görünümü destekliyor.
- Başta Euro bölgesi olmak üzere, hizmetler PMI'daki güçlü artışlar küresel ekonominin genele yayılan toparlanma gösterdiğini izliyoruz. Büyüme tahminlerine bakıldığında; büyüme ağustos ayında nisan ayına kıyasla daha olumlu bir görünüm gösteriyor. Bu gelişmeler, ticaret ortaklarımızın, Türkiye'nin dış talep görünümünün iyileştiğini ortaya koyuyor. Bu durum ihracatımızın artışına katkı veriyor.
- Salgında ülkeler, doğrudan kamu harcamaları destekleyen teşviklerle ekonomileri desteklediler. Mali alana göre doğrudan kamu harcamaları daha yüksek bazı ülkelerde sermaye kredi ve likidite imkarnlarının kullanıldığını görüyoruz. Gelişmiş ülkelerde milli gelirin yüzde 20'sini aşan kamu destekleri verildi. Milli gelirin 25'i oranında ekonomi desteklendi. İtalya ve Almanya'da maliye politikasının yanı sıra sermaye kredi destekleri kullanıldı.
- Türkiye aşılamada ilerleme kaydeden salgını kontrol altına almakta başarılı ekonomilerden. Bu durum yatırım ve istihdama olumlu yansıdı. Daha erken ve güçlü geçtiği sıkılaşmayla, reel faiz veren nadir ülkelerin başında geliyor.
- Gelişmiş ülkelerde yüksek dış borç görünse de risk primi ve politika faizi düşük seyrediyor. Mali parasal politikalarla salgının hane halkı ve reel sektör üzerindeki olumsuz etkiyle bir çok ülkede borçlulukta artış meydana geldi.
- 289 trilyon dolara ulaşan borç yüzde 360’ını aştı dünya gelirinin gerek kamu gerek özel sektör borçluluğuna ilişkin gelişmele daha çok gündeme gelecek. Ekonomideki farklı esimlerin borçluluk durumuna bakıldığında gelişmiş ülkeler kamu ve hane halkında yüksek yükü var. Türkiye borçluluk anlamında gelişmiş ülkelerden tüm kategorilerde belirgin şekilde olumlu ayrışıyor.
- Görece iyi noktadayız. Kamuda reel sektörde nispeten daha yüksek oranlar görüyoruz. Şirketlerin mali durumuna ilişkin çalışmalar önem arz ediyor. Reel sektörün borçlu olması, olumsuz bir durum değildir. Reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksek. Türkiye gibi genç nüfuslu, yüksek büyüme potansiyeline sahip ancak tasarrufları yeterli olmayan ülkelerde, borçlanma normal bir durumdur. Verimli şirketlere ihracata artışı destekleyen alanlara yönelmesini önemsiyoruz.
- Vaka sayılarının yeniden artıran varyantlar belirsizliğin sürmesine yol açıyor. Yeni salgın dalgası yaşanıyor. Türkiye, Almanya ile birlikte daha iyi performans gösteriyor ve vaka sayıları düşük ülkeler arasında yer alıyor. Merkez bankaları gibi salgının seyrine dair gelişmeleri yakından izliyoruz.
- Aşılamada, iyi performans sergiliyor ve olumlu ayrışıyor. Aşı sayısı 99 milyonu geçti. 50 milyon kişi en az bir kez aşılandı. Bu performansın katkısıyla hareketlilikte artışa rağmen vaka sayıları görece düşük seyrediyor. Aşılamanın yaygınlaşması, cari denge iktisadi faaliyeti de olumlu etikiliyor. Türkiye'de milli gelir, öngörülerimizle uyumlu olarak ikinci çeyrekte yıllık yüzde 21,7 büyüdü. Baz etkisi hariç ilk çeyreğe göre yüzde 0,9 arttıgğını görüyoruz. Dönemlik büyümeye hem iç talep hem dış talep katkı verdi.
- Avrupa'da büyüme güçlü oldu. Bir çok ülkeyi geride bıraktık. OECD içiresinde, İngiltere ardından en yüksek büyümeyi kaydeden ülke olduğumuzu söyleyelim. Yıllık büyümede tüketim ve makine teçhizat yatırımlarının sürükleyici olduğu göze çarpıyor. Avrupada aşılamaya yönelik olumlu görünüm turizm ve dış talep olarak ekonomiye yansıyor. Net ihracat da büyümeye olumlu katkı vermeye devam ediyor. Siparişlerde güçlü bir yukarı yönlü harekete işaret ediyor.
- Hizmetler ve turizmdeki toparlanma talep kompozisyonunda mal ve hizmet ayrımında dengelenmeyi sağlıyor. Sektörel güven endekselir de hizmetle rve erakendede kayda değer iyileşme görünüyor.
- Yatırımlara özel vurgu yapmak istiyoruz makine teçhizat yatırımlarında büyümeye önemli katkı verdiğini gösteriyor. Mb olarak yapılan çalışmalar firmaların yatırım iştahının yüksek olduğunu gösteriyor. Anketlerde firmalarımız inşaat dışında kalan tüm sektörlerde faamiyet ve üretimi kısıtlayan sorunlar arasında finansal sıkıntıların azaldığını gösteriyor. Bu tarihsel ortalamaların altına aindi.
- Yatırım ve istihdam eğilimleri yüksek sevileyelere geldi. İstihdam bekelntileri tçüncü çeyrekte de iyileşymeye devam ediyor yatırı mi da yüksek seyrediyor. Makroekonomik göstergelerdeki iyixeme sürdükçe oynaklık azaldıkça kredi kanalının etkin kullanılarak yatırı mgörünümne olumlu katkı sağlayacak.
- Kredi faiz oranlarındaki yükseklik krediye erişimi kısıtlandırıyor. Kredinin yatırı mve işletme sermayesi stok artırımı için talep edildiğini borç vçevirme talebi giderek azaldı,
- İşgücü piyasasında toparlanmaya işaret etmektedir hizmetler istihdamı daha yavaş toparlanma sergilemese salgın öncesi düzeyinin altında olsa da sanayi ve inşaaatta istihdam artışıyla tarım dışı istihdam salgın öncesi düzeylerini aştı. Hizmetlerde de istihdamı nsalgğın öncesin aşacak.
- Ekonomi farklı şoklara maruz kaldı kalıcı etkilerini sınırlayıcı dengeyi gözeten fiyat istikrarını öncelikleyen para politikası duruşunu benimsedik. Cari işlemler ve ginansman verilerini yakından takip ediyoruz turizmde toparlanma altın itahlatında düşüşü ihracat artışı dış dengeyi destekliyor.
- Rezervlerdeki iyileşmeler öngörülerimizle uyumlu seyretmektedir. Rezervlerimiz 115-120 milyar dolar seviyesine gelmiştir. Yatırım, üretim, istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir halinin devamı için uygun zemin oluşturulacaktır.
- Gıda Komitesi'nde yaptığımız enflasyon çalışmalarını daha da ileri götüreceğiz.
Kavcıoğlu, Alman iş örgütü toplantısına katılacak
Gelişen ülkelerin enflasyonla 'agresif' mücadelesi