FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Birçok kişi sahil kesimlerinde yaşıyor. ABD’de ise 10 kişiden dördü sahil bölgelerinde yaşamayı tercih ediyor. Ancak deniz seviyeleri bilim insanlarının beklentileri doğrultusunda zaman içinde yükseldiği takdirde, bu durum ev fiyatlarını da etkileyecek. Ne yazık ki bu birçok ev sahibi için iyi haber değil. Forbes’un haberine göre ABD Ulusal Ekonomi Araştırmaları Bürosu tarafından yapılan bir araştırmanın sonucunda emlak fiyatlarında iklim değişikliğinden kaynaklanan düşüşlerin başladığı ortaya çıktı. Yükselen deniz seviyeleri ev sahipleri için iki açıdan sorun yaratıyor.
Bunlardan bir tanesi geçici sel olayları. İkincisi ise lokasyonun bir noktada tamamen su altında kalma riski. Her ikisi de emlak fiyatları için olumlu değil. Riskli bölgelerde ev fiyatları bu nedenle düşüş gösterebilir. Araştırmacılar 2018 yılından bu yana Florida’nın sahil kesimlerinde emlak fiyatlarının düşüşte olduğunu söyledi. Ancak diğer birçok lokasyonda ev fiyatları güçlü bir artış gösterdi. Emlak piyasasının bu nedenle iklim risklerini fiyatladığı görülebiliyor.
Alıcılar kredi verenlerden daha endişeli
İlginç bir şekilde emlak alıcıları iklim riskleri konusunda mortgage kredisi sağlayan kurumlara kıyasla daha endişeli. Bunun nedeni ise ABD’nin Ulusal Sel Sigortası Programı olabilir. Bu da kredi sağlayıcılarının sel olaylarına karşı güvencesinin olduğu anlamına geliyor. Zira riskin bir bölümü hükümet tarafından üstleniliyor. Benzer bir şekilde Freddie Mac ve diğer programlar da iklim risklerini göz önünde bulundurmuyor. Böylelikle emlak alıcıları çok daha endişeli çünkü düşen fiyatların doğrudan etkisini görebilirler.
Ancak kredi sağlayıcıları ise darbe hükümet programları tarafından yumuşatılabilir. Emlak piyasası diğer piyasalara kıyasla oldukça farklı. Fiyatlar oldukça yavaş hareket edebilir. Aynı zamanda fiyatların düşüşe geçmesinden önce hacmin yavaşladığı söyleniyor. Florida’nın sahil kesimlerinde ise tam olarak bu durum yaşanıyor. İlk aşamada emlak alıcılarının piyasa seviyelerinde alım yapmak istememesi üzerine hacim düşüşe geçti. Ardından fiyatlar geriledi. Daha hızlı hareket eden hisse piyasalarının aksine, emlak piyasası olaylara tepki vermekte geç kalabiliyor.
Araştırmacılar Florida’nın bazı kesimlerinde emlak fiyatlarının düştüğünü gözlemliyor. Ancak bu durum korona virüsle ilişkili, düşük faiz oranları gibi trendlerden de kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle iklim değişikliğinin fiyatlardaki düşüşün ardındaki tek neden olduğunu söylemek zor. Yine de araştırmacıların incelediği emlakların bir kısmı sahil kesimlerinde yer alırken, diğerleri iç bölgelerde bulunuyor. Bu nedenle de iklim değişikliğinin bir risk faktörü olduğu görülebiliyor.
finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre borsalar giderek daha fazla çevresel, toplumsal ve yönetişim (ESG) alanına odaklanan yatırımlara yöneliyor. Bu kapsamda bazı yatırımcılar daha iyi çevresel verileri olan şirketlere yatırım yapmak için daha yüksek ücretler ödemeyi de kabul edebiliyor ve fosil yakıtlar gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerden kaçınıyor. Belki de şimdi çevresel riskler emlak piyasalarında da bir faktör olarak kabul edilmeye başlıyordur. Yapılan araştırma tek bir eyalete odaklanıyor olsa da, kapsamlı bir trendin ilk işaretleriyle karşı karşıya olabiliriz.
İstanbul barajlarında son durum
Çin’de yükselen kiralara çözüm!