FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERELR SERVİSİ
Pandeminin sonu yaklaşırken, küresel ticaret sektörü bir dönüm noktasına yaklaşıyor. Çalışma yöntemlerindeki değişim ve Kovid-19'un neden olduğu piyasa yapısındaki hasarlar ticaret teknolojilerine olan güveni pekiştirdi.
Ofisten uzak çalışma esnekliği ve piyasaların giderek küreselleşen doğası, elektronikleşme, otomasyon ve dijitalleşmeyi modern finansın temel direkleri haline getirdi.
Dijitalleşme ticaret firmalarının giderek daha karmaşık hale gelen veri setlerine erişmesini, kullanmasını ve analiz etmesini sağlayarak performanslarını destekledi. Dijitalleşme yarışı firmaların geleneksel olarak bağlı kaldıkları eski teknolojilerle devam etmelerini de riskli hale getirdi. Firmaların geleneksel teknolojileri ihtiyaçları giderek daha karmaşık hale gelen müşterilere hizmet edebilme kapasitelerini düşürdü.
Londra merkezli mali danışmanlık firması Adaptive Financial Consulting’in CEO’su Matt Barett Financial News’teki yazısında finans firmalarının uygulayabilecekleri çözümün yeni teknolojilere yönelik daha radikal bir yaklaşım sergilemeleri olduğunu belirtiyor. Firmaların yenilikleri ayırt etmeleri, kontrol etmeleri ve işletmelerinin geleceğe hazır bir şekilde koruyacak teknolojik birikime sahip olmaları gerekiyor.
Yeni bir çağ başlıyor
Finansal teknolojiler ve elektronik ticaret yeni bir çağın başlangıcını müjdeliyor. Barett bu yeni dönemle birlikte teknik altyapısı sınırlı olan veya hiç olmayan firmalar için tedarikçilerin kritik bir rol oynadığı erken dijitalleşme döneminin sona erdiğini belirtiyor. Piyasaların giderek daha karmaşık ve birbirine daha fazla bağlı hale gelmesi büyük veri setlerinin uygulanabilir hale gelmesiyle ticaret teknolojileri için de çıtayı yükseltiyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, JPMorgan’ın yakın zamanda paylaştığı bir raporda teknolojiye yatırım yapabilecek güce sahip bankaların bu yeteneğe sahip olmayanlardan pazar payı çalacağını belirtiliyor. Barett söz konusu rapora ilişkin yorumlarında finans dünyasında savaş alanının kurallarının ortaya çıktığını ve teknolojinin yeni liderleri belirleyeceğini belirtiyor.
CEO’ya göre pandemi süreci üçüncü taraflara bağımlı olan şirketlerin bu bağlılığını sorgulanabilir hale getirdi. Zira üçüncü taraf şirketlere bağımlı ticaret firmaları sadece geride kalmadı aynı zamanda ortaya çıkan sorunları ele almak için inovasyon kapasitelerinin sınırlı olması rekabet avantajlarını da aşındırdı.
Üçüncü taraf şirketlere bağımlılığın ortaya çıkardığı risklerle ilgili Barett İngiltere’deki Brexit sonrası düzenleyici ortamını örnek gösteriyor. Zira Brexit sonrasında firmaların potansiyel avantajları yakalamak için teknolojilerini ayarlaması ve yeni piyasa düzeni ortamında uyum sağlaması gerekmekteydi. Üçüncü taraf bir sağlayıcıya bağlı kalan firmalarsa müşterilerine hizmet verebilmek için birden fazla firmayla birlikte çalışmak ve yeni ticaret sistemine bağlı maliyet sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kaldı.
Teknoloji yatırımlarında dikkat edilmesi gereken üç ilke
Matt Barett salgın sonrasında ortaya çıkan finansal teknoloji devrimiyle finansal davranışların da değişim gerektiğini belirtti. Barett bu süreçte uygulanması gereken üç temel ilkeye dikkat çekti.
CEO’ya göre firmaların öncelikle hangi alanda değer yaratabileceğini bilmesi gerekiyor. Örnek vermek gerekirse kendi teknolojilerini yaratmak isteyen firmalar için insan kaynakları platformu gibi iç süreçleri kolaylaştıran bir iç sistem oluşturması önemli bir girişim olabilir. Ancak görünürlüğü olmayacağı için müşterilere somut değer sağlamayacaktır. Bu nedenle firmaların müşteriler için sundukları teklifin en görünür ve en fazla değer yaratan kısmına odaklanması gerekiyor. Bu noktada firmaların değer yaratacak alanlara odaklanması ve en iyi teknolojileri anlayabilmek için müşterilerle birlikte çalışması gerekiyor.
Barett firmaların dikkat etmesi gereken ikinci noktanın inşa ve yatırım süreçleri olduğunu belirtiyor. CEO, teknolojinin şirketler için bir varış noktası değil bir başlangıç olduğunu belirtiyor. Bu nedenle firmaların teknoloji yatırımlarından sonra hedeflerine ulaştıkları düşüncesine kapılmamaları gerekiyor. Rekabetçi kalabilmek için müşterilerle diyalogların sürdürülmesi ve uzun vadede en iyi performans için gerekli ayarlamaların yapılması da büyük önem taşıyor.
Finans uzmanına göre teknoloji yatırımlarındaki üçüncü kritik konu geleceği görebilmek. Pandemi süreci kimsenin geleceği tam anlamıyla tahmin edemeyeceğini gösterdi. Ticaret teknolojileri içinse bu durum müşterilere hizmet verebilmek için yeni trendlere açık kalmak gerektiği anlamına geldi. Barett kripto paralardan finansal denetim alanındaki yeniliklere kadar birkaç yıl sonrasında gelecek birçok yeniliğin tahmin edilmesinin zor olduğunu belirtiyor. Barett bu noktada firmaların da teknoloji yatırımlarında esnek olması ve ortaya çıkan yeni teknolojilerin yakından takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Pandemi dönemiyle özellikle finans alanında teknolojiye olan güvenin pekişti ve değişimin hızı arttıkça firmalardaki teknolojinin rolü de arttı. Barett teknoloji yatırımlarının rolünün giderek arttığını ve gelecekte hayatta kalma meselesi haline gelecek bu yatırımlar için şimdi tam zamanı olduğunu söyledi.
Nobel ödüllü ekonomistten kıyamet senaryosu
Biden, teknolojinin devleriyle ‘siber güvenlik’ konuşacak
Bir sonraki finans krizini teknoloji devleri mi getirecek?