Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çevresel, sosyal ve kurumsal hassasiyeti olan (ESG) yatırım fonları satan finans şirketleri için pandemi eşsiz bir pazarlama hikayesi ortaya çıkardı. Fon yöneticileri Kovid krizi sorununa dikkat çekerek iklim krizinin oluşturabileceği daha büyük risklere odaklanılması gerektiğine dikkat çekti. Sürdürülebilirlik hassasiyeti olan fonlar aynı zamanda hem küresel ısınmayla mücadele edilmesini sağlarken hem de yatırımcı getirilerini artırdığı gerekçesiyle yatırımcılar tarafında da ilgi gördü.
Ancak Financial News’in haberine göre dünyanın en büyük yatırım firması BlackRock’ın Sürdürülebilir Yatırımlardan Sorumlu Eski Yatırım Müdürü Tarık Fancy pandeminin yatırımcılara bir başka ders daha verdiğini belirtiyor. Kovid krizi ile mücadele tüm dünyada kısıtlamalardan aşı geliştirmelerini finanse etmeye kadar birçok alanda hükümetlerin olağanüstü desteğini gerektiriyordu. Pandemi ortamında siyasilerin liderlik sorumluluğunu alması gerekmişti.
Konu iklim krizine gelindiğinde ise yatırımcılar ve şirketler kendilerini öne atarak liderliği ele almaya çalışıyor. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre küresel çaptaki beklentiler yatırımcıların şirketlere iklim değişikliğiyle ilgili hangi politikalara sahip olmaları gerektiğine karar vermeleri yönünde baskı yapılması doğrultusunda.
Şirketlerde sürdürülebilir politikaları egemen hale gelmesi için hissedarların söz konusu hassasiyetleri yönetim kurullarında dile getirmesi ya da hisselerini satarak doğru stratejileri benimsemeye ikna etmeleri bekleniyor. Fancy, yatırımcıların ve diğer finans firmalarının bu tür kararları almak için ne uzmanlığa ne de meşruiyete sahip olduğunu söylüyor.
İş dünyasının birçok lideri de Fancy ile aynı fikirde. Ancak Fancy’nin öngörüleri bunun da ötesini gösteriyor. Finans uzmanı, özel sektörün, şirket kârlarını baltalayacağı gerekçesiyle hükümetlerin çok daha sert olması muhtemel piyasa kuralları dayatmasını önlemek istediğini savunuyor. Fancy BlackRock CEO’su Larry Fink'in bu yılın başlarında piyasalardaki çöküşlerinin etkilerini gidermek için serbest piyasalara güvenmemiz gerektiği yönündeki yorumunu aktarıyor: "Kapitalistlerin kendi kendilerini düzenlemesini tercih ederdim."
İki yıl önce BlackRock’taki görevinden ayrılan Fancy sürdürülebilir yatırım düşüncesini “pazarlama numarası, PR hamlesi ve iki yüzlü vaatler” olarak nitelendiriyor. Finans uzmanı yatırım firmalarının yeşil yatırımı fazlasıyla vurgulamasına dikkat çekti. Tüm büyük firmalar, gerçekte daha az etkileyici olsalar dahi, ESG kimlik bilgilerini pazarlamak için yoğun bir baskı altında hissediyorlar. Fancy Deutsche Bank’ın varlık yönetimi kolu DWS’yi de ESG hassasiyetlerini abartan firmalar arasında olmakla suçluyor.
ESG fonlarının amacı çevre değil daha iyi getiri
Fancy ayrıca, titizlikle takip edilen bir ESG fonunda dahi daha iyi yatırım performansı üretilmesine odaklanıldığına dikkat çekiyor. Birçok aktif fon yönetici de, BlackRock gibi yatırım firmları tarafından satılan pasif ESG fonlarının daha iyi performansa sahip olmasını beklemenin yanlış olduğunu savunuyor. Schroders Araştırma ve Analiz Başkanı Duncan Lamont yakın tarihli bir makalesinde, ESG yatırımının daha geleneksel yaklaşımlardan "daha iyi performans" gösterebileceğini söyledi. Ancak Lamont, “Bu sadece aktif yönetim stratejileri sonucu gerçekleşebilecek gerçekçi bir öngörüdür” ifadelerine yer verdi.
Fancy'nin en endişe verici iddiaları sadece firmaların sürdürülebilir yatırımın ESG sorunlarını veya yatırım performansına ilişkin etkisini abartması yönünde değil. Finans uzmanı söz konu hamlelerin etkisiyle hükümetler üzerinde siyasi açıdan popüler olmayacak karar alma baskılarının azalabileceğini belirtiyor.
Finans uzmanının konuyla ilgili gerçekleştirdiği anket araştırması da çarı sonuçları ortaya koyuyor. Ankete göre şirketlerin iklim değişikliği ile mücadele konusundaki açıklamalarının etkisinde kalan Amerikalılar küresel iklim değişikliğiyle mücadele konusuna iş dünyasının liderlik edeceğini öngörüyor.
Fancy’ye göre ESG fonlarının iklim değişikliği üzerinde bazı yararlı etkileri olabilir. Ancak hükümetlerin konuyla ilgili olası mücadeleleriyle karşılaştırıldığında özel sektörün etkinliği sınırlı kalacaktır. Finans uzmanı hükümetleri şirketlere ESG konusunda daha fazla baskı yapmanın gerekliliğine işaret ediyor. Aksi takdirde ESG yatırımlarının ortaya koyduğu zarar bu tür yatırımların oluşturacağı faydaların önüne geçebilir.
ESG yatırımcıları teknoloji balonundan ders almalı
Borsaların gizli riski: Başarısız halka arzlar
Dev varlık yöneticileri Bitcoin vadelilerine akın ediyor