Yazdır
Diyarbakır'da bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışan Murat Ayman, 31 Temmuz'da Zara Ayman'la yaşamını birleştirdi. Genç çift düğün sonrası balayı için önce Antalya'ya ardından Mersin'e geldi.
Mersin'de tarihi ve doğal güzelliklere sahip alanları gezen Ayman çifti, daha sonra Tarsus'ta bulunan Eshab-ı Kehf'e giderek buradaki kutsal mekanı ziyaret etti.
Zara ve Murat Ayman çifti, ardından Eshab-ı Kehf-Tarsus seferini yapan Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarsus Taşıma Grup Amirliği'nde hizmet veren otobüse bindi.
Tarsus merkez Demirkapı mevkiine gelindiğinde genç çift otobüsten indi. Otobüsün hareket etmesinden kısa bir süre sonra diğer yolcular, içerisinde ziynet eşyalarının da bulunduğu çantayı fark etti ve şoföre teslim etti.
Araç şoförü Ahmet Güçlü, çantayı güvenli bir noktaya alarak, sefer bitiminde Büyükşehir Belediyesi Tarsus Taşıma Grup Amirliği garaj bölümünde tutanakla güvenlik görevlilerine teslim etti.
ÇİFTE ÇANTALARI TESLİM EDİLDİ
Büyükşehir Belediyesi'nde otobüs şoförü olarak görev yapan Ahmet Güçlü, “Eshab-ı Kehf seferini yaptığım esnada, aracıma binen arkadaşlarımızın kent kartları yoktu. Yabancı olduklarını söylediler. Ben de yardımcı oldum kart konusunda. Demirkapı'da yolcularımız indi. İndiği esnada çantaları araçta kaldı, diğer duyarlı vatandaşlarımız araçta çantanın kaldığını bana söylediler. Ben de güvenlik görevlisi arkadaşlarıma teslim ettim. Telefon numaralarına ulaştık ve şu anda çantalarını teslim ettik” dedi.
ÖNCE ÜZÜNTÜ, SONRA MUTLULUK YAŞADILAR
Çantalarını otobüste unuttuktan sonra büyük üzüntü yaşadıklarını belirten Murat Ayman ise şunları söyledi:
"Düğünden sonra eşimle tatile gelmiştik. Tatilimizi Antalya ve Mersin'de geçirelim dedik. Mersin'e geldik, ‘Eshab-ı Kehf'i ziyaret edelim’ dedik. Eshab-ı Kehf'ten, dönerken çantamızı Ahmet Bey’in otobüsünde unutmuşuz. Demirkapı'yı gezdiğimizde minibüse bindik, minibüste çantamızın olmadığını fark ettik. Otobüste unuttuğumuzu anladık. Minibüs şoförü de sağ olsun beni hemen yetkililere yönlendirdi. Mersin otogarına ulaştım, ‘çantanız bizde’ dediler. Düğüne gelen dostlarımızın taktığı takılar da vardı o çantanın içinde. O yüzden biraz telaşlandık. Sağ olsun Ahmet Bey o nokta da bizi rahatlattı. Yani bıraktığımız gibi aldık çantamızı."
