Yazdır

Merkez Bankası faiz indirimini öteler mi?

Tarih: 03 Ağustos 2021 - 12:45

Türkiye’de temmuz ayı tüketici enflasyonu (TÜFE) aylık yüzde 1,80 ile yüzde 1,6 seviyesindeki beklentilerin çok üzerinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon yüzde 18,95’e tırmanarak yüzde 19 politika faizine dayandı.

Tüketici enflasyonu yıllıkta 26 ayın zirvesine çıkarken, aylık enflasyon da 18 yıldan bu yana görülen en yüksek temmuz ayı enflasyonu oldu. 7 aylık enflasyon da 18 yıldır ilk kez yüzde 10,41 ile çift haneye çıktı.

Kurumların enflasyon verileri analizleri ve Merkez Bankası beklentileri nasıl şekilleniyor?

Gedik Yatırım Tarafından Hazırlanan Analiz:

"TÜFE enflasyonu %19,0 sınırına dayandı

Temmuz’da TÜFE enflasyonu medyan beklentiyi aşarak %19,0 sınırına dayandı. Temmuz ayında TÜFE enflasyonu %1,56’lık medyan piyasa beklentisi ve bizim %2,0’lik tahminimize karşılık %1,80 seviyesinde gerçekleşti. Yıllık TÜFE enflasyonu %17,53’ten %18,95’e yükseldi. Öte yandan, yurtiçi ÜFE enflasyonundaki aylık %2,46’lık gerçekleşme maliyet yönlü baskıların da devam ettiğine (ve bu etkilerin önümüzdeki aylarda TÜFE enflasyonuna yansıyabileceğine) işaret ediyor. Bu rakamla, yıllık yurtiçi ÜFE enflasyonu da %42,9’dan %44,9’a yükseldi.

Gıda enflasyonu çok yüksek gelse de, kur geçişkenliğinin zayıf seyretmesi enflasyonu sınırlamış görünüyor. Enflasyonun alt detaylarına bakıldığında, gıda enflasyonunun %2,77 ile bir Temmuz ayı için çok yüksek sayılabilecek bir seviyede gerçekleştiği ve bizim de %1,5-2,0 civarındaki projeksiyonumuzu da aştığı dikkati çekiyor. Bu büyük ölçüde, sebze-meyve fiyatlarındaki, yaz aylarında nadiren rastlanabilecek bir şekilde, 5,6’lık artıştan kaynaklanmış görünüyor.

Bununla beraber, işlenmiş gıda fiyatlarında da, süt ürünlerinden, katı ve sıvı yağlara ve unlu mamüllere kadar, yüksek oranlı artışlar olduğunu belirtmek gerek. Bununla beraber, özellikle dayanıklı mal grubu enflasyonunun sürpriz bir şekilde “-%0,1” seviyesinde gerçekleşmesi kur geçişkenliğinin zayıf seyrettiğine işaret ediyor.

Dayanıklı mal enflasyonundaki bu düşük gerçekleşmenin başlıca nedeni mobilya fiyatlarındaki %4,1’lik düşüş olarak öne çıksa da, otomobil fiyatlarındaki %0,4’lük artışın da bizim %3-4’lük artış olduğu yönündeki gözlemlerimizin oldukça altında kaldığını da belirtelim. Bu kalemler dışında ise, enflasyon gelişmelerinin beklentilerimizle kabaca uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki, %6,2’lik enerji enflasyonu, %1,3’lük hizmetler enflasyonu ve 1,5’lik diğer temel mallar enflasyonu beklentilerimize yakın seviyelerde gerçekleşti. Bu sonuçların ardından, yıllık bazda hizmetler enflasyonu %13,5’ten %13,8’e yükseldiyse de, dayanıklı mal grubu (mobilya ve otomobil) fiyatlarında yukarıda bahsettiğimiz ılımlı seyir, çekirdek TÜFE enflasyonunun (C grubu) %17,5’ten %17,2’ye gerilemesini sağladı.

TCMB son çeyrekte politika faizini indirme eğiliminde olabilir, ancak TL’de ek değer kayıpları potansiyel faiz indirimlerinin önüne geçebilir. TÜFE enflasyonunun politika faizi olan %19,0 sınırına dayanmış olması nedeniyle, piyasalar özellikle de 12 Ağustos’taki PPK toplantısı yaklaştıkça, para politikasının sıkılığını sorgulayabilir.

Buna karşın, TCMB’nin TÜFE enflasyonundaki yükselişi geçici olarak değerlendirmesi ve son çeyrekte kayda değer bir düşüşle sene sonunda %14,1’e gerilemesini beklemesi nedeniyle, bir faiz artışını gündeme alacağını düşünmüyoruz. TCMB’nin enflasyon patikasına ilişkin bu beklentisine göre, son çeyrekte kademeli bir indirim süreci (örneğin 200-300 baz puanlık) başlatma eğiliminde olduğunu (FED beklenenden erken tahvil alımlarını azaltma sinyali verse bile) söyleyebiliriz.

Ancak, TL’de aşırı değer kaybı görülmediği bir senaryoda, biz TÜFE enflasyonunun Kasım ayına kadar %18,0-19,0 civarlarında kalmasını ve yılın son iki ayında da ancak %16,0-16,5 seviyelerine gerilemesini bekliyoruz. TL’de değer kayıplarının devam etmesi (örneğin, $/TL kurunun Eylül/Ekim aylarında 9,00-9,50 seviyelerine ulaşması) durumunda, bu tahmin üzerinde önemli oranda yukarı yönlü riskler de ortaya çıkabilir. Özetle, enflasyon patikasına ilişkin beklentilerimiz, TCMB’nin para politikasını şu anda öngördüğünden daha sıkı tutmak durumunda kalabileceğine işaret ediyor. "

Faiz artışı gündeme gelebilir

Temmuz'da enflasyonun TCMB'nin politika faiziyle neredeyse eşitlendiğine işaret eden, GCM Yatırım Araştırma Müdürü Dr. Tuğberk Çitilci, 12 Ağustos'ta yapılacak toplantıda TCMB'nin pas geçme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu ancak ağustosta enflasyondaki artışın sürmesi durumunda faiz artışının gündeme gelebileceğini söyledi.

Piyasada şu an hem faiz indiriminin gündemden düşmesi hem de enflasyon artmaya devam ederse TCMB'nin sonbaharda faiz artışı yapabileceğine dair iyimser bir senaryonun fiyatlandığını belirten Çitilci, dolar/TL'deki düşüşte bu iyimser senaryonun fiyatlanmasının etkili olduğunu vurguladı.

Senaryo hızla terse dönebilir

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) parasal sıkılaşma konusunda acele etmemesi ve buna paralel olarak dolardaki zayıf seyrin yanı sıra yaz aylarında artan turizm gelirlerinin de TL'yi desteklediğini belirten Çitilci, dolar/TL2de 8,20-8,25 bölgesini takip ettiklerini, ABD'de Cuma günü tarım dışı istihdamın zayıf gelmesi durumunda kurda 8,20'nin altının görülebileceğini, iyimser havanın bir süre daha devam edebileceğini söyledi.

Çitilci, “Aşırı iyimser senaryo hızla sert kötümser senaryoya dönebilir ve beklentilerin karşılanmaması durumunda TL'de hızlı değer kayıpları da gündeme gelebilir” uyarısında bulundu.

İnfo Yatırım tarafından hazırlanan analiz şu şekilde:

"Temmuz Ayı Enflasyonu Beklentilerin Üstünde

Temmuz ayında TÜFE %1,54 olan beklentilerin üstünde %1,80 artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE Haziran’daki %17,53 seviyesinden Temmuz ayında %18,95’e yükseldi.

ÜFE ise aylık bazda %2,46 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %42,89 seviyesinden Temmuz ayında %44,92’ye yükselmiş oldu.

TÜFE tarafında, konut %5,07, gıda ve alkolsüz içecekler %2,77, lokanta ve oteller %2,72 ile en çok artış gösteren sektör grupları olurken,  düşüş gösteren gruplar %2,13 ile giyim ve ayakkabı ve %0,06 ile ev eşyası gruplarında oldu.

ÜFE tarafında ise en fazla artış %9,33 ham petrol ve doğalgaz, %6,58 ile ağaç ve mantar ürünleri ve %5,31 ile kok ve rafine petrol ürünleri gruplarında gerçekleşirken, düşüş gösteren gruplar %0,47 ve %0,26 ile diğer ulaşım araçları gruplarında oldu.

Dolar/TL’de görünüme baktığımızda Haziran ayındaki sert yükselişlerin ardından Temmuz ayının ilk 3 haftasını yatay seviyede geçiren Dolar /TL, Temmuz ayının son haftasındaki geri çekilme ile birlikte 8,34 seviyesine kadar geri çekildi. Bugün açıklanan beklentilerin üstündeki enflasyon verisi sonrasında kur 8,29’a kadar geri çekildi.

Enflasyon beklentileri aştı

TL, Temmuz ayında dolar karşısında %3’ün üstünde değer kazandı.

Geçtiğimiz hafta yapılan Fed’in güvercin açıklamaları gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini dolar karşısında değer kazandırdı. Ayrıca dün ABD’de açıklanan İmalat PMI verilerinin beklentilerin altında gelmesi ile tahvillere ve güvenli limanlara talep artarken, dolar küresel ölçekte değer kaybetti. Cuma günü kur ve emtia tarafı için öncü akış olan Tarım Dışı İstihdam verisi takip edilecek. Ayrıca yüksek enflasyon endişelerinin fazla olduğu günlerde Tarım Dışı İstihdam verisi enflasyonun kısa mı yoksa uzun vadeli mi olduğu konusunda bize yardım edecek.

TCMB’nin 12 Ağustos’ta Para Politikası Kurulu toplantısında en önemli gündem maddesi özellikle delta varyantı kaynaklı korona virüs salgını,  pandemi ile gerçekleşen normalleşme adımları, jeopolitik riskler ile siyasi konular ve bunlara ilişkin oluşan ekonomi adımları olacaktır.

Son TCMB Toplantısında TCMB Faiz Kararını sabit bırakmıştı. Karar metninde ''fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli %5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir'' ifadeleri dikkat çekti. Ancak karar metninde enflasyondaki yükselişin geçici olabileceği sinyalleri verildi. Her ne kadar enflasyonun geçici olarak yüksek olduğu düşünülse de bir sonraki PPK’da faizde değişiklik olacağını düşünmüyor, yüksek enflasyon sonrasında 4. çeyrek beklediğimiz faiz indirimini 2022 yılına çekmiş bulunuyoruz."

Akbank Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan analiz de şu şekilde:

"Enflasyonda yükseliş eğilimi, elektrik ve doğalgaz zammı, gıda fiyatları, ekonomik açılma, yüksek emtia fiyatları öncülüğünde devam ediyor. Temmuz'da enflasyon aylık bazda %1,80 ile beklentilerin (Akbank: %1,57, piyasa medyan: %1,57) üzerinde artarken, enflasyona en önemli katkılar konut ve gıda kalemlerinden geldi. Yıllık enflasyon ise %17,53'ten %18,95'e yükselerek, %19 olan politika faizinin hemen altında gerçekleşti. Geçtiğimiz 4 ayda ortalama aylık bazda %4,1 artan ÜFE, Temmuz'da %2,46 arttı ve yıllık ÜFE %42,89'dan %44,92’ye yükseldi. ÜFE-TÜFE makası 25,97 puan ile yeni rekor yüksek seviyeye ulaştı. Çekirdek enflasyon ise aylık bazda %0,62'lik artışa karşın,  yıllık bazda %17,42'den %17,22'ye geriledi.

TCMB geçtiğimiz hafta yayınladığı Enflasyon Raporu'nda yılsonu enflasyon beklentisini %12,2'den %14,1'e yükseltmiş, enflasyonun %12,2-%16 aralığında olmasını beklediğini belirtmişti. Enflasyon beklenti patikasının üst bandının ise %19'lar seviyelerinde olduğu görülüyor. TCMB açıklamalarında ise enflasyonun üzerinde bir politika faizi verileceğine vurgu yapmıştı. Enflasyonun yüksek seviyelerini yılın son 2 ayına kadar korunmasını, son 2 ayda ise baz etkisiyle gerilemesini bekliyoruz. TL'de son dönemde yaşanan toparlanma,  enflasyonda risklerin bir miktar sınırlanmasına olanak tanıyabilecek.

TCMB Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri

Temmuz ayında aylık bazda enflasyona en önemli katkılar konut, gıda, ulaştırma ile lokanta ve oteller kalemlerinden geldi.

Konut: Konut kalemi de aylık bazda %5,07 arttı ve enflasyona 0,77 puan ile en yüksek katkıyı yaptı. Artışta elektriğe yapılan %15,  doğalgaza yapılan %12'lik zammın yanı sıra, tüp gaz fiyatlarındaki artış ile konut yapı ürünleri fiyatlarında da belirgin artışlar görüldü. Elektrik ve doğalgaz zammının dolaylı etkileri de genel enflasyon düzeyi açısından risk oluşturuyor.

Gıda: Gıda fiyatları Temmuz'da aylık bazda %2,77 arttı ve aylık enflasyona 0,73 puan katkı yaptı. Aylık bazda artış, 2003'ten bu yana var olan verilerde, en yüksek 2. Temmuz ayı gıda fiyatı artışı (2016 Temmuz: %3,15). Temmuz ayı artışı mevsimsel ortalamaların da üzerinde 5 yıllık ortalama -%0,05, 10 yıllık ortalama -%0,02 idi. Aylık bazda işlenmemiş gıda fiyatları, taze meyve sebze fiyatlarındaki %5,59'luk artışla, %2,99 artarken, işlenmiş gıda fiyatları %da 2,58 arttı. Yıllık gıda enflasyonu %24,29'a yükseldi. Sene başından bu yana olan artış ise %12,9'a ulaştı. TCMB, son Enflasyon Raporu'nda 2021 gıda enflasyonu tahminini %13'ten %15’e yükseltmişti.

Enflasyonda zirve henüz görülmedi mi?

Ulaştırma: Özellikle LPG zammının etkisiyle, ulaştırma kalemi enflasyonu aylık bazda %1,08 artarken, enflasyona 0,17 puan katkı yaptı. Otomotiv fiyatlarında artış sınırlı kaldı.

Lokanta ve oteller: Ekonomik açılmanın devam eden etkisiyle aylık bazda %2,72 arttı ve aylık enflasyona 0,17 puan katkı yaptı. Bu kalemde yukarı yönlü risklerin devam ettiğini değerlendiriyoruz.

Giyim: Mevsimsellikle aylık bazda %2,13 geriledi ve enflasyonu 0,12 puan aşağı çekti. Çekirdek enflasyon aylık bazda %0,62 ile sene başından bu yana en düşük artışını kaydederken, yıllık bazda artış %17,47'den %17,22’ye geriledi. Aylık bazda temel mallar enflasyonu %0,02 gerilerken,  hizmetler enflasyonu %1,31 arttı. Yıllık temel mallar enflasyonu %21,22, hizmetler enflasyonu %13,75'te. Kurda görülen stabilizasyonun devamı çekirdek enflasyondaki iyileşmenin devamına destek verebilir. ÜFE'deki artış bir miktar ivme kaybetti. Temmuz'da da aylık bazda %2,46 artarken, yıllık ÜFE %44,92'ye ulaştı Ekim 2018'den bu yana en yüksek seviyede. Sene başından bu yana toplam ÜFE artışı %25'e ulaştı. Yıllık artışa en önemli katkıların ana metaller (+8,78 puan), gıda ürünleri (+7,60 puan), tekstil ürünleri (+3,95 puan), petrol ürünleri (+3,65) kalemlerinden geldiği görülüyor. Bu durum özellikle temel mallar ve gıda kaynaklı risklerin devam edebileceğine işaret ediyor.

Gelecek dönemde de enflasyon üzerinde riskler devam ediyor:

Enflasyon beklentileri yükselişini sürdürüyor.

ÜFE'de devam eden artış ve ÜFE-TÜFE makasının açılmaya devam ediyor oluşu, ÜFE kaynaklı geçişkenliği risklerini canlı tutuyor.

Global emtia fiyatları ve gıda fiyatları göreli yüksek seyrini koruyor.

Tedarik zinciri aksaklıkları kaynaklı riskler devam ediyor.

Diğer taraftan

Cari dengenin Ağustos'ta pozitife dönme ihtimali, Ağustos ayı boyunca düşük göreli dış borç ödemeleri ve turizm girişleri kurda stabilizasyonun devamına olanak tanıyarak, kur kaynaklı baskıların azalmasını sağlayabilir.

Bireysel kredi düzenlemeleri de iç talep kaynaklı baskıları azaltabilir."

Vakıfbank tarafından hazırlanan analiz raporu da şu şekilde:

"Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Temmuz’da beklentilerin üzerinde aylık bazda %1.80 (Piyasa beklentisi: %1.57) arttı. Yıllık bazda ise TÜFE Haziran’daki %17.53’ten Temmuz’da %18.95’e yükseldi. Böylece enflasyon son 26 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Temmuz’da elektrik ve doğalgaz zamlarının etkisiyle konut grubunda sert bir artış yaşandı ve konut grubuyla birlikte gıda ve alkolsüz içecekler grubu Temmuz ayı enflasyonunda belirleyici rol oynadı.

Temmuz ayında aylık bazda en yüksek artış aybaşında yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarının etkisiyle konut grubunda yaşandı.

Bir önceki aya göre %5.07 artan grup fiyatları, enflasyonu 0.77 puan artırdı. Konut grubunun ardından ikinci en yüksek artış %2.77 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda görüldü. Geçmiş yıllar ortalamasının oldukça (-%0.18) üzerinde bir artış gösteren grup,  enflasyonu 0.73 puan artırdı. Salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamaların kaldırılması sonrası fiyat artışlarının devam ettiği lokanta ve oteller grubunda ise fiyatlar aylık bazda %2.72 arttı ve grubun enflasyona katkısı 0.17 puan oldu. Temmuz’da enflasyona düşüş yönlü katkıda bulunan iki grup oldu. Sezon indirimlerinin etkisiyle giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar aylık bazda %2.13 düştü ve grup enflasyonu 0.12 puan düşürdü. Ancak kurdaki yüksek seyrin etkisiyle giyim ve ayakkabı grubundaki düşüş geçmiş yıllar Temmuz aylarına kıyasla daha düşük gerçekleşti. Geçen aylarda hızlı artışların yaşandığı ev eşyası grubunda da baz etkisiyle aylık bazda %0.06 düşüş yaşandı.

Gıda ve enerji gibi kontrol edilemeyen kalemleri içermeyen ve enflasyondaki ana eğilimi gösteren çekirdek enflasyon (C endeksi) Temmuz’da bir önceki aya göre %0.62 arttı ve yıllık bazda Haziran’daki %17.47’den %17.22’ye geriledi. Manşet enflasyondaki yüksek artışa karşın çekirdek enflasyondaki artışın daha düşük gerçekleşmesinde çekirdeğin gıda ve enerji fiyatlarını içermemesinin yanı sıra giyim ve ayakkabı grubundaki düşüş etkili oldu. Ayrıca çekirdek enflasyonda yıllık bazda yaşanan düşüş, kurun enflasyon üzerindeki etkisinin giderek azaldığını da gösteriyor. Çekirdek enflasyondaki düşüşe karşın, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Temmuz’da bir önceki aya göre %2.46 arttı ve yıllık bazda Haziran’daki %42.89’dan %44.92’ye yükseldi. Böylece Yİ-ÜFE son 33 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Kur ve emtia fiyatlarındaki artış ile tedarik zincirindeki bozulma Yİ-ÜFE’deki yükselişte etkili oluyor. Sonuç olarak, Temmuz ayında enflasyon elektrik ve doğalgaz gibi yönlendirilen fiyatlardaki artış ve gıda fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle beklentilerin üzerinde aylık bazda %1.57 arttı ve yıllık bazda Nisan 2019’dan sonraki en yüksek seviye olan %18.95’e yükseldi. Enerji enflasyonun aylık bazda %6,2 arttığı Temmuz’da hizmet fiyatlarında da aylık bazda %1.32 artış oldu ve hizmet enflasyonu yıllık bazda %13.75’e yükseldi. Kısıtlamalar sonrası hizmet fiyatlarının enflasyona yukarı yönlü etkisini görmeye devam edebiliriz. Ayrıca seracılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı Antalya’da yaşanan yangın felaketinin gıda fiyatları üzerindeki etkisi nedeniyle enflasyonda kısa ve uzun vadede yukarı yönlü baskılar yaşanacaktır. Öte yandan Temmuz’da çekirdek enflasyonda yıllık bazda düşüş yaşandı. Bu durum kurun enflasyon üzerindeki etkisinin bir miktar azaldığını gösterebilir. Ancak Yİ-ÜFE’de yükseliş devam etti ve Yİ-ÜFE yıllık bazda son 33 ayın en yüksek seviyesi olan %44.92’ye yükseldi. Yİ-ÜFE’nin TÜFE’ye artış yönlü yansıyacak olması nedeniyle enflasyonda artışın bir süre daha devam etmesini ve kurda beklenmedik bir artış yaşanmadığı sürece Ekim’de düşüşün başlamasını bekliyoruz.”

ABD’de enflasyon tartışması

Euro Bölgesi’nde ÜFE yıllık yüzde 10,2 arttı

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/merkez-bankasi-faiz-indirimini-oteler-mi/1590367