Yazdır

Aşı karşıtlığı ile servet yaptılar!

Tarih: 29 Temmuz 2021 - 13:52

Sosyal medyada hızla yayılan aşıya ilişkin yalan ve yanlış yönlendirici içeriklerin çok önemli bir kısmını üretenler insanların hayatlarıyla oynadıkları yetmezmiş gibi bir de bunun üzerinden milyonlarca dolarlık servetler elde ediyor.

"Her şey bir e-postayla başladı." Bu sözler Alman gazeteci ve YouTuber Mirko Drotschmann'a ait.

YouTube kanalında 1,5 milyon abonesi bulunan Drotschmann, sık sık markalardan "Ürünlerimizi kanalınızda tanıtır mısınız?" minvalli e-postalar alıyor ancak prensip gereği bu tekliflere yanıt vermiyordu.

BBC'ye anlattığına göre, mayıs ayında gelen kutusuna ulaşan ve her şeyi başlatan e-posta da ilk bakışta böyle bir yazışma gibi görünüyordu. Ama işin iç yüzü bambaşkaydı.

E-posta Fazze adlı bir influencer pazarlama ajansı tarafından gönderilmişti. Güya kamuoyuna sızan bir bilgiye göre, Pfizer/BioNTech'in Covid-19 aşısını olanların ölüm oranı AstraZeneca aşısını olanların üç katıydı ve Drotschmann'dan bu bilgiden videolarında bahsetmesi isteniyordu.

Ne var ki e-postada yazılan bilgilerin hiçbiri gerçek değildi.

BİR YANDAN ALMANYA BİR YANDAN FRANSA

Hürriyet'ten Sevin Turan'ın derlediği habere göre; Drotschmann, önemli bir gerçeği kısa sürede fark etti: Birileri kamuoyunun aşılara duyduğu güveni kaybetmesini istiyordu ve bunun için de kendisini kullanmaya çalışıyordu. Önce şaşırdı sonra da "Bu işin arkasında kim olabilir?" diye meraka kapıldı.

Üstelik Drotschmann yalnız değildi. Benzer bir e-posta Fransa'da bilim içerikleriyle tanınan YouTuber Léo Grasset'e de gönderilmişti. Grasset'e videosu için 2000 euro teklif ediliyordu. Rusya ve İngiltere'de kayıtlı dijital pazarlama şirketi AdNow'un bir parçası olan Fazze, teklifi yapan müşterinin adının açıklanmasını istemiyordu ki Grasset için bu ciddi bir şüphe kaynağıydı.

İki YouTuber da okuduklarıyla dehşete düştü ama gerçeği öğrenmek için ajansın teklifini kabul etmiş gibi davrandı. Videolarda ne demeleri gerektiği kendilerine ayrıca bildirildi. Çok süslü bir İngilizceyle yazılmış içerik özetinde, "Bu konuda çok ilgili ve tutkuluymuşsunuz gibi davranın" cümlesi dikkat çekiyordu.

YouTuber'lardan videonun sponsorlu olduğunu söylememeleri ve izleyicileriyle kendi görüşlerini paylaşıyor gibi davranmaları da talep edildi. (Sosyal medya platformlarının kullanıcı sözleşmeleri gereği içeriğin sponsorluğu olduğunu gizlemek yasak. Fransa ve Almanya yasaları gereği de sponsoru gizlemek suç.)

GERÇEKLERLE YALANLAR BİRBİRİNE KARIŞIYOR

İçerik özetinde YouTuber'ların geçtiğimiz günlerde Fransız gazetesi Le Monde'da yayımlanan bir habere referans vermeleri isteniyordu. Haber, Avrupa İlaç Ajansı'ndaki bir veri sızıntısı olduğunu doğruluyordu ancak aşıların can kaybına yol açtığına dair en ufak bir bilgi yoktu. Ancak bu bağlamda kullanıldığında ölüm oranı istatistikleriyle veri sızıntısı bağlantılıymış gibi bir hava oluşuyordu.

Influencer'larla paylaşılan ölüm oranları ise çeşitli ülkelerden toplanmış verilerin bir araya getirilmesiyle elde edilmişti. Veriler aşı olduktan sonra ölen kişilerin toplam sayısını gösteriyordu ama bu kişilerin ölüm sebebinin aşıyla bağlantılı olduğuna dair en ufak bir işaret yoktu. Bir başka deyişle aşı olduktan sonraki gün trafik kazası geçirip hayatını kaybedenler de bu istatistiklere dahil edilmiş olabilirdi.

İstatistiklerde bir diğer dikkat çekici nokta da Pfizer/BioNTech aşısının AstraZeneca'ya kıyasla çok daha yaygın kullanıldığı ülkeleri kapsamasıydı. Yani bu ülkelerde Pfizer/BioNTech olduktan sonra ölenlerin sayısının AstraZeneca olduktan sonra ölenlerden daha fazla olması oldukça doğaldı.

(Roma'da bir aşı karşıtı protesto)

BİLİMSEL EĞİTİMİNİZ YOKSA İKNA OLABİLİRSİNİZ

Grasset BBC'ye, "Eğer herhangi bir bilimsel eğitiminiz yoksa, 'Amanın, şu sayılara bak, şu farka bak! Kesin aralarında bir ilişki var' demeniz çok kolaydı. Ama gerçekten isterseniz her türlü veri arasında böyle yapay korelasyonlar kurabilirsiniz" diye konuştu.

Influencer'lara ayrıca Pfizer/BioNTech aşısının tehlikeli olduğuna dair bir dizi içeriğin linki de gönderilmişti. Bu linkleri de paylaşmaları bekleniyordu. Ancak Grasset ve Drotschmann, Fazze üzerinden yürütülen karalama kampanyasını Twitter'dan ifşa ettikleri gün bütün bu linkler silindi ve söz konusu içeriklere ulaşılamaz oldu. (Le Monde'un linki hariç ki o da dediğimiz gibi gerçek bir sızıntının haberini aktarıyordu.)

Dortschman ve Grasset'in ifşasının ardından Fransa ve Almanya'da dört influencer daha ajansın kendilerine ulaşarak kampanya teklifinde bulunduğunu açıkladı.

OPERASYONUN ARKASINDA KİM VAR?

Diğer yandan söz konusu teklifi kabul eden influencer'lar da olduğu anlaşıldı. Alman gazeteci Daniel Laufer, Hindistan'da otomobil ve flört konulu videolar paylaşan Ashkar Techy'nin, Brezilya'da da eşek şakası videolarıyla Instagram'da 3 milyon takipçiye ulaşan Everson Zoio'nun, Fezza'nın içeriklerini paylaştığını keşfetti. Hem Techy hem de Zoio, daha önce de Fazze kampanyalarında rol almıştı.

Laufer'ın ulaştığı bu influencer'lar, gerçeği öğrendikten sonra içerikleri kanallarından kaldırdı ancak ne Laufer'ın ne de BBC'nin röportaj taleplerine yanıt vermedi. BBC'ye konuşan AdNow Eş Direktörü Ewan Tolladay ise Fazze'nin, ortağı Rus Stanislav Fesenko ile kimliğini bilmediği başka bir kişinin girişimi olduğunu söyledi. Tolladay bu skandalın ardından hem AdNow'un İngiltere kolunun hem de Fazze'nin faaliyetlerine son verildiğini de sözlerine ekledi.

Bununla birlikte Fransa ve Almanya'da yürütülen tüm soruşturmalara karşın, karalama kampanyasının arkasındaki kişinin kim olduğu hâlâ çözülebilmiş değil.

SOSYAL MEDYAYA 1,1 MİLYAR DOLARLIK GELİR YARATIYOR

Ne var ki, bu skandalın iç yüzünün ortaya çıkarılması aslında tek başına bir anlam ifade etmiyor. Zira Grasset ve Dortschmann'ın ifşa ettiği bu sosyal medya operasyonu, buzdağının görünen kısmından başka bir şey değil.

Merkezi Washington'da bulunan Dijital Nefretle Mücadele Merkezi'nin (CDDH) mayıs ayı sonunda yayımlanan raporuna göre, aşı karşıtlığı çok büyük bir ekonomik çarka dönüşmüş durumda. Bu çarkın sadece sosyal medya dişlisi yılda 1,1 milyar dolarlık gelir üretiyor.

Aşı karşıtlarının ürettiği yalan ve yanıltıcı içerikler, aralarında Facebook ve Instagram'ın da bulunduğu sosyal medya platformları üzerinden 62 milyon insana ulaşıyor. Bu içeriklerin yarattığı etkileşimin hacmi büyüdükçe platformların kazancı da artıyor. Bunun karşılığında sosyal medya kanalları sayesinde görünürlüğü artan "aşı karşıtlığı endüstrisi" de yılda 36 milyon dolara varan kazanç elde ediyor.

(Atina'da da aşı karşıtları sokaktaydı)

ÜÇTE İKİSİNİ "DEZENFORMASYON DÜZİNESİ" ÜRETİYOR

CDDH'in raporunda ayrıca internette bulunan aşı ile alakalı yalan ve yanıltıcı bilgilerin çok büyük bir kaynağının bu mecralar olduğu belirtilerek sosyal medya şirketlerine aşı karşıtlarının platformları kullanımına izin verilmemesi çağrısı yapıldı.

CDDH CEO'su Imran Ahmed ise 36 milyon doların muhafazakâr bir tahmin olduğunu, aşı karşıtlarının bu endüstriden elde ettikleri gerçek gelirin çok daha yüksek olabileceğini söyledi.

CDDH bu raporları düzenli olarak yayımlıyor. Merkez'in mart ayında yayımlanan raporu, konunun bir başka çarpıcı boyutunu gözler önüne seriyordu. O rapora göre, sosyal medyada Şubat-Mart 2021 döneminde üretilen yalan ve yanıltıcı aşı karşıtı bilginin üçte ikisinin kaynağı 12 kişiydi.

Facebook'taki aşı karşıtı içeriklerin yüzde 73'ünü, Facebook ve Twitter'daki içeriklerin ise yüzde 65'ini üreten bu kişiler raporda "Dezenformasyon Düzinesi" olarak adlandırıldı. Ahmed, Dezenformasyon Düzinesi'nin yalan ve yanıltıcı bilgileri yaymaya en ufak bir cezalandırma mekanizması olmadan yıllardır devam ettiğini ve bu cezasızlık sayesinde daha da öz güvenli hale geldiğini ifade etti.

LİSTE BAŞINDA MERCOLA VAR

ABD Başkanı Joe Biden'ın 20 Temmuz'da bir açıklama yaparak "İnsanları öldürüyorlar" dediği 12 kişi şöyle:

Joseph Mercola
Robert F. Kennedy
Ty ve Charlene Bollinger çifti
Sherri Tenpenny
Rizza Islam
Rashind Buttar
Erin Elizabeth (Mercola'nın eski çalışanı ve sevgilisi)
Sayer Ji
Kelly Brogan
Christiane Northrup
Ben Tapper
Kevin Jenkins

Newsweek'in aktardığına göre 25 Temmuz itibarıyla bu 12'linin toplam takipçi sayıları Facebook'ta 4,7 milyon, Twitter'da 830 bin, Instagram'da ise 520 bin. Facebook ayrıca Mart 20201'den günümüzde bu gruptaki kişilerle bağlantılı 12 hesabın kapatıldığını ve Covid ve aşı politikalarına uymayan 18 milyon paylaşımın yayından kaldırıldığını bildirdi.

Facebook'un açıklamasında insanları aşı olmaktan caydıran reklamların engellendiği belirtilerek, "Bu sayfaların ve hesapların çoğu, bağımsız veri denetçiler tarafından yanlışlanan bilgileri defalarca yayımladıkları için şu an reklam yapamamakta ve içeriklerinden para kazanamamaktadır" dendi. Facebook'un reklam kütüphanesinde bu 12 kişinin sayfalarına bağlanan hiçbir aktif reklam da bulunmadığı ifade edildi.

Listenin en tepesinde yer alan ve erişim gücü en fazla olan Mercola ise geçtiğimiz günlerde New York Times'a haber oldu.

Gazete Mercola'nın internet sitesinde yayımlanan ve aşıların "tıbbi sahtekârlık" olduğunu öne süren bir yazı üzerinden dezenformasyon mekanizmasının çalışma mantığını açıkladı.

Yazı aşıların yasal tanımıyla ilgili masum görünen bir soruyla başlıyor ardından 3400 kelime boyunca aşıların enfeksiyonu önlemediği, bağışıklık sağlamadığı, hastalığın bulaşmasını engellemediği gibi iddialarda bulunuluyordu. Mercola bununla da yetinmiyor "aşı olanların genetik kodunun değişeceğini, bu kişilerin kapatma düğmesi olmayan bir viral protein fabrikasına dönüşeceğini" öne sürüyordu.

YALAN YANLIŞ BİLGİLER IŞIK HIZIYLA YAYILIYOR

Bu iddiaların herhangi bir bilimsel dayanağı yoktu belki ama yazının sosyal medya üzerindeki yayılma hızı inanılacak gibi değildi. Birkaç saat içinde İngilizceden İspanyolca ve Lehçeye çevrilen yazı birçok blog'da ve başka aşı karşıtlarının sitelerinde alıntılandı. Facebook'ta paylaşılan linkler sayesinde de 400 bin kişiye erişti.

Twitter, Instagram, YouTube gibi kanallar da dahil edildiğinde, bu sayının kaç kişiye çıktığını hesap etmek bile güç ama bir fikir vermesi açısından şu sayılar işe yarayabilir: Mercola'nın İngilizce Facebook sayfasında 1,7 milyon, İspanyolca Facebook sayfasında ise 1 milyon takipçisi var. New York Times ayrıca Mercola tarafından yönetilen ya da Mercola'nın şirketleriyle bağlantılı 17 sayfa daha buldu. Mercola'nın ayrıca Twitter'da 300 bin, YouTube'da da 400 bin takipçisi bulunuyor.

Geçmişte kanıtlanmamış ya da onaylanmamış tedaviler kullandığı için başı ABD'nin resmi kurumlarıyla defalarca derde giren Mercola'nın yazılarında kullandığı taktikler de dikkat çekici. Doğrudan "Aşılar işe yaramıyor" demek yerine aşıların güvenliğiyle ilgili manidar sorular sorup, birçok doktor ve bilim insanı tarafından yanlışlanmış araştırmaları tekrar tekrar tartışmaya açıyor.

Bu sayede kaleme aldığı içerikler Facebook ve Twitter'ın kurallarını ihlal etmemiş oluyor ve sitelerden kaldırılamıyor. Mercola'nın ekibi ayrıca aynı içeriğin iki farklı versiyonunu hazırlayıp A/B testleri yaparak hangisinin daha hızlı viral olacağını ölçmek gibi taktikler de kullanıyor.

SOLARYUM KANSERİ ÖNLER Mİ???

Ancak mesele maalesef dezenformasyonla sınırlı değil. Zira Mercola bir yandan aşıyla ilgili yalan ve yanlış bilgiler yayıp daha fazla insanın aşıya şüpheyle yaklaşmasına neden olurken, bir yandan da kendi adını taşıyan doğal sağlık kürlerinin satışından büyük paralar kazanıyor. 2017 yılına ait bir yeminli ifadesinde Mercola, net servetinin "100 milyon doların üzerinde" olduğunu belirtiyor.

Sattığı ürünler de oldukça ilginç... Örneğin 2012 yılında solaryumun sağlığa faydaları üzerine yazmaya başlayan Mercola, düzenli solaryuma girmenin kanser riskini azalttığını söylerken, sitesinde Vitality ve D-lite gibi solaryum cihazları 1200-1400 dolar gibi fiyat etiketleriyle satılıyordu. Bu nedenle 2017'de Federal Ticaret Komisyonu'nun yanıltıcı reklam suçlamasıyla hakkında soruşturma başlattığı Mercola, solaryumları satın alanlara paralarını iade etmeyi kabul ederek kurtuldu. Mercola'nın iade ettiği toplam bedel 2,95 milyon dolardı.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) de 2005, 2006 ve 2011 yılları arasında onaylanmamış sağlık ürünleri sattığı için Mercola'ya uyarı mektupları gönderdi.

AŞI OLMAYIN VİTAMİN ALIN

Kısacası Mercola, tıpkı CCDH'in raporunda bahsedildiği gibi, yıllardır aşı karşıtlığı ve bilimsel dayanağı olmayan sağlık ürünleri satışından para kazanıyor. Ancak Kovid-19 pandemisi Mercola'nın etkinliğini ve popülerliğini daha da artırdı.

Örneğin Aralık ayında doktorların maske takmasıyla ilgili bir araştırma üzerinden maskelerin virüsün yayılmasını önlemediğini iddia etti. Aynı zamanda virüs savar olduğunu iddia ettiği vitamin desteklerinin satışına başladı. 18 Şubat'ta FDA'in gönderdiği yarı mektubunda, Mercola'nın kendi adını taşıyan internet sitesindeki "onaylanmamış ve yanlış etiketlendirilmiş" ürünleri kabul edilmiş Covid-19 tedavileri gibi satarak insanları yanlış yönlendirdiği belirtildi.

Üstelik satılan ürünlerin piyasasının da oldukça geniş olduğunu söylemek mümkün. KFF Kovid-19 Aşısı İzleme Grubu'nun nisan ayında hayata geçirdiği bir araştırmaya göre, aşı olmak istemediğini söyleyen Amerikalıların yüzde 20'si Mercola ve benzerlerinin sattıkları ürünleri satın alabileceklerini belirtiyor.

DOĞAL TIP İÇİN YILDA 850 DOLAR

Peki bu hem aşı karşıtlığını körükleyip hem de ürün satarak para kazanan sadece Mercola mı? Elbette değil... Birçok ünlü aşı karşıtı benzer operasyonlar yürütüyor.

Örneğin listenin sekizinci sırasında yer alan Sayer Ji de çok benzer bir profil çiziyor. Ji'nin faaliyet yapısını da mayıs ayında NPR mercek altına aldı.

Kendisini "doğal tıp" savunucusu olarak nitelendiren Ji, düzenlediği internet konferanslarındaki katılımcılara, "Ailem bu konuda bilgi sahibi değildi o nedenle 17 yaşıma kadar beslenme ve öz bakımın temel prensiplerinden habersizdim. Doğal tıpla tanışınca farmasötik ilaçlara duyduğum ihtiyaçtan kurtuldum" diyor.

Ji'nin internet sitesinde de aşılarla ilgili yalan ve yanlış yönlendirici içeriklerle doğal tedavilerle ilgili içerikler yan yana boy gösteriyor. Ji, sitenin içeriklerine erişmek isteyenlere yıllık fiyatları 75 ile 850 dolar arasında değişen abonelikler satıyor.

Aşı karşıtlarından Danıştay önünde protesto

 

Aşı karşıtları ülkeyi çıkmaza götürüyor

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/asi-karsitligi-ile-servet-yaptilar/1589160