Dünyayı sallayan, İsrail merkezli siber güvenlik şirketi NSO’nun ürettiği “Pegasus” adlı casus yazılım skandalının arkasından eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu çıktı. Onlarca ülkede yüzlerce siyasetçi, sivil toplum yetkilisi ve gazetecinin telefonunun dinlendiği skandalda, İsrail devletinin bizzat dahli olduğu belirlendi. Gelişmiş savunma sanayii ürünlerini dış politikasında araç olarak kullanmayı bir strateji haline dönüştüren Tel-Aviv’in, benzer şekilde siber güvenlik/casusluk alanındaki uzmanlığını da aynı şekilde ilişki kurmak ya da geliştirmek istediği ülkeler için bir havuç olarak kullandığı belirtildi.
ÖN SATIŞ OFİSİ BAŞBAKANLIK
Gazete, “Pegasus Diplomasisi” adını verdiği süreçte, İsrail’de en uzun süre kesintisiz başbakanlık görevinde bulunan Netanyahu döneminde diplomatik ilişkilerin geliştiği ülkelerde aynı dönemde Pegasus’un izine de rastlandığına dikkat çekti. İsrail Başbakanlık Ofisi’nin adeta NSO için bir ön satış ofisi gibi çalıştığını vurgulayan gazete, Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) Bahreyn’e, Suudi Arabistan’dan Macaristan’a ve Hindistan’a kadar pek çok ülkeyle ilişkilerin Netanyahu döneminde zirve yaptığını belirterek, bu ülke yönetimlerinin aynı zamanda NSO müşterisi olduğunu da kaydetti. Örneğin Hindistan’da Pegasus’un ilk kullanımının, ülkenin aşırı sağcı Başbakanı Narendra Modi’nin Temmuz 2017’de İsrail’e yaptığı ziyaretle eş zamanlı olduğu bildirildi. Yine İsrailli bir siber güvenlik şirketinden hizmet almak isteyen BAE firmasının, “Netanyahu ile konuşsak bu durumu kolaylaştırır mı?” sorusunu doğrudan ilettiği de kaydedildi.
Haberde İsrail hükûmetinin, Suudi Arabistan’ı da siber güvenlik alanındaki yetenekleri ile ikna etmek istediği ve NSO’nun burada devreye girdiğine de yer verildi. İsrail’in geçen yıl diplomatik ilişki kurduğu BAE ve Bahreyn gibi ülkelerle güven köprüsünü Pegasus gibi casus yazılım ürünlerini satarak kurduğu belirtiliyor. Pegasus’un başta Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda katledilen Gazeteci Cemal Kaşıkçı olmak üzere Riyad ve Abu Dabi’nin tehdidi altında bulunan onlarca muhalif ismin takip edilmesinde kullanıldığı belirlenmişti. (Yeni Şafak)