Borsada tepki çıkışı direnç seviyelerini geçmekte zorlandı ve satışla karşılaştı. İlk destekler 1.350-1.340 ve 1.330 seviyelerinde. Kısa dönem bu seviyeler 1.340-1.330 öne çıkabilir. Sonraki destek 1.310 seviyesinde. İlk dirençler ise 1.375-1.382 seviyelerinde. Tepki çıkışının devamı açısından bu seviyelerin geçilmesi önemli olacak. Sonraki dirençler 1.400-1.420 seviyelerinde bulunuyor. Endekste destek seviyelerinde tepki alımları görülebilir.
Yılbaşından bu yana en çok kazandıran hisseler
Dolar/TL kurunda kâr satışlarına bağlı düşüş sürüyor. İlk destek 8.45 seviyesinde görülürken sonraki destek noktaları 8.35-8.30 seviyelerinde bulunuyor. Olası tepki alımlarında ilk direnç ise 8.60 seviyesinde. Bu seviyenin üzerinde 8.67 ve 8.73 sonraki direnç seviyeleri olarak görülüyor. Destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülse de kâr satışlarının etkisinde kalınabilir.
JPMorgan ünlü teknoloji fonu için ‘boğa tuzağı’ dedi
PİYASALARIN YENİ GÜNDEMİ ENFLASYON
ABD enflasyonu son dönemde piyasaların en önemli gündem konuları arasında yer alıyor. ABD haziran enflasyonunun (TÜFE) yüzde 5.4 seviyesine ulaşması ABD Merkez Bankası’nın (Fed) erken parasal sıkılaştırma tartışmalarını tekrar alevlendirdi. Hatırlanırsa 2008 haziran ayında ABD enflasyonu yüzde 5.6 olarak zirve yapmış ve para politikasında ciddi değişimler olmuştu. Mevcut enflasyon o seviyelere yaklaşmaya başladı. Yetkili ağızlardan gelen açıklamalar da bu konunun sıcak kalmasına yardım etti. Fed Başkanı Powell Kongre’deki sunumlarında; “Enflasyon çok fazla yükselirse Fed politikasını ayarlamaya hazır, gelecek toplantılarda tahvil azaltmayı tartışmaya devam edeceğiz. Enflasyon bir süre yüksek kalacak, istihdam halen hedeflenen seviyelerden uzak, tahvil alımları azaltılmadan önce bildirim sağlanacak. Enflasyonun rahatsız edici seviyelere gelmesine rağmen Fed ABD ekonomisini destekleyici nitelikteki duruşunu sürdürecek” görüşlerine yer verdi.Halihazırdaki durumu özetleyen bu açıklamalar zaten konu bir süredir gündemde olduğu için borsalarda fazlaca dalgalanmaya neden olmadı. Ancak geçen haftaki yazımızda vurguladığımız ‘güvenli limanlara’ ilginin biraz daha artmasına neden oldu. ABD 10 yıllık bono faiz oranında talebe bağlı olarak gerileme, ABD dolarında değerlenme ve altın fiyatında tepki yükselişi görüldü. ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 1.43 seviyesine kadar yükselmişti, yüzde 1.30 seviyesinin altını test etti. Risk algısının biraz zayıflamasıyla borsalara kâr satışları geldi. Fakat teknik düzeltme boyutunda kaldı, derinlik kazanmadı. Fed’in politikası değişikliğinin gündeme gelmesinin ardından Avrupa Merkez Bankası’nın 22 Temmuz toplantısında yeni stratejilerinin uygulanmaya alınacağı, Başkan Christine Lagarde’ın politika değişikliğine yönelik sinyal vereceği yönünde haberler geçmeye başladı. Küresel ekonomide Fed politikaları öncü olarak görülür, orada olacak bir gelişme diğer ülkelere de yayılır. Ön teker nereye arka teker oraya mı, yoksa ABD hapşırırsa dünya nezle olur mu desek. İkisi de bu duruma uygun düşer. Kabul etsek de etmesek de işleyiş böyle. Bir de “delta varyantı” konusu var tabi ki. Mutasyon ve versiyon değişiklikleriyle artan vaka sayıları, bazı ülkelerde kısıtlayıcı tedbirlerin tekrar uygulamaya alınması kayda değer bir durum. Piyasalar bu yönde çok fazla fiyatlama yapmazsa da hep gündeminde ve dikkatinde. Küresel piyasaların son görünümü özetleyecek olursak temkinli bir iyimserlikten söz etmek mümkün. İç piyasalarda ise dışarıya uyum sorunu devam ediyor.
Temmuz ayında öne çıkan hisseler
ALTIN BASKIDAN KURTULAMADI
Delta varyantına bağlı kaygılar, Fed Başkanı Powell’ın parasal desteğin devamına ilişkin açıklamaları, güvenli liman arayışı ve ABD 10 yıllık bono faiz oranındaki gerileme altın fiyatına (ons dolar) tepki yükselişi olarak yansıdı. Ancak satış baskısının kalktığını söylemek zor. Bunda Fed’in erken parasal sıkılaştırma olasılığı önemli bir etken. Güç kazanımı için altının ons fiyatının 1.900 doları geçmesi gerekecek. O da şimdilik zor görülüyor.
(Zeynel Balcı-Hürriyet)