Bir grup bilim insanı, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19 kökenine ilişkin soruşturmaların Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altındaki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yürütülmemesi gerektiğini belirtti.
Bilim insanları, ABD ile Çin arasındaki virüsün kökenine ilişkin gerilimin DSÖ’nün “güvenilir cevaplar” bulmasını engellediğini savundu.
Georgetown Üniversitesi’nde Halk Sağlığı Hukuku Uzmanı Lawrence Gostin, DSÖ’ye bel bağlayarak virüsün kökenlerinin bulunamayacağını iddia etti. Gostin, “(DSÖ’nün) 1,5 yıldır Çin tarafından önü tıkanıyor ve bunun kaynağına inemeyecekleri çok açık.” değerlendirmesinde bulundu.
Gostin, Uluslararası Sağlık Hukukunun, DSÖ’ye virüsün kökeninin araştırılması konusunda ihtiyaç duyduğu yetkiyi tanıyacak şekilde yeniden gözden geçirilmesi, aksi takdirde soruşturma için yeni bir yapı kurulması gerektiğini vurguladı.
Rutgers Üniversitesi’nden Moleküler Biyoloji uzmanı Richard Ebright, virüsün nasıl ortaya çıktığının “bilimsel bir sorudan daha fazlası” olduğuna ve köken tespitinin, DSÖ’nün uzmanlığının ötesinde siyasi boyutları bulunduğuna dikkati çekti.
DSÖ danışma grubunda yer alan Jamie Metzl, G7 ülkeleri tarafından alternatif bir soruşturma başlatılması önerisinde bulundu.
ABD’nin kendi bilim insanları üzerinde de bir inceleme başlatması gerektiğini vurgulayan Columbia Üniversitesi profesörlerinden Jeffrey Sachs da “ABD, Vuhan laboratuvarlarındaki araştırmalara çokça dahil oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
Sachs, ABD’nin tartışmalı hayvan deneylerini finanse etmesine atıfta bulunarak ABD ve Çin’in bilimsel bir girişim üzerine birlikte çalışmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu iddia etti.
20 uluslararası bilim insanı, 4 Haziran’da yayımladıkları açık mektupta, Kovid-19'un kökenlerini soruşturması için yeni bir heyet kurulması çağrısında bulunmuştu.
DSÖ VUHAN’A GİTMİŞTİ
Daha önce virüsün kökenine ilişkin soruşturma başlatılması taleplerini reddeden Çin, uluslararası baskıların artmasıyla DSÖ heyetinin Vuhan’da incelemeler yapmasına izin vermişti.
DSÖ, ilk vakaların ortaya çıktığı Çin'in Vuhan kentine uluslararası bilim insanlarından oluşan bir heyet göndermişti.
İnceleme sürecinde bazı heyet üyeleri, Çinli yetkililerin salgının başındaki ilk vakalarla ilgili kendi hazırladıkları özetleri ve veri analizlerini kendilerine verdiğini ancak ham bilgileri paylaşmayı reddettiğini açıklamıştı.
Heyet, 29 Ocak'ta başladığı saha çalışmalarında, ilk vakaların görüldüğü Vuhan Deniz Ürünleri Gıda Pazarı'nın yanı sıra virüsün bir kaza sonucu dışarı çıktığı iddialarına konu olan Vuhan Viroloji Enstitüsünde de incelemeler yapmıştı.
2002-2003 yıllarındaki Akut Solunum Yolu Sendromu (SARS) salgınının ardından, yarasa koronavirüslerinin genetik bilgilerinin olduğu bir arşiv yaratmak amacıyla kurulan enstitü, Kovid-19'un buradaki laboratuvarda yapay üretildiği ve yanlışlıkla dışarı çıktığı iddialarına konu olmuştu.
Çinli yetkililer, söz konusu iddiaları reddetmiş, Kovid-19'un başka bir ülkede ortaya çıktığı ve ithal dondurulmuş deniz ürünleriyle ülkeye geldiğine dair kanıtlanmayan karşı iddialar ortaya atmıştı.
KOVİD-19 İLK KEZ VUHAN'DAKİ GIDA PAZARINDA GÖRÜLMÜŞTÜ
Dünya, Kovid-19 salgınından ilk kez, Çin'in 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde "kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının" ortaya çıktığını DSÖ'ye bildirmesiyle haberdar olmuştu.
Hastalık, ilk kez Vuhan'da deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülmüş, sebebi anlaşılamayan "solunum rahatsızlığı" şikayetiyle 17 Kasım'da ilk hasta hastaneye başvurmuştu.
Akciğer iltihaplanmasına yol açan hastalığa yarasalarda bulunan bir beta koronavirüsün mutasyona uğramış hali olduğu tahmin edilen, daha önce bilinmeyen türdeki bir koronavirüsün sebep olduğu anlaşılmıştı.