Marmara Denizi, haftalardır müsilaj esareti altında. İstanbul’dan İzmit’e, Bursa, Balıkesir’e denizin dört bir yanı kalın bir tabakayla kaplandı. Müsilaj kabusuna karşı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, önceki hafta acil eylem planını devreye soktu. Bu plan dahilinde 13 günde toplamda 4929 metreküp müsilaj toplandı. Bir yandan da denetim çalışmaları sürüyor. Malum, müsilajın en önemli nedeni atıklarını arıtılmaksızın denize boşaltılması. Müsilaj seferberliğinde 13 günde 4 bin 980 denetim gerçekleştirildi. Müsilaj eylem planı çerçevesinde bugün, Kocaeli Körfez’de 4, Pendik Marina’da 1 noktadan denizin 30 metre derinliğine oksijen verilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un verdiği bilgiye göre; ileri teknolojideki oksijenlendirme cihazlarıyla deniz derinliklerindeki çözülmüş oksijenin artırılması hedefleniyor. Denize oksijen veren cihazlar 5 farklı noktada kullanılacak, 6-8 hafta sürecek çalışma sonucuna göre uygulama daha geniş sahada devam edecek.
EGE’DE YAYILIR MI?
Marmara Denizi’ni kurtarma planı sürerken Kuzey Ege’den de müsilaj görüntüleri gelmeye başladı. Önceki gün, Çanakkale Boğazı çıkışında, Bozcaada ve Gökçeada sahillerinde de müsilaj görüldü. Peki Kuzey Ege’de görülen müsilaj Marmara’dan mı geliyor yoksa Kuzey Ege’de de mi oluşmaya başladı? Kuzey Ege’den güneye doğru, İzmir’e Muğla’ya gider mi? Bu yaz Ege sahilleri de tehdit altında mı? Bu soruları, aylar önce müsilaj uyarısı yapan, müsilajın seyrini bizzat dalışlar yaparak takip eden, görüntüleyen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya sordum. Prof. Sarı, önceki gün Çanakkale Boğazı çıkışı, Seddülbahir civarındaki müsilaj kümelerinin görüntülerini yayınlamıştı. Prof. Sarı, müsilajın Ege’ye inip inmeyeceğine dair soruma şöyle yanıt verdi: “Kuzey Ege’de görülen müsilajın büyük bölümü Marmara’dan geliyor. Dipte az miktarda var. Sadece Çanakkale Boğazı’nın çıkışında, Bozcaada’dan sonra parçalanarak dağılıyor. Güneye, İzmir’e doğru ineceğini düşünmüyorum.”
Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajdan kurtulmak için ivedilikle yapılması gereken 3 şeyi de şöyle anlattı:
1-Çok acil olarak endüstriy. el kirlilik önlenmeli. Arıtma üniteleri olmalı, Sanayide denetimler artırılmalı. Endüstriyel kirliliğin önlenmesinde çok hızlı yol alınabilir.
2- Bireysel olarak yapabileceklerimiz var. Bireysel önlemler alınmalı, kampanya başlatılmalı. Atık yağlar konusunda bilinçlenme olmalı.
3-İleri arıtma tesisleri kısa sürede hayata geçmeli. Bu tesislerin devreye girmesi için bürokrasi hızlanmalı.
MARMARA BİTTİ Mİ?
Bu soruma da Prof. Sarı şöyle yanıt verdi: “Marmara bitti, öldü diyemeyiz. Denize verdiğiniz zararı keserseniz bir anda şartlar değişebilir, ekolojik sistem kendini yenileyebilir.”
Toplanan müsilaj miktarını açıklandı
Çanakkale'de müsilajın deniz altındaki görüntüsü tedirgin etti