Nükleer şirketi de olan Gates, ABD'deki Nükleer Enerji Enstitüsü'nün 9 Haziran'da düzenlediği etkinlikte konuştu.
"Bugün nükleer enerji bir yol ayrımında. ABD'nin elektriğinin yaklaşık yüzde 20'si buradan geliyor. Ancak ülkede yapım aşamasında olan yeni reaktörlerden daha çok ıskartaya çıkarılmış olanları var" diyen milyarder, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İklim değişikliği konusunu çözmede ciddiysek, ve açıkçası öyle olmalıyız, yapmamız gereken ilk hamle, güvenli reaktörleri çalışır durumda tutmaktır. Ancak o zaman bile sadece bu, mevcut durumu devam ettirmek için yeterli olmuyor. ABD'de emisyonu sıfırlamak ve bir iklim felaketini önlemek için daha fazla nükleer güce ihtiyacımız var."
Örneğin Nisan'da New York'un kuzeyindeki bir santral, çalışan son nükleer reaktörünü durdurmuştu. Exelon Corporation adlı bir şirket geçen sene, Illinois'daki nükleer santrallerinden ikisini sonbaharda kapatmayı planladığını açıklamıştı.
Bununla birlikte Gates'in 2006'da kurduğu TerraPower ve milyarder iş insanı Warren Buffett'nin PacifiCorp adlı şirketi 2 Haziran'da, Wyoming'de gelişmiş natrium nükleer reaktör inşa edeceğini duyurmuştu.
Wyoming valisi Mark Gordon, "Bu, karbon negatif olmak için en hızlı ve en net yol" demişti. Terrapower'ın başkanı ve CEO'su Chris Levesque, tesisin inşasının yaklaşık 7 yıl süreceğini bildirmişti.
Uzmanlar Gates'e katılmıyor
Öte yandan Gates nükleer enerjinin iklim değişikliğiyle mücadelede ve sıfır emisyon hedefinde önemli olduğunu düşünse de bazı uzmanlar aynı fikride değil.
Şubatta dünyanın dört bir yanından bilim insanları yüzde 100 yenilenebilir enerjide rüzgar, güneş, hidroelektrik, jeotermal, gelgit ve dalga enerjisi gibi kaynaklardan yararlanma çağrısında bulundukları bir bildiri yayımlamıştı.
Bildiriye imza atan Mark Z. Jacobson, "Nükleer, yenilenebilir enerji olarak kabul edilmiyor" dedi. Stanford Üniversitesi'nde akademisyen olan Jacobson, nükleer fisyon denen sürecin, sınırlı bir kaynak olan uranyum gerektirdiğini kaydetti.
Araştırmacı, iklim değişikliğiyle mücadelenin ivediliğine dikkat çekip bu tür santrallerin inşasının uzun sürdüğünü ifade etti. Nükleer enerjinin radyoaktif atık ve uranyum madenciliği riskini de beraberinde getirdiğini sözlerine ekledi.
(Independent Türkçe)