Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından edinilen bilgilere göre, köprünün temelinin, haziranın son haftasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun katılacağı törenle atılması bekleniyor.
Bu doğrultuda, Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dahil) Projesi Başakşehir-Bahçeşehir-Nakkaş Kesim-08 (bağlantı yolları dahil) işi kapsamında, Sazlıdere geçişini sağlayan gergin eğik askılı köprü imalatı yapılacak.
Ana açıklığı 440 metre uzunluğundaki köprünün, sağ ve solda yer alan 210 metrelik yan açıklıklarıyla birlikte uzunluğu 860 metreye ulaşırken, yaklaşım viyadükleri ile toplam uzunluğu 1618 metre olacak.
Eğik askı halat miktarı 136 ve ankraj miktarı 272 adet olarak hesaplanan köprü, trafiğe 2x4 şeritli hizmet edecek. Köprünün platform genişliği ise 46 metre olacak. "Diamond" geometrisi ile tasarlanan köprü kuleleri, 196 metre yüksekliğe çıkacak. Kuleler, plan boyutları ve cidar kalınlıkları değişken kutu kesitli iki adet betonarme ayakla teşkil edilecek. Bu ayaklar, tabliye seviyesinde ve tepede enine kirişler vasıtasıyla birbirlerine bağlanacak.
Türkiye'nin ulaştırmada stratejik hamlesi: Kanal İstanbul
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 27 Nisan 2011'de açıkladığı ve kamuoyunda "çılgın proje" olarak bilinen Kanal İstanbul Projesi kapsamında 6 köprü inşa edilecek. Projenin yaklaşık maliyeti 15 milyar dolar olarak hesaplanırken, proje kapsamında yapılacak 6 köprünün maliyeti ise 1,4 milyar dolar olacak. Çevresine iki şehrin inşa edileceği kanalın yapımı sırasında 500 bin kişiye istihdam sağlanacak. Yaklaşık 200'e yakın bilim insanıyla hazırlanan ve en az 5 yıl sürmesi beklenen projede, yeşil alanlar zarar görmeyecek.
Çin'i Avrupa'ya bağlayan en sorunsuz rota
Geçen mart ayında "The Ever Given" isimli geminin Süveyş Kanalı'nda karaya oturmasının ardından deniz ticaretindeki alternatif yollar gündeme gelmiş, Türkiye’nin lojistik gücünü ve altyapısını tamamlayacak Kanal İstanbul Projesi'nin önemi daha da artmıştı. Çin'i, Avrupa ve Orta Doğu'ya bağlayacak en sorunsuz rota olarak jeopolitik konumu, üretim gücü, yüksek potansiyeli ve denizler arası aktarma ülkesi olması gibi avantajlarıyla Türkiye bu anlamda öne çıkmıştı.
Türkiye'de boğazlarda yaşanacak bir kaza ya da olumsuzluk halinde de güzergahın kullanılamaz olması ihtimaline karşı da Kanal İstanbul'un hayata geçirilmesi hem alternatif rota seçeneği hem de boğazın çevresindeki yaşam bölgelerinin güvenliği açısından da önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kanal İstanbul da inşallah tarihe damgasını vuran bir eser olarak ülkemizin iftihar tablosu içerisindeki yerini alacaktır" demişti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da Çin'den Avrupa'ya ulaşan üç büyük ticaret yolu göz önüne alındığında, bir konteynerin Türkiye üzerinden 7 bin kilometre yol alarak 15 günde, Rusya Kuzey Ticaret Yolu üzerinden 10 bin kilometre mesafe kat ederek 15-20 günde, Süveyş Kanalı üzerinden ise 20 bin kilometre seyrederek 45-60 günde Avrupa'ya ulaştığına dikkati çekmişti. Karaismailoğlu, bu tablonun üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan Türkiye'nin önemini ortaya koyduğunu ve Kanal İstanbul'un, "Türkiye'nin stratejik hamlesi" olduğunu söylemişti.